Bilim Kurulu üyesi açıkladı: Gebze’de yapılan araştırmada ‘hayalet taşıyıcı’ oranı binde 3,5 çıktı
Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Tevfik Özlü, Gebze’de yapılan bir araştırmada Covid-19 ‘hayalet taşıyıcı’ oranının binde 3,5 çıktığını söyledi. Türkiye’deki resmi Covid-19 vakalarının nüfusa oranı ise binde 2.
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, Gebze’de yapılan PCR testi taramasına dair dikkat çeken bir ayrıntı verdi. Buna göre bölgede semptom göstermeyip virüs taşıyıcısı olan ve ‘hayalet taşıyıcı’ olarak adlandırılan vaka yoğunluğu binde 3,5.
Hürriyet gazetesi yazarı Fulya Soybaş’a konuşan Özlü, kendisine en çok “Vaka sayıları önceden de bin civarlarındaydı, şimdi ne değişti de rahatladık?” sorusu yöneltildiğini söyledi.
Özlü, “Toplumsal bağışıklığın gelişmesi noktasından çok uzaktayız. “Toplumsal bağışıklığın oluşması için nüfusun en az yüzde 60’ının bu virüsle karşılaşmış olması gerekir. Oysa bu oran şu an çok düşük. Gebze’de yapılan PCR test çalışmalarına göre hayalet taşıyıcı sayısı binde 3.5. Dolayısıyla ‘Çok sayıda insan hastalığı geçirdi, bağışıklık kazandı’ gibi bir olasılığın gerçekte karşılığı yok. Başka ülkelerde yapılan antikor çalışmalarında da bu oran zaten yüzde 3 çıkıyor. O nedenle tedbirleri elden asla bırakmayacağız” diye konuştu.
TÜRKİYE’DEKİ VAKA ORANININ İKİ KATI
84 milyon nüfusa sahip Türkiye’de şu ana kadar 166 bin resmi Covid-19 vakası var. Bu sayı yaklaşık binde 2’ye denk geliyor. Prof. Özlü’nün açıklaması, Türkiye’deki genel vaka oranıyla birlikte düşünüldüğünde her Covid-19 vakasına karşılık 2 Covid-19 ‘hayalet taşıyıcısı’ bulunduğuna işaret ediyor.
VİRÜSÜN MUTASYONA UĞRAMA İHTİMALİ
Öte yandan Prof. Dr. Özlü, virüsün 3 ay önceye göre mutasyona uğramış olma ihtimali olduğunu da öne sürdü. Aynı söyleşide Özlü, “Henüz kanıtlanmamış olsa da virüsün mutasyonlara uğrayarak, hastalık yapma gücünün azaldığına dair bazı yayınlar var. Bizim de gözlemimiz bu yönde. Genel olarak hasta sayısında bir azalma olduğu gibi gelen hastaların birçoğu da eskiye oranla daha hafif bir tabloyla başvuruyor. Yazın gelmesi, havaların ısınması da bence bir derece etkili oldu. ‘Eski normale yakın zamanda döner miyiz?’ Hayır. Dönüş yakın değil. En az 1 yıl daha ‘yeni normal’ hayatımıza devam etmek zorundayız gibi” görüşünü savundu.