TİP, seçimdeki şaibeleri açıkladı: ‘Erdoğan ve ittifakının kazanacak oy almadığı
açıkça görülüyor

Example HTML page

TİP Genel Başkan Yardımcısı Doğan Ergün, yaptığı basın toplantısında 14 Mayıs
seçimlerindeki şaibeleri örneklerle anlattı. “Recep Tayyip Erdoğan’ın kazanacak bir oy
almadığını açıkça görebiliyoruz. Cumhur İttifakı’nın kazanacak bir oy almadığını açıkça
görebiliyoruz. Bu operasyonda milletvekili seçiminde MHP gözetilmiştir, bunu görüyoruz. Bu
operasyonun bir parçası da AA olmuştur” derken; ikinci tur için yurttaşlara, bürokrasiye ve
tüm muhalefete “O ‘atı alan Üsküdar’ı geçti’ diyordu. Biz atın eyerinden tuttuk yakaladık.
Şimdi yapmamız gereken o atın Üsküdar’ı geçememesini sağlamak” çağrısında bulundu.
14 Mayıs’ta yapılan seçimlerdeki usulsüzlük ve şaibeler tartışılmaya devam edilirken, Türkiye
İşçi Partisi (TİP) Genel Başkan Yardımcısı Doğan Ergün bugün partisinin İstanbul İl Örgütü
Binası’nda düzenlediği basın toplantısında konuya ilişkin çok önemli açıklamalarda bulundu.
Parti olarak seçimdeki usulsüzlük ve şaibelere ilişkin tüm değerlendirmeleri yaptıklarını
anlatan Ergün, şunları söyledi:


Sevgili yurttaşlar bir kere öncelikle TİP açısından durumu bir aktarmak istiyorum. TİP olarak 3
ilde İstanbul, İzmir ve Antalya’da çok sınırdan milletvekilliği kazanmamış göründüğümüz bu 3
ilde gerekli itirazlarımızı yapıyoruz, 420’nin üzerinde sandığa arkadaşlarımız itirazda
bulundular. Bunların önemli bir kısmı reddedildi ilçe seçim kurullarında. O yüzden şu anda
milletvekilliği değişimi yaşanır mı vekillik kazanır mıyız bunu söylemek için henüz erken ama
yine hukuk büromuzdan arkadaşlarımız avukat arkadaşlarımız hem İstanbul’da hem İzmir’de
hem de Antalya’da il seçim kurullarına itirazlarına devam ediyorlar. İkincisi ve daha önemlisi
belki de YSK’ye olağanüstü itiraz yoluyla başvuru hakkımızı da kullanabileceğimizi
düşünüyoruz. Şimdi burada yaşanan yani bizim İzmir, İstanbul ve Antalya’da gördüğümüz
örneğin Yeşil Sol Parti’ye ilişkin yine çeşitli illerde görülen başka muhalefet partilerine de
görülen çeşitli usulsüzlükler ya da tutarsızlıklar sandık bazında konuşacak olursak aslında
daha çok ıslak imzalı tutanaklarla YSK verileri arasındaki tutarsızlıktan kaynaklanıyor.
Burada özel olarak bir kötü niyet olduğunu bu açıdan bir işte sandık kurullarında kötü niyet
ya da seçim kurullarında bir kötü niyet olduğunu düşünmek istemiyoruz. Bunların sehven
yapılmış çeşitli hatalar olduğunu yanlışlar olduğunu düşünmek istiyoruz o yüzden itirazlarda
bulunuyoruz. Lütfen oralardaki seçim kurullarındaki farklı muhalefet partisindeki
arkadaşlarımız çalışma arkadaşlarımız da lütfen bu konuda hassasiyet göstersinler ve hak
neyi gerektiriyorsa adalet neyi gerektiriyorsa seçmen iradesi neyi gerektiriyorsa o şekilde bir
sonuç alınması için hep beraber el birliğiyle çalışalım.


