KLİMİK: Hidroksiklorokin hiçbir koronavirüs hastasında kullanılmamalı
Dünya Sağlık Örgütü’nün denemelerini durdurmasına karşın Türkiye’de koronavirüs tedavisinde kullanımı devam eden hidroksiklorokin ilacına dair KLİMİK Derneği dikkat çeken bir görüş yayınladı. Bilim Kurulu Üyesi Alpay Azap’ın başkanı olduğu dernek, ilacın hiçbir hastada kullanılmaması gerektiğini bildirdi.
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Alpay Azap’ın Başkanı olduğu Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK), koronavirüs tedavisinde kullanılan ilaçlara dair bilimsel görüşünü yayımladı. KLİMİK, Fransa’da kullanımına son verilen, Dünya Sağlık Örgütü’nün de denemelerini durdurduğu hidroksiklorokinin koronavirüs tedavisinde kullanılmaması gerektiğini bildirdi. Hidroksiklorokin, Türkiye’de hala koronavirüs tedavisinde kullanılıyor.
Klimik Derneği, tüm dünyada COVID-19 tedavisinde yaygın olarak kullanılan ilaçların başında gelen hidroksiklorokin, favipiravir, remdesivir ve lopinavir-ritonavirin tedavideki etkinliği ve güvenilirliğine ilişkin, şimdiye kadar yayımlanmış bilimsel çalışmaları analiz ederek, detaylı bir değerlendirme hazırladı.
DSÖ, Kovid-19’a yakalananların tedavilerinde kullanılan “hidroksiklorokin” ve “lopinavir/ritonavir” bileşimi ilaçların denemelerinin “ölüm oranlarını düşürmede başarısız kaldığı” gerekçesiyle durdurulduğunu açıklamıştı. KLİMİK de, hidroksiklorokinin hiçbir koronavirüs hastasında kullanılmaması gerektiğini bildirdi.
İlaçlara dair KLİMİK’in görüşleri şöyle:
Hidroksiklorokin: Güncel in vitro/in vivo ve randomize kontrollü klinik çalışmalar, ayaktan veya yatan, hafif/orta/ağır seyirli COVID-19 olgularının tedavisinde hidroksiklorokinin etkili olmadığını göstermiştir. Hidroksiklorokin, aksini bildiren yeni randomize kontrollü klinik çalışma sonuçları olmadıkça COVID-19’un asemptomatik, hafif, orta, ağır formlarının tedavisinde veya profilaksisinde kullanılmamalıdır. Hidroksiklorokin, özellikle QT’yi uzatan azitromisin gibi diğer ilaçlarla birlikte kullanıldığında hayatı tehdit edebilecek kardiyotoksik istenmeyen etkilere neden olabilir.
Favipiravir: COVID-19 tedavisinde Favipiravirin etkisini araştıran az sayıda hasta içeren üç randomize kontrollü klinik çalışmada, bu ajanın viral klirense ve/veya bazı klinik sonuçlara olumlu etkilerinin olabileceği bildirilmiştir. Bu nedenle, favipiravirin özellikle pnömonili ve/veya riskli COVID-19 olgularının tedavisinde kullanılabileceği düşünülmektedir. Ancak devam etmekte olan randomize kontrollü klinik çalışmaların sonuçları yakından izlenmeli, optimal dozunun ve tedavi süresinin belirlenebilmesi için in vitro ve ek klinik çalışmalar yapılmalıdır. Favipiravirin COVID-19 tedavisinde veya diğer indikasyonlarla kullanımı sırasında ciddi istenmeyen etkileri tanımlanmamıştır.
Remdesivir: SARS-CoV-2’ye karşı in vitro ve in vivo hayvan deneylerinde etkili bulunan remdesivirin 1647 COVID-19 hastasını içeren iki randomize kontrollü çalışmada klinik sonuçlara bazı olumlu etkileri olduğu gösterilmiştir. Bu nedenlerle remdesivirin orta/ağır seyirli COVID-19 pnömonilerinde kullanılabileceği düşünülmektedir. Yeni klinik çalışma sonuçlarına göre kullanım indikasyonları tekrar değerlendirilmelidir. Remdesivirin COVID-19 tedavisinde kullanımı sırasında gelişen ciddi istenmeyen etki bildirilmemiştir.
Lopinavir/Ritonavir: COVID-19 tedavisinde lopinavir/ritonavirin etkinliğini araştıran az sayıdaki randomize kontrollü çalışmanın sonuçları birbiriyle uyumsuzdur, 86 hasta içeren bir randomize kontrollü çalışmada bu ajanın etkisiz olduğu, 199 hasta içeren bir randomize kontrollü çalışmada belirgin olmasa da bazı olumlu etkilerinin olabileceği, birinde ise ribavirin ve interferonla kombine kullanılması halinde olumlu etkilerinin olduğu bildirilmiştir. Bu klinik çalışmaların genellikle az olgu sayılı ve plasebo kontrollü olmamasından hareketle ek çalışmaların gerekli olduğu düşünülmektedir. Lopinavir/ritonavirin SARS-CoV-2 üzerine etkisini araştıran in vitro çalışma sayısı azdır, sonuçlar yetersizdir, ek çalışmalar gereklidir. Diğer ilaçların olası yan etkiler nedeniyle kullanılamadığı orta ağır seyirli COVID-19 geçirmekte olan gebe hastalarda lopinavir/ritonavir bir seçenek olabilir. Lopinavir/ritonavirin COVID-19 tedavisinde, özellikle kombinasyon rejiminin bir parçası olarak klinik çalışmalar içinde yer alacak şekilde kullanılması düşünülebilir.
Salgının başlamasının üzerinden sekiz ay geçmiş olmasına rağmen halen COVID-19’a karşı etkili olduğu kesin olarak gösterilmiş bir antiviral tedavi yoktur. COVID-19’a etkili bir antiviral bulmak amacıyla yapılan klinik çalışmalarda en çok incelenen ve tedavide yeniden konumlandırılarak (repurposing) kullanılan ajanlar, etkili tedavi bulunması konusunda zaman kaybına neden olmuş olabilir. SARS-CoV-2’ye özgü yeni antivirallere acilen gereksinim vardır, mevcut kaynakların yeni ajanların araştırılmasına, geliştirilmesine ve çalışılmasına ayrılması en akılcı yaklaşım olacaktır.