İBB Meclis’inde Yeşim Meltem Şişli ile ilgili komisyon raporu açıklandı

Example HTML page

İBB Meclis’inde Yeşim Meltem Şişli ile ilgili komisyon raporu açıklandı

Görevden uzaklaştırılan İBB Genel Sekreter Yardımcısı Yeşim Meltem Şişli ile ilgili Meclis raporu açıklandı. AK Partili İBB Temel Haklar Komisyonu üyeleri Yeşim Meltem Şişli’nin açıklanan rapora göre İBB ile  ilişiğinin  kesilmesi gerektiğini dile getirirken, rapora muhalefet şerhi koyan CHP İBB Temel Haklar Komisyonu üyeleri ise devam eden bir mahkeme varken Yeşim Meltem Şişli’nin suçu sabitleşmeden İBB ile ilişiğinin kesilmesi doğru değil dediler

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Eylül ayı meclis toplantısında görevden uzaklaştırılan İBB Genel Sekreter Yardımcısı Yeşim Meltem Şişli ile ilgili Temel Haklar Komisyonu’nun hazırladığı rapor açıklandı. AK Partili Komisyon Üyeleri Şişli’nin İBB ile ilişiğinin kesilmesi gerektiğini savunurken, CHP’li komisyon üyeleri ise böyle bir kararı ancak mahkeme verir diyerek rapora şerh koydu

CHP’li komisyon üyelerinin şerh koyduğunu rapor ile ilgili İSMEK‘in kadın çalışanlarına aşağılayıcı ve ayrımcı ifadeler kullandığı gerekçesiyle hakkında 9 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Yeşim Meltem Şişli ile ilgili İBB Temel Haklar Komisyonu raporunu tamamladı. Komisyon Başkanı Kadir Çakır, “Şişli’nin, söz konusu toplantıda bekar olanlara, ‘İtfaiyecilerle tanıştıralım, eşleştirelim.’, başörtülü olanlara, ‘Kapalısınız, toplu taşımalarda ter içinde kalırsınız, kokarsınız.’ şeklinde ifadeler kullandığı tespit edilmiştir” dedi ve “belirtilmesine rağmen görevinden açığa alınmadığı, yalnızca görevlerini başka bir Genel Sekreter Yardımcısının vekaleten yürüttüğü, ücretlerinin tam olarak kendisine ödendiği öğrenilmiştir” ifadelerine yer verdi.

‘AK PARTİLİ KOMİSYON ÜYELERİNE ANAYASA İHLALİ UYARISI ’

Açıklanan komisyon raporu ile ilgili mecliste söz alan CHP Temel Haklar Komisyon Üyesi Orhan Çakır AK Parti komisyon üyelerinin Türk Ceza Kanunun 288. Maddesinde düzenlenen ‘Adil Yargılamayı Etkimemeye Teşebbüs Suçunu’ hatırlatarak, 59. Asliye Mahkemesi’nde yargılaması devam eden Yeşim Meltem Şişli ile ilgili AK Partili üyelerin bu şekilde yargılamayı bitirdiklerini ve Şişli’yi suçlu ilan ettiklerini söyledi. Çakır, ‘Mahkemenin henüz delil toplama aşamasındayken amacı ve görevi durum tespiti yapmaktan ibaret olan komisyonun yetkisini aşan, Anayasa ve TCK hükümlerini ihlal eden raporuna hiçbir şekilde katılmamız mümkün değildir’ dedi.

‘AMAÇ GERÇEĞİ ORTAYA ÇIKARMAK OLMALIDIR’

Özellikle Şişli’nin sekreteri olan ve başörtüsü kullanan Fatma Babacan’ın bilgisine neden başvurulmadığını soran Orhan Çakır,  ‘Fatma Babacan soruşturma esnasında verdiği ifadelerde, Yeşim hanımın göreve geldiği günden itibaren kendisine çok iyi davrandığını, sekreter değişikliğine gitmediğini hatta çoğu kez başörtüsünün kendisine çok yakıştığını söyleyip iltifat ettiğini belirtmiştir. Amaç gerçekleri bulmak ise neden Fatma Babacan ile görüşülmemiştir? Amaç gerçeği araştırmak ise İsmek soruşturmalarına konu olan usulsüz satışlar neden sorgulanmamıştır? Kursiyerlerden çeşitli yollar ile tahsil edilen 194.000 TL ‘nin açıklaması neden sorulmamaktadır? Amacın ne olduğu bellidir. Amaç gerçeği ortaya çıkarmak değil, yargısız infaz yapmak, geçmişte yapılan usulsüzlükleri unutturmaktır’ dedi.

