‘Özgürlük Yürüyüşü’ 9. günde devam ediyor
9. günde “Aladağ’da tarikat yurdunda katledilen çocuklar” için yürüyen TİP Genel Başkanı Erkan Baş’a çok sayıda kişi ve kurum temsilcisi eşlik ediyor.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş‘ın, partisinin Hatay Milletvekili Can Atalay ve Gezi tutsaklarının hukuksuz şekilde tahliye edilmemesine karşı Hatay’dan başlattığı, Ankara’da sona ermesi planlanan “Özgürlük Yürüyüşü” 9. günde devam ediyor.
“Aladağ’da tarikat yurdunda katledilen çocuklar” için yürünen bugünde Erkan Baş‘a Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Aladağ aileleri adına Ali Köylü, TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, CHP Adana İl Başkanı Anıl Tamburoğlu, EMEP GYK Üyesi Halil İmrek, TÖP, Halkevleri, KESK, Haber-Sen, CHP 26. Dönem Milletvekili İbrahim Özdiş ve gazeteci Ercüment Akdeniz eşlik ediyor.
Kitle, İncirlik’ten Adana Merkez’e doğru yürüyor.
‘ADANA’DA YURTTAŞLARIMIZLA SOHBET EDECEĞİZ, DERTLEŞECEĞİZ’
Yürüyüş öncesi açıklama yapan TİP Genel Başkanı Erkan Baş, “Bugün İncirlik’ten Adana merkeze doğru ilerleyeceğiz. Adana bizim için bereketli topraklar; emeğin alın terinin önemli merkezlerinden bir tanesi. Geçmişe baktığımızda tarımın en önemli merkezlerinden bir tanesi ama siyasi iktidarın, ısrarla ve inatla yok etmeye çalıştığı, insanları, geleceksizliğe ve işsizliğe mahkum etmeye çalıştığı bir kent. Çok güvendiğimiz, yiğit, direngen, mücadeleci insanı bol; bu memleketin aydınlık ve özgürlük mücadelesine büyük katkılar yapabileceğine inandığımız, emekçileriyle tarihte olduğu gibi Türkiye’nin geleceğinde de yer bulacak önemli bir şehrimiz. Gün boyu Adana’da yurttaşlarımızla sohbet edeceğiz, dertleşeceğiz” dedi.
‘DESTEK VE DAYANIŞMALAR SAYESİNDE KENDİMİZİ DAHA İNANÇLI HİSSEDİYORUZ’
Kendisine destek verenleri de anarak teşekkür eden Baş, “Bu destekler, dayanışmalar sayesinde her gün attığımız her adımda daha kararlı daha inançlı daha kazanmaya yakın hissediyoruz kendimizi” ifadelerini kullandı.
ALADAĞ DAVASI
Baş, devamında, “Can Atalay’ın özgürlüğü için başladığımız, Gezi Davası tutsaklarına haksız ve hukuksuz verilen cezalara karşı özgürlük talebiyle başladığımız, bu ülkede iktidarın baskı altına aldığı herkes için ülkemiz için özgürlük talebiyle başladığımız bu yürüyüşün her etabında bir konuyu özel olarak kamuoyunun gündemine taşımaya, unutturmamaya, hafızalarda diri tutmaya çalışıyorduk” dedi.
‘BUGÜN ADIMLARIMIZI, TARİKATLARIN KARANLIĞINA TESLİM OLMAYACAĞIMIZI GÖSTERMEK İÇİN ATIYORUZ’
Tarikat yurdunda hayatını kaybeden çocukları ve Aladağ davasını hatırlatan Baş, şöyle devam etti:
“Adana denildiğinde, Can Atalay ismi ile yan yana geldiğinde, maalesef bizim aklımıza Aladağ’da yitirdiğimiz gencecik kardeşlerimiz, kız çocuklarımız geliyor. Adana denildiğinde, Can Atalay denildiğinde, bir tarikat yurdunda bilirkişi raporlarına göre net olarak ihmal nedeniyle dolayısıyla bir cinayet sonucu hayatını kaybeden bu ülkenin yoksullaştırılmış, çaresizleştirilmiş evlatları geliyor. Aladağ denildiğinde bizim aklımıza, her ne yaparlarsa yapsınlar, iktidar tarafından sırtlarını sıvanıp, hayatlarına aynı biçimde devam eden tarikatlar ama bunun karşısına dikildiği için suçlanan, iktidar tarafından düşmanlaştırılan insanlar geliyor.
Aladağ denildiğinde bizim aklımıza, bu ülkede evlatlarımızın aydınlık geleceği için mücadele etmek gerektiği, bu ülkede özgürlük mücadelesinin aynı zamanda bu ülkede yoksulların ekmek mücadelesi ile ne kadar bağlı olduğu geliyor. Ekmeği için aydınlık yarınları için mücadele eden tüm insanlarla beraber bu yobazların karanlığına karşı sesimizi yükseltmek, Türkiye’de özgürlük mücadelesinin en önemli adımlarından bir tanesidir.
Biz bugün adımlarımızı; tarikatların karanlığına teslim olmayacağımızı, ülkemizi, yobazın karanlığına teslim etmeyeceğimizi göstermek için özgürlük için atıyoruz. Bu ülkeye özgürlüğü hep beraber getireceğimize olan inancımızı kuvvetlendiren tüm dostlarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum.”