Anadolu Kadın Haraketi Başkanı Birsen Temir Saraç’tan, aile yılı isyanı
Anadolu Kadın Hareketi Derneği Başkanı Birsen Temir Saraç, 2025’i “Aile Yılı” ilan eden AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarına tepki gösterdi. Saraç, “İnsanlar fahiş oranda zamlanan kiralarını ödeyemezken, evine bırakın kırmızı eti yumurtayı, patatesi dahi zor getirebiliyorken üç çocuğu nasıl yapacak? Erdoğan ve ekibi milyonların aklıyla alay ediyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz gün kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada “Toplumun tüm kesimlerinde bir farkındalık oluşturmak amacıyla 2025 senesini Aile Yılı ilan etmeyi kararlaştırdık” dedi. Doğurganlıktaki tablonun Türkiye açısından varoluşsal bir tehdit olduğunu vurgulayan Erdoğan ”Her seferinde yaptığımız üç çocuk çağrısının ne kadar önemli olduğunu göstermiştir” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca, yıl boyunca Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı koordinasyonunda “aile yapısının korunması, güçlendirilmesi ve gelecek nesillere sağlam bir miras olarak aktarılması için” kapsamlı çalışmaların yürütüleceğini de belirtti.
“TÜRKİYE’DE 7 MİLYON ÇOCUK YOKSULLUKLA BOĞUŞUYOR”
Ekonomik kriz had safhaya çıkmışken iktidarın doğum oranları konusunu gündeminde önceliklendirmesine tepki yağdı. Konuya ilişkin bir tepki de Anadolu Kadın Hareketi Derneği Başkanı ve aktivist Birsen Temir Saraç’tan geldi. Türkiye’de 7 milyon çocuğun yoksulluk içinde yaşam savaşı verdiğini ifade eden Saraç, “Türkiye, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’ne (OECD) üye ülkeler arasında, çocuk yoksulluğu sorununda ikinci sırada. TÜİK de bu verileri doğrular nitelikte. Ülkemizde tam 7 milyon yoksul çocuk var. Böyle bir tablo söz konusuyken AKP nasıl olur da doğum oranlarını artırmaktan bahsedebiliyor? Siz üç çocuk naraları atarken yatağa aç giren milyonlarca çocuktan da mı utanmıyorsunuz? Yaratılan bu sefalet ortamı yüzünden evlatlarımız yoksulluğa itildi, sefaleti yaratanlar da bu açıklamaları yapanların kendileri. Daha da kötüsü kendilerinden, söylemlerinden bir haberler. Hani 2024 emekliler yılıydı? Sayın Cumhurbaşkanı geçen yılı da emekliler yılı ilan etmişti. Sonra da emekli maaşlarına üç kuruş zam yapmakla yetindiler. Açlık ve yoksulluk sınırının altında kalan maaşlarla birlikte, emekliler yoksulluğa mahkum edildi” diye konuştu.
Ulaşımdan barınmaya, beslenmeden sağlığa tüm kalemlerde peş peşe zam haberleri gelirken, 22 bin TL’lik asgari ücretle nasıl çocuk büyütüleceğini de sorgulayan Birsen Temir Saraç, “Yakın zamanda asgari ücret açıklandı. Komik bir zam sonucu yeni rakam 22 bin 104 TL olarak belirlendi. İnsanlar fahiş oranda zamlanan kiralarını ödeyemezken, evine bırakın kırmızı eti yumurtayı, patatesi dahi zor getirebiliyorken 3 çocuğu nasıl yapacak? Bırakın 3 çocuğu, kendi karnını doyuramazken bir yavruya nasıl bakacak? Sayın Erdoğan ve ekibi bu basit hesaplamaları yapamıyor mu anlamak sahiden güç. Siz milyonlarla dalga geçer gibi 22 bin liralık ücret belirlerken, doğum oranlarının artacağına nasıl ihtimal verebildiniz? Bu bir hezeyan” ifadelerini kullandı.
“İZMİR’DE ÖLEN 5 YAVRUMUZUN GÜNAHI NEYDİ?”
Saraç sözlerini şöyle sürdürdü:
“İzmir’de elektrik sobasının devrilmesi sonucu çıkan yangında 5 kardeş hayatını kaybetmişti. Tüm Türkiye bu olayı hatırlar. Bu yavruların yaşları 1 ve 5 arasında değişiyordu. Hurda toplamak için çocuklarını evde yalnız bırakmak zorunda kalan anne, eve döndüğünde beş yavrusunu birden kaybettiğini gördü. O çocuklar o gün evde neden yalnızdı? Çünkü anneleri karın tokluğu için hurda toplamak zorundaydı… Fakat bu olayın yaşandığı dönem AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin çıkıp, ‘Dönüyorsunuz dolaşıyorsunuz her şeyi paraya bağlıyorsunuz. Bütün bu problemlerin olmasının sebebi parasal sebepler mi? Değil’ açıklamasında bulunmuştu. İşte Türkiye’yi anlatan güzel bir örnek… Şimdi Sayın Erdoğan’a, Sayın Zengin’e soruyorum. Düşük doğurganlığın sebep ve sonuçlarını araştırıp bir eylem planı oluşturacaksınız. Bu eylem planının detaylarını kulislerden öğrenmeye başladık. Kadınların hem ev hem de iş hayatını aynı anda sürdürmesi için ücretsiz veya düşük maliyetli kreşler yaygınlaştırılacak, doğum izin süreleri artırılacak, sosyal konut projeleri hız kazanacakmış. Peki şimdiye dek atılmayan bu adımların bedelini canıyla ödeyen o 5 yavrumuz ne yapacak? 5 yavrusunu kaybeden anne ne yapacak? Yetersiz beslenmeye bağlı gelişim geriliği yaşayan evlatlarımızın hesabını kim verecek? ‘Yaptık, oldu’ deyince bu iş bitmeyecek! Şimdiye dek kaybettiklerimizin, yitirdiklerimizin acısıyla baş başa bırakıldık.
“KABUL EDİN, YÖNETEMİYORSUNUZ!”
Artık içi boş vaatlerinize bu milletin karnı tok. Kabul edin, siz bir ailenin oluşması için gerekli olan hiçbir koşulu sağlayamıyorsunuz. Kadınlar katlediliyor, failleri salıveriyorsunuz. Kadınlar güç bela iş gücüne katılsa, eşit işe eşit ücret vermiyorsunuz. Siyasi emelleriniz yüzünden açılan kreşleri kapatmaya kalkıyorsunuz. Çocuklar beslenemiyor, ‘başka sebepleri var’ diyorsunuz. Gençler evlensin diyorsunuz, 22 bin lirayı hak görüyorsunuz. Kabul edin, yönetemiyorsunuz!”