Fikri Sağlar ;Bırakın kentli adayını seçsin!
Bırakın kentli adayını seçsin!
Fikri sağlar’ın tarihten örnekler vererek Bir Gün Gazetesinde yer alan ‘bir kez daha hatırlatmakta yarar var ‘ yazısında şu cümlelere yer verdi.
Bir kez daha hatırlatmakta yarar var.
Bugün demokrasiyi askıya alan bir rejim değişikliği ile karşı karşıyayız!…
Şimdi ülkeyi, parlamento yerine Saray yönetiyor!…
Yasama, yargı ve yürütme tek adamın eline verildi…
•••
Toplumun algı yönetimi ile hipnotize edildiğini biliyoruz!…
Medyanın ele geçirilmesi tiranlık uygulamasının ilk ve en güçlü hamlesiydi…
Şimdi insanlarımız “Gözleri ile düşünüp, kulaklarıyla karar verir haldeler!…”
•••
Böyle bir durumda YEREL SEÇİMLERE gidiyoruz.
Demokratik devlet, örgütlü toplum ve özgür bireyin varlığı için son çıkış kapısı belediyelerde halkın kendisini ifade edebileceği gücü ele geçirmek!…
Yerel seçimlerin en önemli farkı, belediye başkanı, belediye meclis ve il genel meclisi üyelerinin partilerinin dışında da halk indinde itibar görmeleridir.
Seçimin kazanılmasında adayın payı partiyle eşdeğerdedir.
Yanlış adayın güçlü bir partiyi yerelde kaybettirdiği çok örnek vardır…
Yandaş araştırmacılar ve havuz medyası bu gerçeği değiştirmeye çalışıyor.
Toplumu yanlış ve amaçlı olarak yönlendiriyorlar…
Oysa tam tersi, parti tabanlarının belirlediği, arkasında hizmet izi olan ve o yerel toplumla kucaklaşan kişiler, başka partililerden de oy alarak seçimi kazanıyorlar.
•••
Erdal İnönü’nün Genel Başkanlığı’ndaki SHP, seçimlerde adaylarını hep tüm üyelerle yapılan önseçimle belirledi…
•••
1986 yılında SHP Genel Başkanlığı’na seçilen Erdal İnönü yönetimindeki SHP, demokratik hak anlayışı ve üyelerine saygı nedeniyle ön seçimle belirlediği adaylarıyla 1987 seçimlerinde büyük başarı elde etti.
1989 yerel seçimlerinde belediyelerin 2/3’sini elde ederek yerel iktidar oldu.
Çünkü Diyarbakır’dan Edirne’ye, Siirt’ten Samsun’a, Mardin’den Mersin’e, Ankara’dan İzmir’e kadar kazandığı belediyelerde adaylarını hep üyeleriyle belirlemişti…
1991 genel seçimlerinde de milletvekillerini yine tüm üyelerle yapılan önseçimle belirledi. Böylece DYP/SHP koalisyonunu kurarak genel iktidara ortak oldu! O tarihten itibaren sosyal demokratlar genelde iktidara ortak dahi olamamıştır.
•••
Yaklaşan yerel seçimlerde geçmişten örnek alınmalı.
Tüm partilere önerim, partilerin başarılı bir yöntem olan tüm üyelerle yapılan önseçimle adaylarını belirlemeleri.
Hatta mümkünse -ki yapılabilir, partili olmayan yerel seçmene de parti adayını belirleme şansı verilmeli.
Hemşeri, hangi partiye sempati duyuyorsa ya da hangi adayı seçmek istiyorsa, bu düşüncesini seçim öncesinden belirtebilmeli.
Çoğulculuk ilkesiyle yapılan önseçim, parti merkezlerindeki azınlık tarafından yapılan tercihe göre daha doğru sonuç verecektir…
Parti üyeleri kendi adaylarını seçtikçe demokrasi kültürü de gelişecektir…
Halkın katılımıyla belirlenen aday aynı zamanda değişik toplum katmanlarının kucaklaşmasını da sağlayacaktır!…
•••
Bir üye partiye niye kaydolur?..
İlkelerini iktidar etmek, halka hizmet sunmak için…
Çalışır. Verilen görevi yapar. En zor mücadeleye sokulur. O zaman fedakârdır. “Ama kendisini temsil edecek adayı belirlemek istediğinde buna engel olmak!..” anlayışı yanlıştır.
Yöneticiler, üyeye ve haklarına saygı göstermek zorundadır.
Kaldı ki adayı seçen üye kazandırmak için çalışır, sonra seçtiği yöneticinin doğru hizmet etmesini de denetler. Çünkü o adayı seçerek sorumluluk yüklenmiştir.
•••
Yerel seçimlere 6 ay kala yeni yöntemler aramaktansa partilerin önseçimle aday belirlemesi, askıya alınmak istenen demokratik geleneğin inadına geliştirilmesi olacaktır!..
Önseçim tek adam rejimini değiştirecek en önemli adımdır!..
Demokrasi kültürü önce ailede sonra partide ve meydanlarda gelişir. Bu gerçek hiç unutulmamalıdır…
Onun için diyorum ki;
BIRAKIN KARARI O KENTTE YAŞAYANLAR VERSİN…
