Duayen siyasetçilerden İmamoğlu’na destek: Murat Karayalçın’dan ”Demokrat Siyasetçilere” çağrı

Example HTML page

Eski SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın ve Eski CHP Genel Başkanı Altan Öymen’in de aralarında bulunduğu yüze yakın eski siyasetçi, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’na destek ziyaretinde bulundu.

Yerel mahkemece, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) yöneticilerine hakaret ettiği gerekçesiyle hakkında 2 yıl 7 ay hapis cezası ve siyasi yasak kararı verilen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na destek ziyaretleri sürüyor.

Saraçhane’deki İBB Başkanlık binasında bulunan meclis salonunda gerçekleştirilen destek ziyareti eski ANAP Genel Başkanlarından Nesrin Nas ve eski CHP milletvekili Süleyman Çelebi tarafından organize edildi.

Ortak bildiriye imza atan siyasiler, başkanlık binası önüne kurulan Haysiyet Duvarı’na imza atarak demokrasi nöbeti de tuttular.

Aralarında eski meclis başkanları, genel başkanlar, başbakan yardımcısı ve bakanlar, belediye başkanları, milletvekillerinin de yer aldığı 100’e yakın isim, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu Saraçhane’de ziyaret edip desteklerini açıkladı.

Eski CHP Genel Başkanı Altan Öymen, “Sayın İmamoğlu’na uygulanan muameleye bakın. Geçmişte bugünkü cumhurbaşkanının da başına gelmiş ve şekilde milletvekili imkanı olma imkanı elinden alınmıştı. ve nasıl geri alındığını da biliyoruz. CHP’nin inisiyatifiyle” diyerek şunları söyledi:

“TÜRKİYE’NİN DEMOKRASİ AÇISINDAN BU KADAR KÖTÜ BİR DURUMA DÜŞÜRÜLDÜĞÜNÜ GÖRMEDİK”

Bütün bu dönem içinde Türkiye’nin demokrasi açısından bu kadar kötü bir duruma düşürüldüğünü görmedik. Yani şunları gördük, basın açısından mesela; insanları hapse alıyorlardı, şunu yazdılar bunu yazdılar diye. Fakat hapse almaları şöyle oluyordu: Önce hakkında bir dava açılıyordu, dava devam ediyor, bitiyor. Temyize gidiyor, temyizdeki son aşamalarını geçirdikten sonra Yargıtay’dan geçmiş olduktan sonra bir gün evinize polisten telefon gelirdi, ‘Efendim biliyorsunuz. Hakkınızdaki ceza kesinleşti. Ne zaman geleceksiniz? Yani yarın mı gelirsiniz, yoksa perşembe günü mü’ diye. ve ona göre insanlar hazırlanarak gidiyordu.

“DEMOKRASİNİN YOK EDİLMESİ DÖNEMİNDEYİZ”

Şimdi sabahleyin saat beşte ortada bir şey yok, bir soruşturma başlangıcı bile yok, gözaltına alma, arkadan işte tutuklama, hızla, yaşına da bakmıyorlar. 80-85-90 yaşlarında insanlar. Şimdi inanılmaz şeyler oluyor. Yani 5 sene süreyle hapis. Hakkında böyle kesinleşmiş mahkeme kararı falan yok. İddianame yok bazılarında. Bu son subayların hadisesinde gördük. Yani hasta oluyor insan, kriz geçiriyor. Adam ölüyor tabii ki. Yani bu derece insaftan yoksun bir uygulama refakatinde demokrasinin yok edilmesi dönemindeyiz. ve bu seçimde bundan mutlaka kurtulmamız lazım. Sayın İmamoğlu’na uygulanan muameleye bakın. Tipik bir örnek. Geçmişte bugünkü cumhurbaşkanının da başına gelmiş, onunki de aynı şekilde milletvekili imkanı olma imkanı elinden alınmıştı. ve nasıl geri alındığını da biliyoruz. Mecliste anayasa değişti. Kimin inisiyatifiyle, Cumhuriyet Halk Partisi inisiyatifiyle.

