CHP Sözcüsü Faik Öztrak sordu: Millete faizle borç vermenin adı ne zamandan beri destek oldu?
Cumhuriyet Halk Partisi Sözcüsü Faik Öztrak, iktidarın koronavirüs tedbirleri kapsamında verdiği kredi desteklerini hatırlatarak, “Millete faizle borç vermenin adı ne zamandan beri destek oldu? Bu borçlar yarın neyle ödenecek?” diye sordu.
Cumhuriyet Halk Partisi Sözcüsü Faik Öztrak, partisinin genel merkezinde gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Koronavirüs salgını ile mücadele kapsamında, iktidarın sağladığı ertelemeli kredi düzenlemelerini eleştiren Öztrak, “Saray’ın destek diye açıkladığı her şey, borç. Millete faizle borç vermenin adı ne zamandan beri destek oldu? Bu borçlar yarın neyle ödenecek?” diye sordu.
Öztrak’ın açıklamaları şu şekilde:
“İnsanlarımız Saray hükümetine canlarıyla ihtar çekiyor. Sahipsizleri sahiplenme çaresizlerin çaresine derman olma önce devlete ve onu yönetenlere düşer.
Fransa hiçbir Fransızın iş kalmayacağına dair söz verdi. Kanada sağlığınızdan başka bir şeyi dert etmeyin diyebildi. Destek dediğiniz böyle olur. Destek işini kaybeden işçinin alamadığı ücretini, çarkları nasıl döndüreceğini düşünen kobilerin açığını, çiftçinin tarlasını ekmesini desteklemesidir. Devlet yurttaşlarını böyle sahiplenir.
‘SARAY BUNLARA DESTEK DİYOR AMA BUNLAR BORÇ, HEM DE FAİZİYLE’
İnsanların çaresizlik duygusu böyle yitirilir. 107 milyar dolarlık, kredi. Yani borç. 8 Milyar liralık esnaf destek kredisi, e bu da borç. Bunları da almak mümkün değil ama Saray bunlara destek diyor. Bunlar bal gibi, hem de faiziyle borç.
Verilen 100 milletin bir ayda karnını bile doyuramıyor. Ancak 13 gün karnını doyurmaya yetiyor. Geri kalan günlerde ne yiyecek? 1 buçuk ay geçti hala maskeler ortada yok. Biz bize yeteriz kampanyasına bağış için en az 5 mesaj geldi ama 5 maske gelemedi. Tek kullanımlık maskeyi defalarca kullanılıyor. Devletin söz verdiği maskeler bir türlü gelemiyor. Çünkü ABD’ye İngiltere’ye Cumhurbaşkanlığı forsunu yapıştırıp gönderiyorlar.
Önce can sonra canan. İlkin kendi milletinizin canını düşüneceksiniz. Çaresiz yurttaşlarımıza devletin şefkat elini uzatacaksınız. Devletimizin kaynakları elbette vardır, mesele bu kaynakların nasl kullanıldığıdır. Dünya koronavirüs salgını ile geçen yıl sonunda tanıştı.
Saray hükümeti geçtiğimiz yıl sonundan bu güne kadar, 176 milyar 100 milyon lira vergi topladı. 22 milyar 883 milyon lira yurt dışından borçlandı. 43 milyar 512 milyon lira yurt içinden borçlandı, 40 milyar 549 milyon lira Merkez Bankası’nın karını erken tahsil etti. Yetmedi Merkez Bankası’na 56 milyar 334 milyon lira da para bastırdı. O da yetmedi Merkez Bankası’nın kasasındaki, 30 milyar 250 milyon dolar yani 197 milyar 230 milyon liralık net döviz rezervini sattı. Sadece yıl başından bu yana hükümetin elinden geçip giden finansal kaynak 536 milyar 608 milyon lira oldu. Ayrıca işszilik sigortası fonunun kasasında da yıl başında 131 milyar 542 milyon para vardı.
