İstanbul Sözleşmesi için kadınlar ayakta!

Kadınlar, iktidarın hedef aldığı İstanbul Sözleşmesi için meydanlarda. Yaşam hakları için mücadele eden kadınlar hükümete “Sözleşmeyi uygula” çağrısında bulundu. TGC tarafından yapılan açıklamada ise iktidara yakınlığıyla bilinen medya kuruluşlarının sözleşmeyle ilgili yaratmak istediği ‘olumsuz’ algının gerçekdışı olduğuna değinildi.

İktidar ve yandaşları, kadınlar için hayati öneme sahip İstanbul Sözleşmesi’ni hedef almaya devam ediyor. Kadınlar, artan kadın cinayetlerinde faillerin cezasız kalmaması ve İstanbul Sözleşmesi’ni dokunulmaması için günlerdir meydanlarda.

Petrol-İş Gebze Şubesi Kadın Komisyonu, örgütlü oldukları fabrikalarda yaptıkları açıklamalarla kadın cinayetlerine ve hükümetin İstanbul Sözleşmesini tartışmaya açmasına tepki gösterdi. Kocaeli Gebze’de kurulu Novares fabrikasında işçiler sabah vardiya girişinde düzenlediği eylemle İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeyi tartışan hükümete ‘Sözleşmeyi uygula’ çağrısında bulundu.

Alpla fabrikasında da kadın işçiler, kadın cinayetlerine karşı hükümete çağrıda bulunmak üzere bildiri okudu. Kadınların okuduğu bildiride şu ifadeler yer aldı: “Bugüne kadar sistemli bir şekilde uygulanmayan bu yasa ve sözleşme önündeki tüm engeller kaldırılarak tartışmasız hayata geçirilmesi aciliyet kazandı. Hem toplumsal alanda hem çalışma yaşamında kadınları koruyan yasa ve sözleşmelerin imzalanması için Petrol-İş olarak hiçbir faaliyetten kaçınmayacağız.”

Sendikalar: Sözleşme yaşatır

KESK’e bağlı Tüm Bel-Sen 2 No’lu Şube Çiğli İşyeri Temsilciliği ile DİSK’e bağlı Genel-İş 8 No’lu Şube Çiğli İşyeri Temsilciliği, kadın cinayetlerine karşı ortak basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı okuyan Genel-İş 8 No’lu Şube üyesi Derya Tercan, Pınar Gültekin’in katledilmesini hatırlatarak “İstanbul Sözleşmesi yaşatır diyoruz. Çözüm belli, kadınları, çocukları koruyacak mevcut yasalar varken her gün şiddet ve katliam haberleri alıyoruz. Yasaları uygulayın, yaşatın” dedi.

İktidarın politikaları öldürüyor

İzmir’de Bergama Demokrasi Platformu, iktidar politikalarının kadınları öldürdüğünü söyleyerek, İstanbul Sözleşmesi’ni yaşatmak için bir araya geldi. Platform tarafından yapılan açıklamada; “Yasta değil isyandayız. Cezasızlık politikasından ve iktidarın kadın düşmanlığından cesaret alan failler her gün en az üç kadını katletmeye devam ediyorlar. İsimler değişse de hikâyeler hiç değişmiyor. Son olarak katledilen Pınar Gültekin de gördüğümüz gibi medyanın yer veriş biçimi, yargı indirimleri, faili aklamaya yönelik dönük ahlak kodları katillerin imdadına yetişiyor. Yaşanan tüm kadın cinayetleri iktidarın kadın düşmanı politikalarından cesaret alarak gerçekleşiyor.”

Cinayete ortak olmak

Sol Parti Didim Kadın Koordinasyonu, yasanın uygulanmamasından dolayı kadın cinayetlerinin arttığını belirterek basın açıklaması yaptı. İlçe Başkanı Gülçin Akın tarafından yapılan açıklamada “İktidarın alışkanlık haline getirdiği temel durum; kazanılmış bir hakka dönük saldırıdır. İstanbul Sözleşmesi de bunlardan biridir. Böyle bir sözleşmeye ihtiyaç duyulması dahi utanç kaynağıyken cinayetlerin ve ev içi şiddetin her geçen gün arttığı bir ortamda bu Sözleşmeyi kaldırmaya çalışmak şiddete ve cinayete ortak olmaktır” dendi.

Yaratılmak istenen algı gerçekdışı

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Kadın Gazeteciler Komisyonu, İstanbul Sözleşmesi’nin ivedilikle uygulanmasının, medyanın da bu konuda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesinin önemine dikkat çeken bir açıklama yaptı. TGC tarafından yapılan açıklamada iktidara yakınlığıyla bilinen medya kuruluşlarının İstanbul Sözleşmesi ile ilgili yaratmak istediği ‘olumsuz’ algının gerçekdışı olduğuna değinildi

♦ Sözleşmenin şartlarının uygulanabilirliği bile tam olarak hayata geçirilmemişken ‘uygulamadan kaynaklı sorunların’ var olduğu iddiası gerçekçi deği.

♦ Medyanın bir bölümünün kendi gücüne sığınarak sözleşmeyle ilgili aykırı nitelikteki ‘toplumun hassas değerlerini zedelediği, yuva yıktığı gibi ‘subjektif görüşleri ‘genel doğru’ gibi sunması Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesine aykırı.