“TÜRKİYE BU GÜRÜLTÜNÜN İÇİNDEN MUTLAKA ÇIKACAK”

Deniz Baykal, Allah selamet versin. O zaman başkanken, böyle bir sonuç alındı. Herkes memnun oldu. Tabii bugünkü Sayın Cumhurbaşkanı da memnun olmuştu o zaman. Neler çektiğini de sık sık anlatırdı iki buçuk ay hapis yatmıştı. Onları da anlatırdı. Şimdi kendi döneminde benzeri bir muamele siyasetten yasak eyleme muamelesinin Sayın İmamoğlu’na uygulanmak üzere olduğunu da çok şükür kesin sonuca varılmadı ama böyle bir girişimde bunu görüyoruz. ve insaf diyorum ben kendi insafına. Başlarına neler geldiyse bugünkü iktidar mensuplarının o başlarına gelenlerin, başkasının da başına gelmesinden memnun olur gibi bir halleri var. Türkiye, bütün bu gürültünün, patırtısının içinden mutlaka çıkacak ve güzel yıllar görecek Türkiye. Hepimiz güzel günler göreceğiz. Bu inançta hepinizi saygıyla selamlıyorum.”

Eski CHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın ise konuşmasında tüm partilerde bulunan demokratlara birleşme çağrısında bulundu. Karayalçın, şunları söyledi:

“BU TARİHİ BİR TOPLANTI”

Bence bu çok tarihi bir toplantı içinde olduğumuzu düşünüyorum. Farklı siyasi partilerde görev yapmış kişiler olarak şimdi bir aradayız. Demokrasi için bir aradayız. Dayanışmamızı ortaya koymak için bir aradayız. Bir arada olmanın gerekliliğini görmüş kişileriz. Eski bir belediye başkanı olarak da bu süreci izledim. Avrupa’nın önemli belediye başkanları ve yerel yönetimlerle ilgili önemli kuruluşlarının yöneticileri buraya geldiler. Ekrem Bey’i ziyaret ettiler. Daha önce genel başkanlarımız burada açık hava toplantısı yaptılar. Sonra başka belediye başkanları, şu anda belediye başkanı olarak görev yapan arkadaşlarımız geldiler.

“TÜRKİYE’NİN KURUMLARI ÇOK CİDDİ BİR GERİLEME SÜRECİNDELER”

Devletin önceki dönemlerde yasama organında, yürütme organında görev yapmış siyasetçiler olarak bir aradayız. Vesayet kurumuna ilişkin bir değerlendirme yapmak istiyorum. Türkiye’nin kurumları çok ciddi bir gerileme sürecinin içinde bulunuyorlar. İdari, iktisadi, siyasi kurumlar ya boşalmış ya bir çöküntü içindeler. Bugünkü birlikteliğiniz için vesayet kurumunun değerlendirilmesi gerekir kanısındayım. Bu nedenle bu kuruma değineceğim.

“BİRİNDEN TUTTURURUZ DÜŞÜNCESİYLE DAVA AÇIYORLAR”

Şunu yapıyorlar, ya Anayasa’nın 124. maddesine göre belediyenin yapması gereken görevleri üstleniyorlar. Örneğin; metro yapıyorlar, oraya ‘U’ harfi koyuyorlar. Hiçbir şey koyamazlar, yapmamalılar, yapamazlar. Çünkü; Anayasa’nın 127.maddesi diyor ki, ‘Yerel ortak hizmetleri yerel yönetimler yapma durumundadır.’ Tabii ya da görevden alıyorlar. Doğu’da, Güneydoğu’da bunu yaptılar. Kayyum atadılar. Şimdi de İstanbul’da yapıyorlar, yapmaya çalışıyorlar. Çok sayıda dava açıyorlar. Birinden tuttururuz düşüncesiyle. Bir tehlike gözükürse hakimi başka bir yere tayin ediyorlar.

“NİYETLERİ İMAMOĞLUNU ALMAK, VERMEYECEĞİZ”

Yasal ve yargısal kararlara karşın bunun gereğini yerine getiren belediye başkanına onu görevden alacak birtakım süreçleri işletmeye başlıyorlar. Niyetleri Ekrem İmamoğlu’nu almak. Sizi vermeyeceğiz, sizi kaptırmayacağız onlara.

“TÜRKİYE’NİN DEMOKRATLARI BİRLEŞSİN”

Önce bugün buradaki birlikteliğimiz tüm Türkiye’ye verilen çok güçlü bir mesaj. Biz farklı partilerin demokratları olarak birleştik. Bence buradan bir çağrı yapalım, Türkiye’nin farklı partilerine mensup demokratlarının da bir araya gelmesini talep edelim. Onlara çağrıda bulunalım, ‘Türkiye’nin demokratları birleşin’ diyelim.”