Orhan çakır açıklamış olduğu şerh raporunun devamın da ise şu ifadelere yer verdi;

TEMEL HAKLAR KOMİSYONU ARAŞTIRMA RAPORU’NA CHP KOMİSYON ÜYELERİ MUHALEFET ŞERHİ

İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin 10.02.2020 tarihli toplantısında alınan karar ile Genel sekreter Yardımcısı Yeşim Meltem Şişli’nin İSMEK bölge sorumluları ile yaptığı toplantıda yaşanan ve yargıya intikal eden olaylar hakkında araştırma yapılması ve konunun Meclise raporlanması için Temel Haklar Komisyonu görevlendirilmiştir.

Temel Haklar komisyonunca olayda adı geçen ve Yeşim Meltem Şişli hakkında şikayetçi olan aynı zamanda haklarında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma yürütülen İSMEK bölge sorumluları ile Yeşim Meltem Şişli çeşitli tarihlerde dinlenmiştir.

Ne var ki komisyonumuzca dinlenen şikayetçi kursiyerlerin büyük çoğunluğu tek tip beyanda bulunmuş ve beyanları aynı şekilde rapora geçmiş iken, komisyonumuza beyanda bulunan bir kısım bölge sorumlulularının beyanlarının ise Komisyon raportörlerince eksik ve hatalı olarak metne geçirildiği görülmüştür. Nitekim komisyona bilgi veren ve Yeşim Meltem Şişli hakkında şikayetçi olmayan bölge sorumlularından bir çalışanın verdiği bilgilerin rapora yanlış ve eksik geçirildiğini , konu hakkında daha önce Teftiş Kurulu Başkanlığına da bilgi verdiğini, Yeşim hanımın herhangi birisine hakarette bulunmadığını , kimsenin başörtüsü ve dini inancı ile ilgili hiçbir beyanının bulunmadığını , suçlamaların haksız olduğunu açıkça beyan etmiştir.

Keza hazırlanan komisyon raporunda , Yeşim Meltem Şişli’nin beyanları ve sunduğu bilgi ve belgeler dikkate alınmamış, rapora yazılmamış ve rapor baştan sona Yeşim Meltem Şişli hakkında yargısız infaza dönüşmüştür.

Ak Parti komisyon üyeleri tarafından hazırlanan raporda Türk Ceza Kanunu hükümleri, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve AİHM kararlarından alıntılar yapılıp Yeşim Meltem Şişli hakkında adeta yargılama yapılarak hüküm kurulmuştur.

Ortada Yeşim Meltem Şişli hakkında kesinleşmiş herhangi bir mahkumiyet kararı yok iken, komisyonda istedikleri kişiyi dinleyip, olayın tüm tarafları, tanıklar dinlenmeden Yeşim Meltem Şişli’nin beyanlarında geçen CİMER şikayetleri dikkate alınmadan, sunduğu belgeler rapora eklenmeden yönlendirilmiş ifadeler ile rapor yazmak ve suçu sabit olmamış bir insanı mahkum etmek Anayasanın, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin hangi maddesine uygundur soruyoruz..

Ne yaman çelişkidir ki , Meclisi aydınlatmak ve bilgilendirmek üzere görevlendirilmiş Temel Haklar Komisyonunun Ak Partili üyeleri hazırladıkları rapor ile, en temel İnsan hakkı olan “adil yargılanma hakkını” , Anayasanın 38. Maddesinde düzenlenen “masumiyet karinesini” yok sayıp, yargısız infaza gitmiştir.

Oysa ki Anayasamızın adil yargılanma hakkını düzenleyen 37. Maddesinde; “Hiç kimse kanunen tabi olduğu Mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz. Bir kimseyi kanunen tabi olduğu Mahkemeden başka bir merci önüne çıkarma sonucunu doğuran yargı yetkisine sahip olağanüstü merciler kurulamaz” denilerek hiç kimsenin Mahkeme dışında bir merci önünde yargılanamayacağı açıkça düzenlenmiştir.

Yine Anayasamızın masumiyet karinesinin düzenleyen 38. Maddesinde; “Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz” denilerek hiç kimsenin hakkında Mahkemece hüküm verilmeden suçlu ilan edilemeyeceği belirtilmiştir.

