Soma davasında karar çıktı; 301 madencinin katilleri dışarıda!
Can Gürkan’a ‘teksir’den 20 yıl verildi, adli kontrolle serbest bırakıldı: 301 madencinin katilleri dışarıda!
2019’da Yargıtay’ın bozma kararının ardından yeniden başlayan Soma Maden Katliamı davasında Soma Kömür İşletmeleri A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan’a 20 yıl hapis cezası verildi. Gürkan, Adli kontrolle serbest bırakıldı. Aile avukatlarından Nergiz Tuba Aslan “Kabul edilebilir gibi değil. Yeni infaz yasasına göre cezaları kesinleşse bile yatacağı en fazla birkaç aydır onu da yatar mı bilmiyorum. Biz mücadelenin hukuki boyutunu bırakmayacağız” dedi.
301 madencinin katledildiği Soma Katliamı davasında patron Can Gürkan’a 20 yıl hapis cezası verilirken tutuklama kararı çıkmadı. Facia sırasında kötü eylem planlarıyla daha fazla işçinin ölmesine neden olan Haluk Evinç beraat etti. Diğer sanıklara 12,5 yıl hapis cezası verildi.
Verilen cezaları değerlendiren aile avukatlarından Nergiz Tuba Aslan “Sanıkların tamamı serbest. Herhangi bir tutuklama kararı yok. Karar kesinleşmeden de infaz aşamasına geçilmeyecek. Kabul edilebilir gibi değil. Yeni infaz yasasına göre cezaları kesinleşse bile yatacağı en fazla birkaç aydır onu da yatar mı bilmiyorum. Biz mücadelenin hukuki boyutunu bırakmayacağız” dedi.
CAN GÜRKAN’A TUTUKLAMA KARARI YOK
Can Gürkan’ın olası kast yerine suçunu hafifletici olan bilinçli taksirle yargılandığını hatırlatan Aslan şöyle konuştu: “Tutuklu olduğu süre göz önünde bulundurulduğunda ve ceza olası kasıttan kurulmadığı için yatacağı süre yeni infaz yasası düzenlemesine göre aldığı cezanın yarısı. Kasten işlenen bir suç olmadığı yönünde yargılandığı için aldığı cezanın sadece yarısını yatması gerekiyor sonra denetimli serbest süreci. Karar kesinleştiğinde dahi 301 kişinin ölmesinden sorumlu olan, şirketin patronu, en üst düzey yöneticisi birkaç ay belki hapishanede kalacak belki kalmayacak.”
BERAAT KARARI KABUL EDİLEMEZ
Aslan, Haluk Evinç hakkında verilen beraat kararını şöyle değerlendirdi: “Can Gürkan hakkında bilinçli taksirden hüküm kurulmuş olması gibi Haluk Evinç hakkında da beraat kararının verilmiş olması kabul edilemez. Bu madende acil eylem durum planının başkanı. Hazırlanan acil eylem durum planında başkan sıfatında. Özellikle madende katliam gerçekleştikten sonra havalandırmanın ters çevrilmesi kararını veren insan. Bu havalandırma ters çevrildikten sonra 23 kişinin bizzat ölümüne neden olan insan ve aynı zamanda o katliam yaşandıktan sonra etkili bir kriz yönetimi sağlamadığı için bir kaos ortamı oluştuğundan katliamda ölen işçi sayısının artmasına neden olan insan. Hem yapması gereken işleri yapmadığı için bir de bizzat iradi olarak karar verip havalandırmayı ters çevirdiği için 23 kişinin ölmesinden bizzat sorumlu olan insan hakkında beraat kararı verildi. Kabul edilebilir gibi değil.”
TÜM HUKUK YOLLARINI KULLANACAĞIZ
Aslan sözlerini şöyle sonlandırdı: “Tüm hukuk yollarını tüketeceğiz. Yargıtay’dan mahkemeye atanmış hakimler tarafından verilecekse bu kararlar bunu kabul etmemiz mümkün değil. Elbette AYM ve AİHM süreçlerini işleteceğiz.
ÖZGÜR ÖZEL: EN ZOR AÇIKLAMA
CHP Grup Başkanvekili, Manisa Milletvekili Özgür Özel, 301 madencinin hayatını kaybettiği Soma katliamı davasının ardından Akhisar Adliyesi önünde konuştu. Bugün Akhisar 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin açıkladığı kararda, maden sahibi Can Gürkan’a verilen 20 yıl ve iki mühendise de 12,5 yıl hapis cezasının ardından tahliye edildiler.
Madenci aileleriyle birlikte Akhisar Adliyesi önünde kararı eleştiren Özel, şunları belirtti:
Bu salonun önünde yaptığım en zor açıklama. Yine beklenen oldu. Faciadan önce Soma’nın neresine gitsek, o zaman tanımadığım annelerin anlattıkları üzerine bir araştırma önergesi talep etmiştik ‘Çizmemin yarısına kadar ter doluyor, boşaltıp tekrar giriyorum’, ‘Bu madende çok kötü şeyler olacak’ diyen madencilerin feryadını Meclise taşımıştık. O zaman anlamadılar, dinlemediler. Sonra korkulan oldu, beklenen oldu, o katliam yaşandı. Bir mahkeme heyeti kuruldu, bu dava başladı. Bu arkamdaki salonda bu aileler ne yapılması gerekiyorsa, yaptılar, şehitlerine sahip çıktılar. Türkiye’nin dört bir yanından gelen hukukçular, çağdaş hukukçular, Manisa Barosu’nun hukukçuları hepsi üzerine düşeni yaptı. Gerçek gazeteciler üzerlerine düşeni yaptı, belki ana akım unuttu ama onlar unutmadı. Bugün buraya kadar geldik.