CİNDORUK: EKREM BAŞKANIM KORKMA KARDEŞİM

Desteğe gelen siyasetçiler İmamoğlu’na destek mesajları verdi. Eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, şunları söyledi;

70 yıllık siyasi hayatımda bir şey görmüşümdür. Halk bazı siyasetçileri kucağına alır, benimser ve onları koruması altında tutar. Menderes de öyle biridir, Ecevit de öyle biridir.

Şimdi bugün de Ekrem Başkan halkın tamam himayesi, koruması altına aldığı kucakladığı bir siyasetçidir. O siyasetçinizi siyaset dışına itmek isteyenler var. Onlara bakmayın.

Siyasi hayatınızın zenginliği içinde Ekrem başkan, siyasetini sürdürecektir. Büyükşehrimizin üçüncü defa belediye başkanı olması da mümkündür, başka siyasi konumlar elde etmesi de.

Biz buraya sadece Ekrem başkanın yanında olduğumuzu göstermek için gelmedik. Cumhuriyetin yanında olmak için geldik. Biz Cumhuriyetçiler ölmeyiz, bitmeyiz, sonlandırılamayız. Varız ve var olmaya devam edeceğiz.

Bugün ben 90 yaşını aşmış olmama rağmen hala bu siyaset içerisinde bir söz söylemek imkanını buluyorsam bu cumhuriyetimizin ve de demokrasinin sayesindedir. Cumhuriyete hizmet edenleri başta büyük Atatürk olmak üzere saygıyla, rahmetle, minnetle anıyorum.

Bir şey için de çok memnunum. Biz ne kadar çokmuşuz? Bizi bir araya getirdiniz. Her partiden arkadaş var.

Senelerdir görmediği dostlarımı, karşıtlarımı bir arada görmekten mutluyum. Ekrem başkanım korkma kardeşim. İstiklal Marşımız gibi ‘Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak.

“İKTİDAR ALANI TEMİZLİYOR, GİTMEMEK İÇİN HER ŞEYİ YAPABİLİR”

Eski CHP Genel Başkanı ve TBMM Başkanı Hikmet Çetin, şu ifadeleri kullandı;

Ekrem İmamoğlu olayı sadece bir İmamoğlu olayı değildir, Türkiye meselesidir.  Bunu böyle düşünmediğimiz sürece bir çok haksızlıkları önleyemeyiz.

İktidar şu an alanı temizliyor. Karşısına çıkabilecek olan insanları yok etmeye çalışarak alanı temizliyor. Ekrem Bey ile başladı, yakında HDP’yi de kapatacaklar. Bunun karşısında dimdik durmak zorundayız.

Çare bir iki miting yapmakla bulunmaz. Demokratik bir şekilde muhalefetin öncülük ederek halkı bir dik tutturacak hale getirmek lazım. Bunun nerede biteceği belli olmaz. Umarım geç olmaz.

50’den fazla muhalefet belediye başkanları görevden alındı. Kayyumlar atandı. Muhalefetin sesi çıkmadı. Bir tek kişinin sesi çıktı; Ekrem İmamoğlu.  Demokrasiyi savundu, sandığı savundu. İktidarın gitmemek için her şeyi yapabileceği görüşündeyim. Muhalefetin buna hazır olması lazım.

Bunu yaparken de önümüzde bir İmamoğlu imam oldu. Yönetimin karşısında halkın ve muhalefetin dimdik durduğunu görmesi lazım.

“EDEPLİ, HAYALI İNSANLAR ÇOK TERLER”

Eski Refah Partili milletvekillerinden Mukadder Başeğmez, şunları söyledi;

Halk arasında utanmaz adamlar için bir söz söylenir: Senin alnına hiç mi ter gelmiyor. Edepli, hayalı insanlar çok terler. Seçimleri, iptal ettirip, arkasından 805 bin fark yiyenlerin alnı terlemiyorsa, bu terlemeyi de anlayamazlar.

Tarih bize şunu gösteriyor, kendi hayatımızda: Kendilerinde sonsuz kuvvet ve kudret vehmedenler, bir adım ötesini göremiyor. Bir gün sonrasını göremiyor. Halbuki tarih göstermiştir ki, bu tür insanların akıbetleri berbat olmuştur. Zulüm, her şeyin inceldiği yerden sonra, en kalın yerinden kırılır.

Gördüğümüz kadarıyla zulmü kalınlaştırıyorlar. Ben buraya bu bakımdan Ekrem İmamoğlu’nun şahsi uğradığı bir haksızlığa karşı çıkmak için gelmedim.

O kendisi baş eder. Ama bütün İstanbul’a yapılan bir haksızlığa karşı çıkmak için geldim. ‘Ekrem Başkan, seninleyiz’ demek için geldim.