Büyük paralardan bahsediyoruz. Bu kadar para toplayan Saray, vatandaşa beş maske bile dağıtmadı. Millete koronavirüs tazminatı olarak sadece 4.4 milyar lira verebildi.
Soruyoruz nereye gitti bu paralar?
‘MİLLETE MASKE DAĞITAMAYAN SARAY HÜKÜMETİ, İŞ MÜTEAHHİTLERE GELİNCE ‘DURMAK YOK YOLA DEVAM’ DEDİ’
Saray hükümetinin tercihlerinin milletten yana olmadığı gayet açıktır. Bunu biz değil, ne yaptıkları parayı nereye harcadığı söylüyor. Dolar 7 lira olurken aynı hükümet neleri yapmadı. Köprülerde, dövizle verdiği hazine garantilerinde hiçbir ertelemeye gitmedi. Millete beş maske dağıtamayan hükümet, iş müteahhitlere gelince dövizli garantilerde durmak yok yola devam dedi. Ülkemiz saraylara köşklere yerleşmiş mutlu bir azınlığın ellerinde oradan oraya savruluyor. İnsanımız canına kıyma evresine geldi.
Beni koronavirüs öldürmedi, beni çaresizlik öldürdü diyen, Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan AKP Genel Başkanı, yarım saat İletişim Danışmanı’nın Boğaz’a nazır 45 metrekare tabanlı mütevazi evini ve yanında Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden kanunu arkasına dolanarak kapattığı arsayı nasıl koruduğunu öyle bir anlattı ki, valla hepimizin gözleri doldu. Yarım saat de Genel Başkanımızla partimizle, belediyelerimizle ilgili hilafı hakikat hikayeler sıraladı. Montaj filmler sıraladı, sonunda hakaret etmeyi de unutmadı.
Saray’ın iflah olmaz bir kibir hastalığıyla mağlul olduğunu gördük. Artık ne kuldan utanmaları ne Allah’tan korkmaları kaldı.
Bu memlekette sadece bi avuç Saray sosyetesi yaşamıyor. 83 milyon yarın ne yapacağız diye düşünüyor.
Sağlıkta olduğu gibi ekonomide de çıkış noktasına ihtiyaç var. Bunun için önerilerimizi bir kez daha sıralıyoruz:
– Derhal ekonomik ve sosyal istişareleri toplayın.
– Makro dengeleri revize edin. Gerçekçi bir prgramı milletin önüne koyun.
– Ek bütçe çalışmalarına başlayın.
– Kamuda harcamaları gözden geçirin.
– Kamu özel iş sözleşmelerini mutlaka gözden geçirin.
– Bütçede yaratılacak alanı öncelikle ailelerimizin canlarıyla cüzdanları arasından sıkışmaktan kurtarın. Tedbirleri alın.
– G-20 ülkeleri olmak küresel iş birliği platformlarıyla ilişkileri artırın.
TOPLANAN PARALARI SORDU
Bu yılın başından beri topladığınız, borç aldığınız ve bastığınız 537 milyar ile işsizlik sigortası fonundaki 132 milyar lira nereye gitti? 2.5 milyar dolara, aldığınızı söylediğiniz S-400’leri aktive ettiniz mi? Katarlılar, Sakarya’daki Tank Palet Fabrikası için 50 milyon dolarlık yatırım yapacaklardı yaptılar mı? İki köprü için nisan ayında yapılacak 2 milyar 720 milyon liralık garanti ödemesi vardı, bu ödemeyi yaptınız mı? Bu sorularımıza hala cevap bekliyoruz.
Bu paralar milletin parasıdır. Saray’ın dehlizlerinde beceriksizliğinizi örtmek için, milleti birbirine düşürecek senaryolardan vazgeçin. Milletin canını da cüzdanını da koruyacak düzenlemeler üretin. Üretemiyorsanız da artık bu milletin yakasından düşün.”