CAN GÜRKAN’I DIŞARIYA BIRAKANLAR SUÇ ORTAKLARIDIR
Yine beklenen oldu. Buradaki insanlar birbirlerine evlatlarının alın terleri üzerinden, evlatlarının akan kanları üzerinden, son nefesleri üzerinden bağlıydılar. Birbirlerini hiç bırakmadılar. Ama birbirlerine günahları üzerinden bağlı olanlar, bugün burada gereğini yaptılar. Can Gürkan’ı içeride tutamazlardı, tutsalardı, ‘Mitinginize madenci getirirken iyiydi ya, seçim masraflarınızı karşılıyorken iyiydi ya’ derdi. O yüzden Can Gürkan içeride kalamazdı. Onu dışarıya bırakanlar suç ortaklarıdır. Birbirlerine günahları üzerinden bağlı olan çete, Türkiye’yi yönetmektedir. Ne pislik ortaya dökülüyorsa dökülsün bir şey olmamaktadır. O yüzden bu mahkemede de karar böyle çıkmıştır. 5-0 ile Yargıtay’da bu hakimin verdiği karar bozulmuştu. O kararda, ‘301 kişiyi olası kast ile öldürmekle bu dava açılmıştı, nasıl sen bunları salarsın’ denmişti. O mahkemeye 3 tane kürsüden hakim değil, mesleği hukukçuluk olan 3 saray bürokratı getirdi. O 3’ünün kararıyla bozuldu, bu beyefendi de haksız kararı tekrar etti.
SENİN SADAKATİN HUKUKA DEĞİL SARAYA
Kararı okumaya şöyle başladı: Her ne kadar 301 kişiyi olası kastla öldürmekten dava açıldıysa da diyerek, hepsini dışarı çıkartacak kararı bir daha aldı. Her ne kadar senin üstünde cübben varsa da senin sadakatin kanunlara, adalete, ahlaka değil, senin sadakatin seni buraya özel görevlendiren sarayadır. Her ne kadar senin okuduğun bizim kararımız desen de o karar Türkiye’yi yöneten zenginin dostu, sermayenin dostu, sömürünün dostu, bu garip insanların düşmanı saray rejiminin ve onun başındaki şahsın kararıdır, bu sistemin kararıdır.
AND OLSUN HESAP SORACAĞIZ
Sadece ve sadece şunu söyleyerek bitirmek istiyoruz. Peşini bırakmayacağız. 87 hafta gelip aynı koltukta oturduysak, Yargıtay’ın önünde, Anayasa Mahkemesi’nin önünde AİHM’in önünde bu davayı takip etmeye devam edeceğiz. Bu kararı alanların, bu kararın alınmasına katkı sunanların, altında imzası olanların, Yargıtay’daki çetenin, saraydaki çetenin, bu çetinin bütün işbirlikçilerinin peşinde olacağız. Birbirlerine günahları üzerinden bağlı olanların kazanması düşünülemez. Birbirine ahlak, sevgi, alın teri üzerinden bağlı olanlar eninde sonunda kazanacak. Size söz veriyoruz, bu dava bir daha görülecek. Bugün kazandım sananlar mahkum olacak, bugün kaybettiğini düşünenler de ‘Oh be bu sefer adalet kazandı, biz kazandık’ diyecek. Buna söz veriyoruz. O gün kundakta, kucakta, pusette olanlar, bugün ‘Soma için adalet’ diye pankart taşıyor, o gün 10 yaşında olanlar bugün avukat olmak için okul okuyorlar. O gün gözü yaşlı annelere biz söz verdik. O sözü tutmak namus borcumuzdur. And olsun ki tutacağız, and olsun ki hesap soracağız.”
NE OLMUŞTU?
Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 30 Eylül 2020’de, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği, istinafın da onadığı kararı bozmuştu. 12. Ceza Dairesi, sanıkların “bilinçli taksirle öldürme” suçundan değil, 301 kez “olası kastla öldürme” ve 162 kez yaralama suçundan cezalandırılması gerektiğini belirtmişti. Bu karar, başta iş kazasının yaşandığı Eynez ocağının sahibi Can Gürkan olmak üzere, sanıkların binlerce yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasını sağlayacaktı.
Bu sırada Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin üyeleri değişti. Üye değişikliğinden hemen sonra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 8 Ocak’ta 12. Ceza Dairesi’nin 30 Eylül 2020 tarihli kararına itiraz etti.
İtirazın ardından, 12. Ceza Dairesi’nin yeni üyeleri 10 gün içinde yaklaşık 6 bin sayfalık dosyayı inceledi ve itirazı haklı bularak sanıkların olası kastla öldürme suçundan değil, bilinçli taksirle öldürme suçundan cezalandırılması gerektiğine hükmetti.
Ceza Dairesi’nin 30 Eylül 2020’deki ilk kararından sonra duruşma günü vermek için 3 aydan fazla bir süre bekleyen Akhisar Ceza Mahkemesi, yeni karardan hemen sonra duruşma günü verdi.
Yeni karara göre, sanıklar Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan ile baş mühendisler Efkan Kurt, Adem Ormanoğlu ve Haluk Evinç en fazla 22 yıl hapis cezasına çarptırılabilecekti.
Yargıtay’ın ikinci bozma kararının ardından davanın ilk duruşması 13 Nisan’da görüldü.