Komisyon raporunda Avrupa İnsan Hakları sözleşmesine atıflar yapılmaktadır. Biz de Komisyonun Ak Partili üyelerine Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. Maddesini hatırlatmak isteriz.

AİHS’nin adil yargılanma hakkını düzenleyen 6. Maddesinde şu hüküm yer alır. “suç ile itham edilen herkes, suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar masum sayılır”

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 11. maddesinde ise; “Kendisine bir suç yüklenen herkes, savunması için gerekli olan tüm güvencelerin tanındığı açık bir yargılama sonunda, yasaya göre suçlu olduğu saptanmadıkça, suçsuz sayılır” denilmektedir.

Ne var ki Ak Parti komisyon üyelerinin amacının zaten insan haklarını savunmak ve gerçeği araştırmak değil, baştan verdikleri mahkumiyet kararını rapora yazıp, kamuoyu oluşturmak ve sürmekte olan bir davayı etkilemek olduğu açıktır.

Bu noktada Sayın Ak Parti Komisyon üyelerine Türk Ceza Kanunun 288. Maddesinde düzenlenen “Adil Yargılamayı Etkilemeye Teşebbüs” suçunu da hatırlatmak isteriz.

Nitekim halen Yeşim Meltem Şişli hakkında şikayet üzerine İstanbul 59. Asliye Ceza Mahkemesinde yargılaması halen devam etmekte olup bugüne kadar sadece 1 duruşma yapılmış henüz deliller dahi toplanmamıştır. Mahkemenin dahi delilleri toplama aşamasında olduğu bir yargılama sürerken Temel Haklar komisyonunun AK Partili üyeleri çoktan yargılamayı bitirmiş ve suçluyu ilan etmiştir.

Amacı ve görevi durum tespiti yapmaktan ibaret olan komisyonun yetkisini aşan, Anayasa ve TCK hükümlerini ihlal eden raporuna hiçbir şekilde katılmamız mümkün değildir.

Bu noktada Sayın Meclisimize hiçbir yargıda bulunmaksızın somut gerçekleri sunmak isteriz:

• Yeşim Meltem Şişli Komisyonumuza verdiği beyanda, yaşanan olayı bütün detayları ile anlatmış ve İSMEK’ler ile ilgili CİMER ve Beyaz Masaya yapılan şikayetleri anlatmıştır. Ancak bu şikayetler hakkında komisyon raporunda hiçbir detaya yer verilmemiştir.

• Oysa Savcılık dosyasına da yansıyan ve İSMEK hakkında kursiyerlerin ve bazı çalışanları gerek CİMER gerekse Beyaz Masa üzerinden ve yazılı olarak kuruma yaptığı şikayetlerde, Kursiyerlerden yasaya ve Şartnamelere aykırı olarak katılım payı

 bedeli alındığı, çay , kahve satıldığı, üretilen pasta vs malzemelerin dışarıya satıldığına ilişkin onlarca konuda ihbarlar yapılmıştır.

• Yeşim Meltem Şişli, isnat edilen ifadelerin hiç birisini kullanmadığını beyan etmiş, bu konular hakkında Akıllı Şehirler Müdürü Esma Dilek, Stratejiler Müdürü Feride Kurtulmuş ile konuşulmasını hatta basında Ayşe Pakdil’e sorulmasını istemiş ancak bahsi geçen kimsenin bilgisine başvurulmamıştır.

• Şikayetçilerin tamamının 19.08.2019 tarihinde veya hemen sonra değil, haklarında usulsüzlükler ile ilgili soruşturma başlatılıp 27.01.2020 tarihinde iş akitlerinin feshinden 3 gün sonra aynı anda aynı ifadeler ile suç duyurusunda bulunmalarından, dolayısıyla tek elden yönlendirilmelerinden hiç bahsedilmemiştir.

• Şayet amaç gerçeği araştırmak ve bahse konu 19.08.2019 tarihli toplantıda olanları ortaya çıkarmak ise aynı toplantıya katılan Osman Çağrı Akgül’ün beyanına neden başvurulmamıştır?

• Osman Çağrı Akgül, Savcılık dosyasına verdiği ifadesinde açıkça tüm olayı anlatmış, “Yeşim hanımın kesinlikle bölge sorumlularına yönelik

 herhangi bir tahkir edici veya aşağılayıcı söz ve davranışta bulunmadığını, giyim kuşamları ve dinsel tercihleri yönünde herhangi bir şeyden bahsetmediği, itfaiye personeli ile bekarların buluşturulması konusunda tek bir ifadenin geçmediğini” açıkça beyan etmiştir. Amaç gerçeği araştırmak ise neden bu hususlara yer verilmemiştir?