‘SEÇMEN İRADESİNE YAPILAN GASPI GÖRDÜK’


Bu tek tek sandıklara ilişkin yaptığımız itirazın ötesinde Türkiye İşçi Partisi’nin yazılım, veri
analisti ve hukukçu arkadaşlarıyla beraber yani çalışma arkadaşlarımızla beraber onlarca
kişinin emeğiyle aslında bir tabloyu bir vahim tabloyu bir şaibe tablosunu seçmen iradesinin
nasıl gasbedildiğine ilişkin bir tabloyu bir kez daha görmüş durumdayız. Şimdi sevgili
yurttaşlar burada sadece bu seçimle alakalı bir şeyden bahsetmediğimi özellikle vurgulamak
istiyorum.
‘2017 İLE BENZER BİR SENARYO VAR’

Yani 7 Haziran seçimlerinden bu yana, yani 7 Haziran seçimleri bittikten sonra artık 1 Kasım’a
geçildi 1 Kasım’da seçimler tekrar edildi. O günden itibaren devreye konan bir senaryo bir
proje bir hak gaspının benzer örneklerini yaşamaya devam ediyoruz. Bizzat ben de 2017
yılında yapılan referandumda bu konuda özel olarak çalışmıştım. O dönemde ölülere oy
kullandırıldığını yani nasıl Fethullah Gülen daha önce “mezardan kalkıp gerekirse oy
kullanacaksınız” dediyse ona benzer yöntemlerle aynı şekilde ölülere oy kullandırıldığını biz
tespit etmiştik. Şimdi benzer bir senaryonun yine yaşandığını açık bir şekilde söyleyebiliriz

.
‘YÜZDE 95 CİVARINDA OY KULLANMAK BİR ANORMALLİKTİR’


Şimdi bu nasıl oluyor? Aslında şöyle oluyor. Pek çok sandık ve okulda iktidar partileri ve çeşitli
devlet olanakları kullanılarak tam kontrol sağlanıyor. Bu okullarda bu sandıklarda kimlerin oy
verebileceği kimlerin oy vermeyeceği, oy vermeyen seçmenler yerine ya da veremeyen
seçmenler yerine ne yönde oy kullanılacağı tayin ediliyor. Belirleniyor. Şimdi, mesela bunu
becerdikleri oranda tulum yani bütün oylar kendi cephelerine kendi lehlerine yazılıyor.
Beceremediklerinde yani bütün o seçmenlerin ne yönde oy kullanacağını belirleyemedikleri
durumda da kullanılmayan oylar yerine kendilerine oy yazdıklarını görüyoruz. Burada bir
yöntem olarak da görev kağıdıyla oy kullanılması birden fazla oy kullanılması mekanizması
işletiliyor. Şimdi, burada mesela bunu nasıl göreceğiz? İstatistik bilimi bize bir şey söylüyor.
Dünyanın her yerinde bakın altını özellikle çiziyorum otoriter devletler dışında dünyanın her
yerinde adil, demokratik seçimlerin yapılabildiği en azından belli kurallara uyulan her yerde,
yüzde 95 civarında oy kullanmak bir anormallik, anomali göstergesidir. Çünkü, yüzde 95
civarında oy kullanılması demek, yüzde 95 ve üzerinde oy kullanılması demek o seçim
çevresinde kimsenin hastalanmadığı kimsenin ölmediği yani seçmen listeleri oluşturulduktan
sonra seçimlere gidene kadar kimsenin hastalanmadığı, kimsenin başına önemli bir iş
gelmediği, kimsenin ölmediği anlamına gelir. Bu istatistiki olarak imkansızdır. Şimdi peki biz
bu seçimde ne yaşadık? Bakın altını çiziyorum. Türkiye’de 14 Mayıs seçimlerinde yüzde 95 ve
üzeri oy kullanılan sandık sayısı 20 bine yakın ve burada seçmen sayısı 4 milyon 200 bin
civarında. Yani 4 milyon 200 bin oyun kullanıldığı yaklaşık 20 bin sandık, şaibelerdir. Açıkça
şaibelidir. Yüzde 98 ve üzeri katılımın sağlandığı sandık sayısı 7 bin civarında. Buralarda
geçerli oy sayısı 825 bin 130.
Şimdi buradan bir örnek vereyim. Örneğin yüzde 98’den fazla oy kullanılan sandıklarda
Cumhur İttifakı’nın oy oranı yüzde 60’a yakın. Yani normalde aldığından belki de 13 – 14 puan
fazla bir oy alınmış durumda. Şimdi, yüzde 95 ve üzeri oy kullanılması yüzde 98 ve üzeri oy
kullanılması bunlar zaten şaibeli diyoruz. Bir de yüzde 100 ve üzeri oy kullanılmış sandıklar
var. Nasıl oluyor diyeceksiniz.


‘SEÇMEN SAYISINDAN FAZLA OY KULLANILMIŞ’


Bir diyelim ki sandıkta 100 seçmen var. Nasıl orada 103-105-120 kişi oy kullanabilir? İşte
orada da devreye şu giriyor. Görev kağıdıyla orada oy kullanan polis memurları ya da
görevliler ya da çeşitli devlet memurları. Bakın burada yüzde 100 ve üzeri oy kullanılan sandık
sayısı 4 bin 841 burada kullanılan sandıklardaki kullanılan oy sayısı 422 bin. Ve buralarda
Recep Tayyip Erdoğan’ın aldığı oy oranı yüzde 61’in üzerinde. Yani normalde bize aldığı
söylenen oyun 11 – 12 puan üzerinde. Bakın burada, MHP’nin oy oranı yüzde 13’ten fazla
görünüyor.


‘ŞIRNAK’TA BİR SANDIKTA 7,5 KAT FAZLA İNSAN OY KULLANMIŞ’


Şimdi birkaç örnek vermek istiyorum. Şırnak merkez 1156 No’lu sandıkta oy kullanma oranı
yüzde 762. Yani 7 kat fazla, 7,5 kat fazla insan oy kullanmış. Şimdi bakacaklar sevgili
yurttaşlar o Şırnak Merkez’deki o sandık biraz küçük bir sandık az seçmen var. Ben tamam
hadi öyle olsun. Siirt Pervari 1059 No’lu sandıkta oy kullanma oranı yüzde 233 ve burada
toplamda 200 civarında yurttaşımız oy kullanmış görünüyor.


‘YÜZDE 100 VE ÜZERİ OY KULLANILAN SANDIKLARDA MİLLET İTTİFAKI’NA OY ÇIKMAMIŞ’


Şimdi, devam ediyorum. Yüzde 100 ve üzerine oy kullanılan 154 sandıkta Millet İttifakı’na hiç
oy çıkmamış. Hiç kimsenin aklına gelmemiş millet ittifakına oy vermek. Bakın burada yine
dikkat etmemiz gereken bir unsur var. Buralarda Millet İttifakı partilerinin sandık kurulu
üyeleri vermemişler. Sandık kurulundan kimse gidip ilk 5 parti biliyorsunuz sandık kurulu üyesi
veriyor bütün sandıklarda. Herhangi bir Cumhuriyet Halk Partili herhangi bir İYİ Partili ya da
herhangi bir Yeşil Sol Partili dostumuz buralara gidip sandık kurulu üyesi olmamışlar veya
olsalar bile kendi adaylarına ya da kendi partilerine oy vermemişler.


‘MHP’NİN GÖZETİLDİĞİ BİR OPERASYON’


Şimdi bu çok çarpıcı bir veri. Bütün bunlar bir şaibe olduğunun açıkça gösteriyor. Şimdi sevgili
yurttaşlar biz bu operasyonu bir bütün olarak MHP gözetilen bir operasyon olduğunu
düşünüyoruz. Yani cumhurbaşkanlığı seçiminde evet Recep Tayyip Erdoğan’ın lehine sonuçlar
alındı ama özel olarak da MHP’nin yine bu sandıklarda ve özellikle devlet görevlileri
tarafından gözetildiğini bu operasyonu yapanların da bunu gözettiğini görebiliyoruz buna
peki örnek nedir derseniz işte biraz önce söyledim.
Bu yüzde 100 ve üzeri oy kullanılan sandıklarda MHP’nin oyu yüzde 13, yani Türkiye
genelinde aldığı oyun çok daha üzerinde bir oy almış durumda. Daha devam ediyorum bazı
yine böyle sandıklarda örneğin 7 Haziran seçimlerinde MHP’nin oy oranı yüzde 2’yken şimdi
yüzde 16’ya yükselmiş. Öyle sandıklar var ki o sandıklar kapatılmış bütün devlet görevlileri
oraya yönlendirilmiş. MHP daha önce burada yüzde 2 oy alıyormuş şimdi birden oy oranı
yüzde 16’ya çıkmış.


‘RECEP TAYYİP ERDOĞAN VE CUMHUR İTTİFAKI KAZANACAK BİR OY ALMADI’


Şimdi biz burada açıkçası sözlerimi bitirirken birkaç noktaya özellikle değinmek istiyorum.
Birincisi biz burada zaten kaybedeceğimiz bir seçime gittiğimizi söylemek için bu sözleri
söylemiyoruz. Yani işte TİP neden bunlardan bahsediyor seçmende umutsuzluk mu yaratmak
istiyorsunuz? Hayır. Biz yapmamız gereken şeyler olduğunu biliyoruz, görüyoruz. 14 Mayıs
seçimlerinin şaibeli olduğunu söylüyoruz ve bu 14 Mayıs seçimlerinde Recep Tayyip
Erdoğan’ın ya da Cumhur İttifakı’nın kazanacak oy alıp almadığını bilmiyoruz ama Kemal
Kılıçdaroğlu’nun aldığı söylenen oyların da daha doğrusu Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanıp
kazanmadığını bilemeyiz ama Recep Tayyip Erdoğan’ın kazanacak bir oy almadığını açıkça
görebiliyoruz. Cumhur İttifakı’nın kazanacak bir oy almadığını açıkça görebiliyoruz.
Bu operasyonda milletvekili seçiminde MHP gözetilmiştir bunu görüyoruz. Bu operasyonun bir
parçası AA olmuştur. AA daha ilk dakikadan itibaren çok yüksek oranda Tayyip Erdoğan’ı
göstermiş ardından o daha düşük seviyelere indirmiştir ama daha dikkat çekici olan ve
istatistik bilimiyle açıklanamayacak olan şey şudur: Sinan Oğan AA tarafından ilk dakikada
kaç oy oranı gösterildiyse, sonuna kadar o oranda kalmıştır. 5,2, 5,3 oranında kalmıştır.
Bunun istatistik ve istatistik bilimiyle açıklanması mümkün değildir.
Hiçbir örneklem, başından sonuna saatler boyunca hep 5,2, 5,3’ü veremez.
MUHALEFETE ÇAĞRI: HIRSIZI ENSESİNDEN TUTTUK’
Şimdi biz, ayrımsız tüm muhalefet partilerine tüm halkımıza sesleniyoruz. Kaybedilmiş bir şey
yok kazanılacak bir seçim var ve biz hırsızın ensesinden tuttuk. Şimdi yapmamız gereken onun
bir daha bir şey çalamaz hale gelmesini sağlamak.
O “atı alan Üsküdar’ı geçti” diyordu biz atın eyerinden tuttuk yakaladık. Şimdi yapmamız
gereken o atın Üsküdar’ı geçememesini sağlamak. Şimdi yapmamız gereken şeyler var.
Birincisi tüm halkımıza tüm yurttaşlarımıza müşahit olma sandık görevlisi olma çağrısında
bulunuyoruz. Özellikle de biraz önce saydığım muş gibi Şanlıurfa gibi özellikle şaibeli
bölgelerde, şaibeli sandıklarda görev alınması için bir çağrıda bulunuyoruz. Biz, on binlerce
Türkiye İşçi Partili olarak, Türkiye İşçi Partisi’ne oy vermiş 1 milyona yakın insan olarak
buradayız, söz veriyoruz. Sandık kurulu üyeliği konusunda bütün muhalefet partileriyle ortak
çalışmaya hazırız. Gelin beraber, namuslu dürüst sandık kurulu üyeleri çıkartalım oralarda
sandıkları beraber koruyalım. Sizin yetemediğiniz yerde biz oluruz bizim yetemediğimiz yerde
sizin olmanızı isteriz.


