ABD ara seçimleri öncesi başarı, tartışma getirdi: Sokağın sesi Meclis’te yankılanır mı?
ABD ara seçimleri öncesi başarı, tartışma getirdi: Sokağın sesi Meclis’te yankılanır mı?
BirGün Gazetesinden Ömür Şahin Keyif’in Haberi Washington
@omurkeyif
ABD’de 6 Kasım’da yapılacak ara seçimlerde Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Kongre’nin dengesi yeniden belirlenecek. Çoğunluk olmak isteyen Demokratlar, son günlerde, 28 yaşındaki ‘Demokratik Sosyalist’ Alexandria Ocasio-Cortez’in, önseçimlerdeki başarısıyla gündemde. Ocasio, Demokrat Parti’nin güçlü isimlerinden biri olan 20 senelik Kongre üyesi Joe Crowley’i yüzde 57,5 oranla yenerek, New York 14. Bölge’den Demokratların adayı olmaya hak kazandı. Kasım ayında Cumhuriyetçi Anthony Pappas’la Temsilciler Meclisi üyeliği için yarışacak.
1- Sokağın gücü siyasi çarka karşı
Crowley ilk seçildiğinde Ocasio ilk okuldaydı. Hem büyük sermaye hem de Demokrat Parti’nin ağır toplarınca desteklenen Crowley’in önümüzdeki dönemde partinin Temsilciler Meclisi sözcüsü olması bekleniyordu. Demokratik Sosyalistler (DSA) tarafından desteklenen Ocasio’nun düşük bütçeyle, “kapı kapı dolaşarak” yaptığı ve seçilene kadar ana akım medyanın ilgisini çekmeyen kampanyasının Demokrat Parti çarkını temsil eden Crowley’e karşı zaferi, tüm kesimlerce önemseniyor. Ocasio, 2016’da Demokratların başkanlık adayı olmak için Hillary Clinton’a karşı yarışan Senatör Bernie Sanders’ın kampanyasında çalışmıştı.
2- Sermayenin değil halkın desteği
Annesi Porto Rikolu olan ve yoksul bir aileden geldiğini ifade eden Ocasio, bireysel bağışlarla desteklendiği açıklanan kampanyası boyunca, rakibinin lobi çevrelerinden ve büyük sermayeden para aldığına vurgu yapmıştı. Aynı eleştiriyi Kongre’nin parçası olan Demokratların pek çoğuna yönlendiriyor ve partide öncelikle bu noktada bir değişim istiyor.
Ocasio, Vogue dergisine verdiği röportajlarda Kuzey Amerika’da neredeyse bir tabu olan sosyalizmi, onurlu şekilde yaşamanın teminatı, diye tanımlıyor.
Monthly Review’in Leftvoice.org’dan aktardığı “Ocasio-Cortez’in başarısı: sol için fırsatlar ve zorluklar” başlıklı yazıda, Juan Cruz Ferre şöyle diyor: “(Ocasio’nun) Zaferi, kendini sosyalist olarak tanımlayanların seçimleri kazanabileceğini; büyük kapitalistlerdense, tabandan gelen ve bireysel bağışlarla fonlanan adayların, işçi sınıfı talepleriyle kurulu düzenin keyfini kaçırabileceğini gösterdi.”
3-Talepleri neler?
Ocasio’nun başarısının en önemli nedenlerinden biri, işçi sınıfı için anlamlı taleplerinin olması olarak görülüyor.
– ABD’de göçmen politikalarına bağlı bir krizin yaşandığı dönemde, kağıtsız göçmenlerin peşine düşen Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza’yı (ICE) yok edeceğini söylemesi büyük ilgi gördü. “Vatandaşlık statüsü göz önünde bulundurulmaksızın herkese insanlık onuruna yakışan şekilde muamele edilmeli” dedi.
-Üniversite eğitiminin tamamen paralı olduğu, öğrencilerin kredi borçlarına battığı ABD’de, tüm borçları bir kereliğine silmeyi ve tüm gençlere ücretsiz üniversite eğitimini savundu.
-Evsiz sayısının üç katı kadar lüks konut inşa edilen New York’ta, konutun bir insan hakkı olduğunu söyledi.
-Askerlerin ABD’ye dönmesini, hava saldırılarının sona ermesini, daha güçlü diplomatik ve ekonomik bağlar istedi.
Juan Cruz Ferre, yazısına şöyle devam ediyor: “Bu talepler için örgütlenip savaşmalıyız; bu Kongre içinde bu talepleri savunan bir Demokrat olsa bile destek vermeliyiz. Bu savaşları kazanmak işçi sınıfını; örgütlenmek, güçlenmek ve siyasi bilinç konularında ilerlemek için daha iyi duruma getirir.” Fakat Ferre’ye göre sosyalist adayların Kongre’ye seçilmelerinin işlevi bundan ibaret. “Gerçek politik değişim kitlelerin harekete geçmesini gerektirir” diyor.
