CHP’li Nilgün Esentepe: Biz kadınlar olarak her zaman olduğu gibi şiddete karşı mücadelemiz devam edecek…
CHP’li Nilgün Esentepe: Biz kadınlar olarak her zaman olduğu gibi şiddete karşı mücadelemiz devam edecek…
Eyüpsultan Belediyesi 8’inci seçim 5’inci toplantı dönemi Kasım ayı 2’nci bileşimi meclis 2’nci Başkanvekili Metin Çırpan Başkanlığında gerçekleşti.
Gündem maddelerinin görüşülerek onandığı toplantıda gündem dışı konuşmalar bölümünde söz alan CHP Eyüpsultan Belediye Meclis Üyesi Nilgün Esentepe 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele günü dolayısıyla yapmış olduğu konuşmasında; ‘ Biz kadınlar olarak her zaman olduğu gibi şiddete karşı mücadelemiz devam edecek’ ifadesinde bulundu.
Esentepe sözlerine şu ifadelerle devam etti:
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü; Kadın’a yönelik şiddete karşı farkındalık yaratmak amacıyla Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilmiştir.
“Kadına yönelik şiddetin farklı dinamikler barındırması sebebiyle mücadelesinde de bütüncül bir çabayı gerektirir.
Türkiye’de kadına karşı yapılan ayrımcılık ve şiddet insan hakları ihlalidir.
Şiddet türleri: fiziksel, psikolojik, cinsel ve ekonomik olarak dörde ayrılmakla birlikte aile içi şiddete maruz bırakılan kadınların şiddetten korunması, önleyici ve koruyucu tedbirlerin alınması ve bu tedbirlerle birlikte güçlü kadın ve güçlü aile yapısına sahip olunması devlet politikası haline getirilmelidir.”
Şiddet türünün ne olursa olsun her türlü şiddet kabul edilemez. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun 20 Mart 2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Kadınlarımız ve kızlarımız başta olmak üzere çocuklarımıza, engelli vatandaşlarımıza, yaşlılarımıza ve karşısındaki insana her türlü şiddeti uygulayan bunu kendine hak gören kendini dokunulmaz ve güçlü zannedenler, topluma şiddeti yayanlar ve şiddeti uygulayanlar, fiziksel gücüyle, konumuyla ya da mevkisiyle, bulunduğu herhangi bir pozisyon ile şiddeti uygulayan, bundan çekinmeyenler ne erkek ne insandır. Karşısındakini zayıf görüp istediğini yapabileceğini zannedenler yaptıklarını anlatamayacak kadar da alçaktırlar işledikleri suç ortaya çıkmasın diye karşısındaki insanı tehdit eden yetmeyip onunla alay eden, sindirmeye çalışıp, insan yaşamını yağmalayanlar… böyleleri alçaktırlar çünkü utanmaları yoktur bir kadına tecavüz ettikten sonra korkutup tehdit edip susturmaya çalışan erkek müsveddeleri veya bir çocuğa cinsel tacizde bulunup ardından türlü şekilde korkutanlar ve bunları örtbas etmeye, sümen altı etmeye çalışanlar, üstüne üstlük bunları koruyan, bunları himaye edenler işte bunların birbirinden ne farkı vardır?
Arkadaşlar her gün gazetelerin 3. sayfalarında ve televizyonlarda gördüğümüz, haberler sadece dışa yansıyan küçük bir kısım ben bu haberleri gördüğümde, okuduğumda içim acıyor o insanların maruz kaldıklarını, tecavüz edilip tecavüzcünün delil yetersizliğinden serbest bırakılmasının ardından intihar eden bir genç kızımızı düşünün o insanımızın hayatı çalınmıştır, yaşamı gasp edilmiştir, hayalleri çalınmıştır, gelecekte yapacağı faydalı işler, insanlara yapacağı iyiliklerle çalınmıştır. Yaşayacağı ömrü çalınmış, onu seven herkes acıya mahkum edilmiştir peki buna kimin hakkı vardır? Herhangi bir böyle hak var mıdır ? Yaşamı ve geleceği yağmalanmıştır. Şimdi bizim o insanı anlamak için insan olmamızın dışında başka şeye gerek var mıdır eğer bir insan buna sessiz kalıyor, ağzını dahi açmıyor, gören gözleri görmüyor duyan kulakları duymaz oluyorsa ona insan denir mi?
Arkadaşlar şiddetin aramızda olmasına müsaade etmemeliyiz, edemeyiz bu yüzden bizim o insanları tanımamız gerekmiyor onların bizim akrabamız veya arkadaşımız olmasına da gerek yok eğer biz o insanların hissettiklerini hissedebiliyorsak biraz olsun hiç tanımadığımız o insanın yaşadıklarını anlayabiliyorsak en azından bunun için çabalıyorsak oturup yerimizde duramayız durmamalıyız ben bunun için birlikte daha aktif mücadele etmemiz gerektiğine inanıyorum bir elin ayrı parmakları gibi değil tek tek ayrı bireyler ayrı insanlar gibi değil tek bir el gibi olmalıyız
Kadınlara yönelik koruyucu, önleyici, eğitici, geliştirici rehberlik ve rehabilite edici faaliyetlerin tüm kurum ve kuruluşların katkılarıyla şiddetle mücadele edilmelidir.
“Bu manada eğitim müfredatlarından medya içeriklerine, hukuk düzenlemelerinden sosyal politikalara kadar pek çok alanda eşgüdümlü bir yönetim sisteminin benimsenmesi şiddetin önüne geçilmesinde ciddi bir etki uyandıracaktır.
Bir insan hakları ihlali olan kadına yönelik şiddet; dil, din, ırk, sınıf, mezhep, cinsiyet ayırt etmeksizin tüm toplumların ortak sorunudur.
Bizler Kadınlar Olarak Her zaman olduğu gibi şimdi ve gelecekte de şiddete kaşı topyekün mücadelemiz kesintisiz devam edecektir.