RAKİBİNDEN DESTEK  

31 Mart ve 23 Haziran 2019 yerel seçimlerinde İmamoğlu’na Saadet Partisi adayı olarak rakip olan Necdet Gökçınar da;  “Şimdi ben, burada Ekrem Başkan’ı orada otururken görmekle beraber, kendimi görüyorum. Neden? Efendim ben de Başkan olabilirdim. Aynı şey, benim başıma da gelebilirdi. O pozisyonda olan bir arkadaşımızın başına böyle bir şey gelince, yanında yer almalıyız” dedi.

“CUMHURBAŞKANI ADAYI OLABİLECEK BİRİNİ SAF DIŞI BIRAKMAK AMAÇLANIYOR”

Eski Adalet Bakanlarından Hikmet Sami Türk şunları kaydetti:

Bugün burada İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’na yapılan büyük bir haksızlığı ifade etmek, hukukun nasıl çiğnendiğini göstermek ve ona desteğimizi belirtmek için bir araya gelmiş bulunuyoruz.

Son zamanlarda Türkiye’de yerel yönetimler üzerinde idari vesayetin çok ötesine giden bir baskı uygulanmaktadır. Birçok belediye başkanı görevinden alınıp yerlerine kayyum atanmaktadır.

Şimdi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu üzerinde yapılan baskı, yargı eliyle olmaktadır. İstanbul, Türkiye’nin en büyük şehridir. Böyle bir büyük şehrin sosyal demokrat ve halkın iradesini en güçlü şekilde temsil eden bir insan tarafından yönetilmesi, bugünkü iktidar tarafından bir türlü sindirilememiş bir olmadır.

İmamoğlu’nun Türkiye’de, özellikle son yerel seçimlerden sonra kamuoyunun benimsediği, sevdiği ve önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçiminde belki aday olabilecek bir insanı engellemek, saf dışı bırakmak amaçlanıyor.

Çünkü verilen ceza zaten buna yetiyor. Ama ayrıca mahkeme belediye başkanı seçilme hakkından yoksun bırakıyorum. Ve bu karar eğer kesinleşecek olursa belediye başkanlığından da onu uzaklaştıracaklar. Türkiye’nin en büyük şehrinin belediye başkanının Ekrem İmamoğlu gibi bir insanın elinde bulunmasından bu iktidar rahatsız.

Verilen ceza haksız ve hukuka aykırı. Adalet devletin temelidir. Şimdi eğer böyle bir adaletsizlik uygulanacak olursa bu, devletin temelinin sarsılması demektir. İstinaf mahkemesinin, Yargıtay’ın yanlış bir karar vermemesi büyük bir önem taşımaktadır. Bu aynı zamanda millet iradesine sahip çıkmak demektir.

İMAMOĞLU: DEMOKRASİ DİK BİR İNİŞE DOĞRU GEÇTİ

Son konuşmayı yapan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da özetle şunları söyledi:

*Muhteşem bir an benim için, ‘Her şerde bir hayır vardır’ misali. Böyle bir şer hiçbir zaman istenmez ama bazen de eğer insanın güç aldığı merkez sağlıklıysa, sağlamsa, o zaman böyle anlar sizi daha da kuvvetli hale getiriyor.

*Gücüme güç kattınız. Bugün burada, benim şahsımda vücut bulan bir demokrasi mücadelesine katkı verdiğinizi biliyorum. Bu, Ekrem İmamoğlu’nun şahsına bir destek değildir.

*Bu, Türkiye’nin demokrasisine, Türkiye Cumhuriyeti’nin adalet, hukuk devleti olma mücadelesine verdiğiniz katkıdır. Türkiye’de demokrasinin bambaşka bir tempoyla yürüdüğünü hep beraber yaşıyoruz ve görüyoruz.

*Demokrasi ileri gitsin diye arzulayan bir toplumuz. Aksak da olsa bir ivmesi olan Türkiye’nin demokrasi mücadelesi ilk defa bu kadar dik bir inişe doğru geçti.

KİMLER KATILDI

Aralarında Seyfi Oktay, Ufuk Söylemez, Abdüllatif Şener, Saadettin Tantan, Algan Hacaloğlu,  Celal Doğan, Nurettin Sözen, Ali Müfit Gürtuna, Yaşar Okuyan, Ercan Karakaş, Yüksel Yalova, Adnan Keskin, Süheyl Batum’un da aralarından bulunduğu 100’e yakın isim, İmamoğlu’na desteğini açıkladı.

Example HTML page

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir