Temel problem S-400’ler değil
Temel problem S-400’ler değil
S-400’lerin Türkiye’ye teslimat tarihinin açıklanmasının ardından NATO ve ABD’den gelecek yanıtlar merak ediliyor. Askeri uzmanlar bu kritik adımla birlikte NATO ve ABD cephesiyle Türkiye’nin arasının biraz daha açılabileceği görüşünde
Bir Gün gazetesinden EKİN AKYAZ yazısı;
Rusya ile Türkiye’nin daha önce anlaşmaya vardığı S-400 füze savunma sisteminin teslimatının 2019’da yapılacağının açıklanmasının ardından başlayan hareketlilik devam ediyor. S-400 füze savunma sisteminin alınmasıyla ilgili Türkiye’ye NATO ve ABD’den tepkiler sürerken Türk dış politikasının bundan nasıl etkileneceği ise merak konusu. Aynı zamanda bu savunma sistemlerinin hangi alanda kullanılacağı ve Türkiye’nin üyesi olduğu NATO’nun savunma sistemi ile uyumlu olup olmayacağı da tartışılıyor. Tüm bunlar düşünüldüğünde AKP dış politikasında atılan adımların uzun vadede Türkiye’yi hangi hatta sürükleyeceği belirsizliğini koruyor. Emekli Tümgeneral Armağan Kuloğlu ve Emekli Korgeneral Erdoğan Karakuş ile S-400lerin alımının getireceği sonuçlar ve ABD ile NATO ilişkilerinde yaratabileceği olası sorunlar üzerine konuştuk.
Bu tür savunma sistemi çalışmalarının Türkiye’de uzun zamandır gündemde olduğunu ifade eden Armağan Kuloğlu, “Yüksek irtifa hava savunma sistemi Türkiye de yok. Bu konuda 20-25 yıldır çalışma yapılıyor. O zaman pek çok ülkeyle görüşmeler yapılıp en elverişli Rusya çıkmıştı. Fakat bu esnada Rusya ile bir uçak krizi olmuştu o zaman bu alımlar gündemden kalkmıştı. Sonrasında oradaki politik durum değiştiği için Rus füzesi anlaşması yapıldı” dedi.
S-400 alımı krizinin daha ziyade NATO ülkeleri ile değil de ABD ile derinleşeceğini söyleyen Kuloğlu, “alım konusu ilk olarak NATO ve Amerika tarafından yadırgandı. NATO sistemlerinin yazılımları, teknik hususları istihbarat yapıları nedeniyle Rusya’dan alınmasına şüpheyle yaklaşıldı. Rusya’dan almazsanız Rusya ile ilişkiler bozulur. NATO’dan almazsanız NATO ile ilişkiler çok fazla bozulmaz. NATO ülkelerinin bir bölümü zaman zaman bu Türkiye’nin kendi kararıdır ama olmasa iyi olurdu şeklinde ifadeler kullandılar. Esas olarak karşı çıkan Amerika oldu” diye konuştu.
Armağan Kuloğlu
S-400 almamaya garanti verilmedi
Artık S-400 alımından vazgeçmek gibi bir seçeneğin Türkiye’nin önünde durmadığı söyleyen Kuloğlu sözlerine şöyle son verdi: Artık S-400 alımından vazgeçilmesi mümkün değil O zaman Rusya ile de ilişkiler bozulursa çok daha kötü olur. Çünkü S-400den vazgeçilirse Amerika ile ilişkiler çok güzel olacak diye bir durum da yok. Bu nedenle şimdi bir de Rusya ile krize yol açacak bir durumu Türkiye göze alamayabilir. Muhtemelen NATO sistemine entegre bir Patriot ve yalnızca milli sistemde kullanılmak üzere de S-400 alımı olacak gibi duruyor.
Esas sorunun F-35 aldırmama hamlesi ve Türkiye’nin hava sahasındaki zayıflığı olduğunu söyleyen Emekli Korgeneral Erdoğan Karakuş’un konuşmasından satır başları şöyle:
ABD ile kriz, S-400 ile ilgili değil
Bu tür istemlerin uyumluluğuna ülkeler kendileri karar veriyor. Yunanistan’da da S-300 sistemi var. Örneğin Fransızların pek çok sistemi NATO ile uyumlu değildir. Zaten uluslararası savunma hukuku ya da NATO’nun kendi iç hukukunda da ülkelerin kendi savunma sistemlerine karar vermeleri ile ilgili bir düzenleme ya da sınırlandırma yok dolayısıyla S-400lerin alınmasıyla ilgili hukuken bir sorun yok. ABD ile yaşanan bu krizin başkaca dinamikleri var.
Erdoğan Karakuş
F-35 aldırmama hamlesi
25 yıldır gündemde olan bu sistemi şuan tehdit olarak algılanması aslında F- 35 alımını engellemek için. Meselenin önemli bir boyutu da İran’la nükleer anlaşma bozulup İran ABD tarafından ciddi bir tehdit olarak görülmeye başlandıktan sonra açığa çıktı. Çünkü belki uzun vadede İran ile ilişkileri daha çok gerilecek olan ABD buna engel teşkil edebilecek ilişkileri bölgede istemiyor
Esas sorun hava sahası
ABD’nin tutumu İran’a vurabilmek için bize dayatılıyor. Türkiye’nin elindeki olanaklar alınırsa Doğu Akdeniz’deki gücünün daha da azalması söz konusu olacak. Kıbrıs’ın hava sahasında pay alamazsak hava sahasında sivil işlem dahi yapılamaz. Çevrede hava sahaları paylaşılıyor ve Türkiye bu hava sahasında yerini alamıyor. Eğer hava sahaları garantiye alınamazsa övünülen 3. Havalimanını dahi kullanılamaz. F-35 aldırmamak kararı kadar bu faktör de önemli.
S400’ler NATO savunma sistemine uygun olmamakla birlikte Türkiye ile Rusya’nın yakınlaşması anlamında kritik öneme sahip.