‘AVUKATLARA İHTİYACIMIZ VAR’


Özellikle hukukçu arkadaşlarımıza, avukat arkadaşlarımıza sesleniyoruz. Gidin görev alın. TİP,
bu seçimlerde İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de seçime girdiği her yerde avukatlarıyla çok
önemli çok ciddi bir çalışma yapmıştır. Lütfen bunun bir parçası olun. Bizim çalışmamızın bir
parçası olmak istemiyorsanız gidin başka muhalif partilerde beraber çalışın. Her birinize çok
ihtiyacımız var.


‘YSK, GÖREV KAĞIDIYLA OY KULLANILMASI GARABETİNE SON VERSİN’


YSK’nin derhal görev kağıdıyla oy kullanma garabetine bir son vermesi ya da buna bir usul
yön yöntem bulması gerekiyor. Şimdi burada aklınıza gelen ilk yöntem hemen 28 mayıs2ta
kullanılabilecek ilk yöntem parmak boyasıdır ama bunun dışında ayrıca görevlilerin başka bir
sandıkta oy kullanması gibi pek çok başka formül üretilebilir. İstenirse bu yapılır çünkü bu
görev kağıdıyla görünüyor ki birden fazla kez oy kullanma ve seçmen iradesini gasp etme
yoluna gidiliyor.
Şimdi biz muhalefet olarak bu bölgelere gideceğiz. Bizi kimse durduramayacak. Buradan
iktidara sesleniyorum buradan devlet görevlilerine sesleniyorum. Bu usulsüzlüğün, bu
TİP Basın Bürosu
şaibenin bu irade gaspının bir parçası olmayın ve biz oraya gideceğiz, bizi durdurmaya
kalkmayın. Buradan açıkça ifade ediyorum. Tüm halkımıza sesleniyoruz. Biraz önce Recep
Tayyip Erdoğan “sandıklara çökmekten” bahsetti.


‘OY KULLANMAYANLAR OLARAK SANDIĞA GİTMEK ZORUNDAYIZ’


Biz bu ülkenin üzerine bir kere daha Tayyip Erdoğan kabusunun çökmesine izin vermeyeceğiz.
Bunu başarabiliriz. Biz, hep beraber oy kullanmayanlar olarak tekrar sandığa gitmek
zorundayız. Bugün baktığımızda milyonlarca yurttaşımızın sandığa gitmediğini görüyoruz. Biz
onları ikna edeceğiz bunun için hemen yarın sokakta sahada çalışmaya başlayacağız. Daha
bu akşam çalışmaya başlayacağız. Bunun dışında Tayyip Erdoğan’a oy vermiş Cumhur
İttifakı’na oy vermiş yurttaşlarımızı ikna etmeye çalışacağız, anlatacağız yaşadıklarımızı.


‘ÜÇÜNÜ YAPARSAK KAZANIRIZ’


Ama öte yandan bu hırsızlığı da engelleyeceğiz. Bu üçünü yaparsak bir sandığa gitmeyen
yurttaşlarımızı sandığa götürebilirsek, iki Tayyip Erdoğan’a oy vermiş yurttaşlarımızı ikna
edebilirsek ve üç bu hırsızlığın bu kitlesel şekilde yapılamasını engellersek
kazanamayacağımız hiçbir şey olmadığını görüyoruz. Bütün muhalefet partilerine şimdi
ayağa kalkma, şimdi memleketin cumhuriyetin geleceğini kurtarma zamanı çağrımızı tekrar
etmek istiyorum teşekkür ediyoruz.

Example HTML page

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir