İBB Başkanvekili Nuri Aslan: “Bizler İstanbul’un Muhafızı Ekrem İmamoğlu’nun yol arkadaşlarıyız emanete gözü gibi bakarız
19 Mart sivil darbesiyle özgürlüğü elinden alınan seçilmiş İBB Başkanı, CHP’nin ve 15,5 milyon vatandaşın cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’un kurtuluşunun 102’nci yıldönümü kutlamalarına Silivri’deki hücresinden yazdığı mektupla katıldı.

İstanbul’u, “İstanbul öyle bir şehirdir ki; teslim olmaz, boyun eğmez, direnir. İstanbul, bağımsızlığın şehridir. İstanbul özgürlüğün, umudun şehridir. İstanbul, işgal edilmiş ama diz çökmemiş, başı öne eğilmemiş bir şehirdir. İstanbul, biat etmeyenlerin şehridir,” sözleriyle tanımlayan İmamoğlu, “Hangi yolla olursa olsun, bu büyük millete kendi iradelerini dayatmaya kalkanlar, her zaman geldikleri gibi giderler. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurtuluş ve kuruluş mücadelesinin değerini bilmeyenler, anlamını kavramayanlar, geldikleri gibi giderler… Milletin vermediği meşruiyeti başka devletlerden almaya çalışanlar, geldikleri gibi giderler… Sandıktan kaçıp, dış güçlere verdikleri tavizlerle koltuklarını korumaya çalışanlar, geldikleri gibi giderler,” dedi.

HABER ETKİN – HABER MERKEZİ / EYÜPSULTAN – İSTANBUL

6 Ekim İstanbul’un Kurtuluşu kutlama etkinliğine İBB Başkanvekili Nuri Aslan, İBB Genel Sekreteri Prof. Dr. Volkan Demir, Önceki dönem İBB Başkanları Nurettin Sözen ve Ali Müfit Gürtu‘na Eyüpsultan Belediye Başkanı Dr. Mithat Bülent Özmen‘de aralarında olduğu çok sayıda davetli ve İstanbullular katıldı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), 4 yıl 10 ay 23 gün süren düşman işgalinin ardından, Başkomutanlığını Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptığı, Şükrü Naili Paşa komutasındaki Türk ordusu tarafından 6 Ekim 1923’te işgal güçlerinden geri alınan İstanbul’un kurtuluşunun 102’nci yıldönümünü, Artİstanbul Feshane’de 4-6 Ekim tarihleri arasında düzenlenen etkinliklerle kutladı. Kutlamaların final günü Gece Yolcuları grubunun performansıyla başladı. Ardından sunucu Tuğrul Tuna, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in ve seçilmiş İBB Başkanı, CHP’nin ve 15,5 milyon vatandaşın cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun mektubunu okudu.

CHP GENEL BAŞKANI ÖZGÜR ÖZEL: “102 ÖNCE İŞGALE BOYUN EĞMEYEN İSTANBUL, BUGÜN DE ADALETSİZLİĞE BOYUN EĞMEYECEKTİR”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, düşman işgalinden kurtuluşun 102. yılında İstanbullularla şu mesajı paylaştı:
“Düşman işgalinden kurtuluşunun 102. dönümü vesilesiyle düzenlediğiniz bu anlamlı etkinliğe davetiniz için teşekkür ederim. Aranızda bulunamasam da kurtuluş coşkusunu paylaşan İstanbul’un kahraman halkını en içten duygularımla selamlıyorum. 6 Ekim 1923, bu kadim şehrin işgalden tamamen kurtulduğu ve özgürlüğe yeniden kavuştuğu tarihtir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde milletimizin gösterdiği büyük kararlılık, İstanbul’un yeniden bağımsız bir vatan toprağı haline gelmesini sağlamıştır. Bu tarih, ulusal egemenliğin bu topraklarda tam anlamıyla tesis edilmesinin de sembolüdür. Bugün karşı karşıya olduğumuz gelişmeler, İstanbul’un tarih boyunca taşıdığı anlamı bir kez daha hatırlatmaktadır. Seçilmiş Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu’nun haksız ve hukuksuz bir biçimde siyasi gerekçelerle tutuklanması, halkın iradesine yönelmiş ciddi bir müdahaledir. Ancak 102 önce işgale boyun eğmeyen İstanbul, bugün de adaletsizliğe boyun eğmeyecektir. İstanbul halkı geçmişte olduğu gibi bugün demokrasiden, özgürlükten ve hakkaniyetten yana kararlı duruşunu sergileyecektir. Bu irade hiçbir baskıyla sarsılmaz, hiçbir güç tarafından teslim alınamaz. İstanbul’un düşman işgalinden kurtuluşunun 102. yıl dönümünde cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, kahraman silah arkadaşlarımızı, aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyor, kurtuluşun onurunu paylaşan İstanbulluları ve değerli konukları en derin sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı, Sayın Özgür Özel.”

İMAMOĞLU: “İSTANBUL, BİAT ETMEYENLERİN ŞEHRİDİR”
İmamoğlu, Silivri’deki hücresinden Artİstanbul Feshane’deki etkinliğe yolladığı mektubuna “Aziz İstanbul’un mert ve yürekli insanları, benim güzel hemşerilerim, benim cesur vatandaşlarım, çok değerli hanımefendiler, beyefendiler, gençler, çocuklar… Atatürk ve Cumhuriyet sevdalıları… Sizleri özlemle, hasretle, sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Her birinize teker teker sarılıyorum. İstanbul’un düşman işgalinden kurtuluşunun 102. yılı kutlu olsun. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm şehit ve gazilerimizi sevgiyle, saygıyla, minnetle yad ediyorum. Ruhları şad olsun,” sözleriyle başladı ve şu sözlerle devam etti:
“İstanbul öyle bir şehirdir ki; teslim olmaz, boyun eğmez, direnir. İstanbul, bağımsızlığın şehridir. İstanbul özgürlüğün, umudun şehridir. İstanbul, işgal edilmiş ama diz çökmemiş, başı öne eğilmemiş bir şehirdir. İstanbul, biat etmeyenlerin şehridir. Bundan 102 yıl önce de kıyılarındaki işgal donanmasına, sokaklarındaki işgalci askerlere rağmen İstanbul umudunu hiç kaybetmedi. En umutsuz günlerde bile, özgürlük ve bağımsızlık fikrinin, milli mücadele ateşinin ışığı İstanbul’da hiç sönmedi. Kurtuluşun ve bağımsızlığın savaşı, İstanbul’dan Anadolu’ya yayılan bir büyük güç ve enerjiyle başladı.”
“SANDIKTAN KAÇIP, DIŞ GÜÇLERE VERDİKLERİ TAVİZLERLE KOLTUKLARINI KORUMAYA ÇALIŞANLAR, GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER”
“Mustafa Kemal, Samsun’a doğru yola çıkarken, özgür ve mutlu İstanbul’la yeniden buluşacağını, bu topraklarda artık Cumhuriyet yolculuğunun başlayacağını çok iyi biliyordu. Çünkü bu aziz milleti çok iyi tanıyor ve yürekten güveniyordu. Kurtuluşun ve kuruluşun ruhu, bir asırdır milletimizin benliğinde aynı kuvvetle yaşamaya devam etmektedir. O nedenle, milletin iradesini yok sayan hiçbir kuvvetin, bu ülkede kalıcı olma şansı yoktur. Hangi yolla olursa olsun, bu büyük millete kendi iradelerini dayatmaya kalkanlar, her zaman geldikleri gibi giderler. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurtuluş ve kuruluş mücadelesinin değerini bilmeyenler, anlamını kavramayanlar, geldikleri gibi giderler… Milletin vermediği meşruiyeti başka devletlerden almaya çalışanlar, geldikleri gibi giderler… Sandıktan kaçıp, dış güçlere verdikleri tavizlerle koltuklarını korumaya çalışanlar, geldikleri gibi giderler.”

“MİLLET İRADESİNİ TANIMAYAN BİR AVUÇ İNSAN GİDECEK…”
“Millet, kendisine değer vermeyeni, hukuku tanımayanı, adaleti çiğneyeni eninde sonunda gönderir. Yine öyle olacak. Millet iradesini tanımayan bir avuç insan gidecek, 86 milyonun birliği ve kardeşliğiyle aydınlanan, güzel günler gelecek. ‘Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için varız’ diyerek, birbirimize sımsıkı sarılacağız ve bir daha asla hiçbir güç aramıza nifak sokamayacak. Bir bayram sabahına uyanır gibi mutlu, huzurlu, kardeşçe bir hayatı; adaletin ve hürriyetin hâkim olduğu bir Türkiye’yi hep birlikte kuracağız. Her şey çok güzel olacak. Kurtuluşun kutlu olsun İstanbul. Daima özgür, daima mutlu ol. Ekrem İmamoğlu. Silivri Zindanı.”

ASLAN: “BİZLER, İSTANBUL’UN MUHAFIZI EKREM İMAMOĞLU’NUN YOL ARKADAŞLARIYIZ; EMANETE GÖZÜ GİBİ BAKANLARIZ”
Kurtuluş etkinliğine katılan İstanbullulara, İmamoğlu’nun Silivri’den yolladığı selamları ileten İBB Başkanvekili Nuri Aslan da vatandaşlara yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:
“Bizler; Boğaz’ın 4 muhafızı Telli Baba’nın, Yuşa Hazretlerinin, Aziz Mahmud Hüdayi Hazretlerinin, Yahya Efendi’nin yolunu sürenleriz. Fatih Sultan Mehmet Han’ın fethedip bizlere miras bıraktığı bu kadim kentin evlatlarıyız. Bizler, İstanbul’un muhafızı Ekrem İmamoğlu’nun yol arkadaşlarıyız. Emanete gözü gibi bakanlarız. O emanet, burada bulunan herkese, 102 yıl önce verildi. Bizler, Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, kağnılarla, sırtında yavrusuyla cepheye silah taşıyan analarımızın, bu yolda şehit düşen aziz kahramanlarımızın emaneti olan Cumhuriyetimizi ilelebet koruyacağız. İstanbul’umuza gözümüz gibi bakmayı sürdüreceğiz. 7’den 70’e herkesi düşüneceğiz. Bir kişiyi bile geride bırakmayacağız. Dünden daha hızlı koşmaya, herkesin elinden tutmaya devam edeceğiz. Çünkü bizler, bu kentin muhafızıyız. Bizler; Fatih’in torunları, Atatürk’ün çocuklarıyız. Bizler, ülkemizi en çok sevenleriz.”

Gece Yolcuları ile başlayan kutlamalarda Özel ve İmamoğlu’nun mektuplarının paylaşılması ile Aslan’ın hitabının ardından finalde Manuş Baba sahne aldı.

