Sera Kadıgil, AYM önünde: ‘Sarayınız ne ferman verirse versin, o hayvanları size vermeyeceğiz!’

Example HTML page

Kadıgil, yaşam hakkı savunucularının AYM önünde düzenlediği eylemde konuştu.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sözcüsü Sera Kadıgil, Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un iptali isteminin görüşüleceği Anayasa Mahkemesi (AYM) önünde düzenlenen eylemde, “Benim ne bu rejimden ne bu rejimin kurumlarından en küçük bir beklentim yok, benim bu ülkenin dört yanındaki vicdanlı insanlardan beklentim var. Çünkü sarayınız ne ferman verirse versin, o hayvanlar bizim canımız, biz onları size vermeyeceğiz” şeklinde konuştu.

Hayvan hakları savunucuları, kamuoyunda büyük tepkilere neden olan Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemini bugün esastan görüşecek olan AYM önünde bir araya geldi. Hak savunucularının başlattığı nöbetin, karar açıklanana kadar devam edeceği aktarıldı.

TİP Sözcüsü Sera Kadıgil de AYM önündeki eyleme katılarak bir konuşma yaptı. Kadıgil, konuşmasında iktidara ve Erdoğan’a seslenerek “Kendi belediyelerinde, 20-30 yıldır yönettikleri ülkede çocuklar yaralanıyormuş, çok umurlarında ya o çocuklar! O çocuklar yaralanıyorsa sizin yüzünüzden yaralanıyor! Recep Tayyip Erdoğan, o çocukların katili sensin!” ifadelerini kullandı.

‘BİR GRUP AZGIN AZINLIK YALANLARLA, İFTİRALARLA MİLYONLARCA HAYVANIN CANINA GÖZ DİKTİ’

Sera Kadıgil, “Sarayınız ne ferman verirse versin, o hayvanları size vermeyeceğiz” sözlerini vurguladığı konuşmasında şunları kaydetti:

“Sevgili dostlar, yaşam hakkı savunucuları, Türkiye’nin dört bir yanından çıkıp üşenmeden buraya gelen arkadaşlar, hoş geldiniz, iyi ki varsınız! Uzun konuşmayacağım çünkü konuşulması gereken her şeyi bir senedir, hatta 15 senedir konuşuyoruz. Geçtiğimiz yaz Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir sözde kanun geçirdiler, ‘sözde’ diyorum çünkü halkın vicdanına sığmayan, uluslararası hukuk normlarına, anayasaya aykırı olan bir metin kanun falan değildir, kendini padişah sanan Tayyip Erdoğan’ın fermanından ibarettir. Ve bu yasada ne yaptılar biliyor musunuz? Neden köpekler var etrafımızda? Neden kediler var etrafımızda? Biz neden on binlerce yıldır bu hayvanlarla yaşıyoruz insanlar olarak? Çünkü biz insanlar bu hayvanları evcilleştirdik. Onları yanımıza aldık, onlarla birlikte bir dostluk kurduk, on binlerce yıldır birlikte yaşadık. Bugün geldiğimiz noktada, inanın ki Türkiye’nin çoğunluğu falan değil, bir grup azgın azınlığın görev suçlarını gizlemek için yalanlarla, iftiralarla on binlerce, milyonlarca hayvanın canına göz diktiği bir ortamdayız.

ERDOĞAN’A SESLENDİ: ‘O ÇOCUKLARIN KATİLİ SENSİN’

Buradan, Anayasa Mahkemesi’nin önünden sesleniyorum, bütün köpekler adına sesleniyorum. Bilmeyen herkes şunu bilsin, hiçbir köpeği barınakta falan tutmayacaklar. Sokaklarda çoğalmasından şikayet ediyorlar ya, niye çoğaldı bu hayvanlar? 20 senedir ‘AB’ye uyum’ adı altında çıkarttıkları yasanın bir maddesini bile uygulamadıkları için çoğaldı bu hayvanlar ve şimdi şimdi atıp tutuyorlar. Kendi belediyelerinde, 20-30 yıldır yönettikleri ülkede çocuklar yaralanıyormuş. Çok umurlarında ya o çocuklar! O çocuklar yaralanıyorsa komisyonda söyledim, Genel Kurul’da söyledim, burada bir kere daha yüzünüze söylüyorum, sizin yüzünüzden yaralanıyor, Recep Tayyip Erdoğan senin yüzünden yaralanıyor! Sensin o çocukların katili! Şimdi çıkmışlar, işlerini yapamadıkları için milyonlarca hayvanın canına göz diktiler. Siz işinizi yapamıyorsanız masumlar ölmeyecek, siz istifa edeceksiniz kardeşim!