4- ‘İyi insanlar’ Demokrat Parti’yi değiştirebilir mi?
Ocasio’nun başarısı konusunda pek çok kesim hemfikir, ancak tartışma, gerçek bir politik değişimin düzen siyaseti kanalıyla gelip gelemeyeceği.
2016 Başkanlık seçimlerinde Hillary Clinton’un Trump’a yenilgisi, Demokrat Parti’de bir değişimin gerekliliğine dair tartışmaları yükseltmişti. Amerikan Demokratik Sosyalistleri (DSA), 2016 seçimlerinden sonra, üye sayısını ikiye katladı. Öte yandan değişim yanlısı çeşitli grupların desteklediği Yeni Kongre oluşumu, büyük sermayeyle kol kola giren Kongre üyelerine karşı solcu adayları destekliyor.
Ocasio da bu reform talebinin bir parçası olduğunu dile getiriyor. salon.com’daki röportajında, “Ben bir hareket adayıyım, daha 50 kadar kardeş kampanya var. Pek çoğu kazanacak. Sadece oy değil, biz güç inşa ediyoruz” diyor.
New York vali seçimlerinde aday olabilmek için Demokrat çarkın önemli dişlilerinden Andrew Cuomo’ya karşı kampanya yürüten oyuncu Cynthia Nixon, Ocasio’nun “Demokrat Parti’nin geleceği” olduğunu ifade ediyor. New York Demokratik Sosyalistleri Seçmen Çalışma Grubu’ndan Michael Kinnucan,jacobinmag.com’a yazdığı yazıda, Ocasio’nun başarısının Demokratlara bir uyarı niteliğinde olduğunu söylüyor, “Hiçbirinin koltuğu güvende değil” diyor.
New York Times’ın “politik yıldız” diye tanımladığı Ocasio, seçilmesi sonrası yaptığı zafer konuşmasında da “değişim dalgasından” bahsetmiş, “Önümüzdeki iki sene dünyayı yerinden oynatacağız” demişti.
5- Radikal değişimin önünü açabilir mi?
Meseleyi, Yeşil Parti Georgia eyalet komitesi üyesi Bruce A. Dixon, Siyah sosyalistlerin yayın organı Black Agenda Report’ta yayınlanan “21’nci yüzyılın gerçek solu neye benzer?” başlıklı yazısında ele alıyor: “Demokrat parti tabanındaki aktivistler partilerine enerji ve güvenilirlik sağlayabilirler, fakat onlar direksiyonda değil, arka koltukta gidiyorlar. Seçilmiş demokratlar, emirleri zengin fon sağlayıcılardan alıyor; partilerindeki solcu aktivistlerden değil.” Dixon ayrıca, Demokrat Parti içinde Bernie Sanders gibi sol siyaset yapan kişilerin, dış politikada değişim vaat edemeyeceğini, üstelik seçildikten sonra kurulu düzene dair eleştirilerinin sesini kıstıklarını ileri sürüyor.
Ferre: Başlıca görev hareket inşa etmek
Bu görüşü, Juan Cruz Ferre’nin yazısı da destekliyor. Kasım’daki seçim döneminde Ocasio’nun baskı göreceğini ifade ediyor: “Ocasio, kurulu düzen demokratlarından muhafazakâr bağışçıların ilgisini çekmek için daha ılımlı bir söylem benimsemesi yönünde baskı görecek. Liberal anaakım medyada şimdiden, Ocasio’nun zaferinin, Cumhuriyetçiler tarafından Demokrat Parti ‘aşırı sola kaydığı’ şeklinde yorumlanıp, Kasım’da Demokratların Temsilciler Meclisi’ndeki çoğunluğu almalarına engel olabileceği yönünde endişeler dile getiriliyor.” Hatta Ocasio’nun eleştirilerini şimdiden yumuşattığını düşünenler de mevcut.
Ferre’nin görüşlerine geri dönecek olursak; kurumsal siyaset mekanizmaları yoluyla gösterilecek çabanın sonuçsuz kalacağını şöyle ifade ediyor: “Temsilciler Meclisi’ne çok sayıda ilerici seçebiliriz, fakat geri kalanlar, hükümete tehdit oluşturacak yeterli kitlesel hareket olmaksızın, söz konusu taleplere benzer herhangi bir inisiyatifin aleyhinde oy kullanırlar.” Ferre ekliyor: “Başlıca görev, halkı bu talepler için bir araya getirmek, yüz binlerce kişiyi talepler etrafında mobilize edebilecek aktivistler ve örgütleyicilerden oluşan bir ağ inşa etmek.”