• Keza amaç gerçeği araştırmak ise o tarihte toplantıya katılan başta çay servisi yapan ve sürekli odaya girip çıkan görevlilerin bilgisine neden başvurulmamıştır?. Oysa tamamının ifadesi Teftiş Kurulu raporlarına da girmiştir.

• Amaç gerçeği araştırmak ise, Yeşim Meltem Şişli’nin sekreteri olan ve başörtüsü kullanan Fatma Babacan’ın bilgisine neden başvurulmamıştır. Fatma Babacan soruşturma esnasında verdiği ifadelerde, Yeşim hanımın göreve geldiği günden itibaren kendisine çok iyi davrandığını, sekreter değişikliğine gitmediğini hatta çoğu kez başörtüsünün kendisine çok yakıştığını söyleyip iltifat ettiğini belirtmiştir. Amaç gerçekleri bulmak ise neden Fatma Babacan ile görüşülmemiştir?

 • Amaç gerçeği araştırmak ise İsmek soruşturmalarına konu olan usulsüz satışlar neden sorgulanmamıştır? Kursiyerlerden çeşitli yollar ile tahsil edilen 194.000 TL ‘nin açıklaması neden sorulmamaktadır?

Orhan Çakır, Amacın ne olduğu bellidir. Amaç gerçeği ortaya çıkarmak değil, yargısız infaz yapmak, geçmişte yapılan usulsüzlükleri unutturmaktır diyerek sözlerini sonlandırdı.

MECLİS ÜYELERİNE VİCDAN ÇAĞRISI

Rapor üzerine söz alan CHP Temel Haklar Komisyon Üyesi Emel Tığlı ise İBB Temel Haklar Komisyonu’nun AK Partili Üyelerini’nin yaklaşımını eleştirerek, ‘Bu rapor gerçeği aramaktan uzak, meclis tarihinin en utanç verici vesikalarından biri olarak tarihe geçecektir. Bu rapor bir rapor olmaktan çok bir mahkeme kararına benzemektedir. Tüm tarafların dinlenerek hazırlanması gereken rapor maalesef tek taraf dinlenerek hazırlanmıştır. Unutmamalısınız ki bugün burada Sayın Ekrem İmamoğlu’nun göreve getirdiği bir bürokratı değil bir insanın haysiyetini ve onurunu İstanbul sokaklarına gömmeye çalışıyorsunuz. Ben bu rapordan utanç duyuyorum. Maalesef AK Partili bazı komisyon üyesi arkadaşlarımız avukat olmalarına rağmen hukuku hiçe sayan bir yaklaşım sergilemişlerdir. Şimdi tüm meclis üyesi arkadaşlarımın bu raporu okuyarak, raporun neden tek taraflı hazırlandığını sorgulamalarını istiyorum? Amacımız burada sadece bir kişiyi mahkum etmek değil gerçeği ortaya çıkarmak olmalıdır ki bugün hayattaki sınavınız kalkacak elleriniz, kullanacağınız oylar olsun’ dedi.

İSMEK’TEKİ  USUZSÜZLÜK İDDİALARI ÜST MAHKEMEDE

CHP’li İBB Meclis Üyesi Alaattiin Aktay, İSMEK’teki usulsüzlük iddiaları ile ilgili yargının verdiği görevsizlik kararının üst mahkemeye taşındığını söyledi. Aktay, ayrıca köy enstitüleri örneğini vererek “Eğitim bizim işimiz. İSMEK çalışanları merak etmesin çalıştıkları sürece yanlarındayız” diye konuştu.

AKP Grup Başkanvekili Tevfik Göksu da “Halkevleri, köy enstitüleri diyorlar. Kendi ideolojik körlüklerine mahkum etmek istiyorlar” dedi.

CHP Grup Başkanvekili Doğan Subaşı da İSMEK tartışmasının CİMER’e gelen usulsüz para toplandığı şikayeti üzerine ortaya çıktığını aktararak “Şikayet İBB’ye yönlendirildi. İddiaları ciddiye alıp araştırdık. Bazı İSMEK çalışanları tarafından kurslar kazanç kapısını dönüştürülmüş” dedi.

Example HTML page

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir