CHP’li Gülsüm Polat: Gezi direnişi AKP rant düzenine karşı kitlesel ihtirazın adıdır
Eyüpsultan Belediye meclisi 8’inci seçim, 4’üncü toplantı dönemi Haziran ayı 1’inci bileşimi Meclis Başkan Vekili Mehmet Er başkanlığında Eyüpsultan Belediyesi Meclis salonunda yapıldı.
Gündem maddelerinin görüşülüp ilgili komisyonlara havale edildiği Eyüpsultan Belediye Meclisi toplantısında gündem dışı söz alan CHP Eyüpsultan ve İBB Meclis Üyesi Gülsüm Polat AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın TBMM’de yaptığı konuşmada sarf ettiği ”çürük ve sürtük” sözüne ilişkin bir konuşma yaptı
Polat yapmış olduğu konuşmasın da şu ifadelere yer verdi;
Sayın Başkan, kıymetli meclis üyeleri, basınımızın değerli temsilcileri ve bizleri sosyal medya hesapları üzerinden izleyen sevgili Eyüpsultan halkı hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.
1 Haziran 2022 tarihinde Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, özgürlüğe ve demokrasiye sahip çıkmak için Gezi Direnişi’ne katılan milyonlarca vatandaşa TBMM çatısı altında yaptığı konuşmasında ‘çürük ve sürtük’ diyerek hakaret etmiştir. Cumhurbaşkanının halka yönelik sarfettiği bu sözler ülke demokrasisinde kara bir leke olarak anılacaktır.
Gezi eylemleri, İstanbul’da 9 yıl önce ortaya çıkan ve ülke sathına yayılan Anayasal çerçevede var olan protestolardandır. Gezi eylemlerinin amacı, Taksim’deki Gezi Parkı’na Topçu Kışlasının ve AVM’nin inşa edilmesini engelleme eylemi olarak başlamıştır.
Gezi Parkı eylemleri, kalabalık mekânda halkın nefes aldığı tek doğal yeşil alanın imara açılmaması ve yeşilin korunması gibi tüm insanların hassas olması gereken noktada doğayı koruma konusunda kadınlı-erkekli, milyonların katılımı ile yapılmış, “ barışçıl bir harekettir”
Bu hareketin üzerinden geçen 9 yılın ardından, TBMM çatısı altında, AKP haftalık olağan grup toplantısına katılarak söz alan AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptığı konuşmada, Gezi Parkı eylemlerine katılan milyonlarca kişiyi TBMM çatısı altında kadın bedeni üzerinden ifade ettiği ayrıştırıcı ve aşağılayıcı, hakaret ve küfür içeren kelimelerle üstelik bu sözleri televizyon kanallarından canlı olarak yayınlandığı sırada, kadınlara yönelik kullandığı sürtük sözünün ardından, milyonlarca vatandaşımıza terörist, çürük, eşkıya diyerek ağır bir şekilde hakaret etmiştir.
”TEK ADAM REJMİ”
AKP Genel Başkanı, kadınlara yönelik bu aşağılama, küfür, hakaret ve ayrımcılık ifadelerini, “zaten bana kimse bir şey yapamaz, hangi savcı iddianame imzalayabilir, hangi hâkim beni mahkûm edebilir?” zihniyeti ile yapmıştır. Halkın kürsüsü olan TBMM çatısı altında, alenen bir cinsiyete karşı edilen küfür, hakaret ve bir cinsiyetin aşağılanması, kadınlar tarafından asla kabul edilemez.
Erdoğan yaptığı konuşmada “Düşünün, Dolmabahçe Cami’nin içinde bu eşkıyalar bu teröristler caminin içini pislemişti. Bu teröristler, eşkıyalar bira şişeleriyle caminin içini pislemişti. Bunlar böyle. Bunlar çürük, bunlar sürtük. Kamu binalarının, polis araçlarının, işyerlerinin, otobüslerin, sokakların yıkıldığı Gezi olaylarının arkasında hangi güçlerin olduğunu tarih de yazıyor. Bunlardan bu millete hayır gelmez. Bunlar ancak terör sevicilerle beraber.” ifadelerini kullanmıştır.
Gezi Direnişi’nde en önde yer alan kadınlar başta olmak üzere, direnişe katılan milyonlarca yurttaşa karşı kullanılan bu cümleler ceza kanunumuzda açık bir şekilde suç teşkil etmektedir.
“Çürük”, “ Sürtük”, “ Terör sevici” gibi sıfatların Türk Dil Kurumu’ndaki anlamlarına da bakıldığında Erdoğan’ın hakaret suçunu işlediği açıktır.
Üstelik bunu gerek bir kamu görevlisi gerekse de siyasi parti başkanı sıfatıyla basın, yayın kanalları aracılığı ile sarf etmiş olması suçun ağırlaştırıcı unsurdur.
“Camide içki içtiler, camiye ayakkabılarıyla girdiler, görüntüleri önümüzdeki cuma yayınlayacağız” açıklamalarının üzerinden tam 9 yıl geçti.
“Ben camide içki içen görmedim, din adamıyım yalan söyleyemem” diyen müezzin, cami imamı ve müftü görevden alındı ve sürgün edildi. Bu adam kayırmacı zihniyetinizle bu cami müezzininden istediğiniz yalan ifadeleri alabilmiş olsaydınız kim bilir bunu Diyanet İşleri başkanlığı’nın hangi üst kadrolarına atardınız.
Ne yaparsanız yapın, gerçeklerin ortaya çıkmak gibi ‘kötü’ bir huyu vardır. Gerçekler gizlenemez, gizleyemediniz.
”GEZİ AKP’NİN RANT DÜZENİNE KARŞI KİTLESEL İHTİRAZIN ADIDIR”
Bu ülke bugüne kadar; insana sözle ifade edilmesi utanç vesilesi olacak sözcüklerle milyonlarca kadına hakaret eden bir Cumhurbaşkanı, hiç görmedi.
Gezi Direnişi AKP eliyle kurulan gerici rant düzenine karşı en kitlesel itiraz olarak tarihe geçmiştir. Bu itiraz en başta ‘karanlığa boyun eğmeyeceğiz’ diyen kadınların itirazıdır. Erdoğan’ın Gezi Direnişi’ni hedef alırken kadınlara hakaret etmesi tesadüf değildir.
Erdoğan’ın sarfettiği sözlerin kaynağı kadına bakışının yansımasıdır. Kadınlara dayatılan bu zihniyeti kabul etmedik, etmeyeceğiz. Dün Gezi Direnişi’nde olduğu gibi, bugün de elinde mezura ile bize ahlak ölçüsü biçmeye çalışanlara kadınlar eşitlik, özgürlük ve laiklik mücadelesini büyüterek yanıt verecektir.