‘AYM’NİN VERECEĞİ KARARIN ÖNEMİ OLMAYACAK ÇÜNKÜ SARAY REJİMİ ANAYASAYI ASKIYA ALDI’

Şu anda bizler Anayasa Mahkemesi’nin önündeyiz. Ben 10 yıldır bu ülkede milletvekilliği yapıyorum, 20 yıldır avukatım. Utanarak söyleyeceğim bu dediğimi, acı çekerek söyleyeceğim bu dediğimi, arkamdaki Anayasa Mahkemesi’nin vereceği kararın hiçbir önemi olmayacak. Niye biliyor musunuz? Çünkü Saray Rejimi bu ülkede anayasayı askıya aldı. Artık bu ülkede bir anayasa yok, artık bu ülkede hukuk yok, yok bunların hiçbiri. Arkamdaki kurumda kalan şerefli hakimlere sesleniyorum, sizin kararlarınızı, bu ülkenin anayasasını uygulamayan bir rejim şimdi milyonlarca hayvanın canına göz dikti. Yapabileceğiniz bir şey var. Evet, bunların olmasını engellemek elinizden gelmiyor. Ama ‘Bu ülkenin tarihine sürülen bu kara lekeye ben ‘hayır’ dedim’ deme şerefine bugün erişebilirsiniz. Bunu yapabilirsiniz sizler, bunu bekliyoruz sizden.

‘SARAYINIZ NE FERMAN VERİRSE VERSİN, O HAYVANLARI SİZE VERMEYECEĞİZ!’

AYM bu yasayı iptal ettiğinde ne olacağını da söyleyeyim ben size. Yıllardır aynı şeyi yaşıyoruz, AYM bugün bu yasayı iptal etsin, AKP, Saray Rejimi, Recep Tayyip Erdoğan ne yapacak biliyor musunuz? Uygulamayacak o kararı, ‘Uygulamıyorum, saygı falan da duymuyorum’ diyecek. Yetmeyecek ne yapacak biliyor musunuz? Defalarca yaptı. Anayasa Mahkemesi’nin kararına rağmen aynı maddeleri getirip Meclis’te önümüze koyacak, piyonları el kaldırıp el indirecek. Biz de ona yasa diyeceğiz he mi? Hadi oradan be, hadi oradan! Bugün burada olmamın, bu konuşmayı sizlere yapmamın inanın ki tek bir sebebi var. Ne bu rejimden ne bu rejimin kurumlarından ne bu rejimin piyonlarından en küçük bir beklentim yok benim. Benim bir beklentim varsa buradaki insanlardan var, bu ülkenin dört yanındaki vicdanlı insanlardan var. Çünkü şunu biliyorum, sizin sarayınız ne ferman verirse versin, o hayvanlar bizim canımız, biz onları size vermeyeceğiz.

‘ERKEN SEÇİM, HEMEN SEÇİM, BUGÜN SEÇİM!’

Alana girdiğimden beri beni görenler diyor ki ‘İyi ki varsınız’. İnanın ki yanlış. O Meclis’te o piyonlara gücü yetmeyen bir kardeşiniz olarak size diyorum ki ‘Siz iyi ki varsınız’. Çünkü şunu biliyorum, bu halk o saraydan büyük, bu halk o sarayı yenecek ve şunu biliyorum ki, hani Recep Bey diyordu ya ‘Hem laik hem Müslüman olunmaz’ diyordu ya… Şimdi de şunları duyuyorum, bu iş siyaset üstünü meseleymiş. Siyaset üstü falan değil, hiç kimse kendini kandırmasın. Açık açık ben de buradan söylüyorum, hem AKP’li hem hayvan halkları savunucusu olunmaz, bu saatten sonra olunmaz! Olunmaz. Hepimizin yapması gereken tek bir şey var. Öldürülen, katledilen yüzlerce hayvanımız için, her gün katledilen işçiler için, ölmelerine rağmen kimsenin umurunda bile olmayan MESEM’li çocuklar için, bu ülkenin dağına taşına göz koyanlara karşı yapmamız gereken tek şey var: Erken seçim, hemen seçim, bugün seçim!”

Example HTML page

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir