İmamoğlu: Bizi bıktıracaklarını, yıldıracaklarını zannedenler varsa onların aklına şaşarım…
İmamoğlu Sancaktepe de 15. Kent Lokantası açılışında konuştu: Bizi bıktıracaklarını, yıldıracaklarını zannedenler varsa onların aklına şaşarım dedi.
TBB ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 15. kent lokantasını Sancaktepe’de açtı. Kent lokantası açılışı, vatandaşların yoğun ilgisi nedeniyle mitinge dönüştü. “Bu milletin feraseti, bu milletin demokrasi bilinci, bu milletin Cumhuriyete olan tutkusu, birlikte yaşamanın en derin vicdanını taşıyan o derin ahlakı, kültürü, bu milletin kendisine yeter” diyen İmamoğlu, “Ben de sizlere bu yolda, bütün engellemelere ya da bütün kötü niyetlere rağmen, kararlı bir şekilde hizmet etmeye devam edeceğim. Bu yolda bizi yolumuzdan geri çevireceklerini, bu yoldan bizi vazgeçirecek, bu yolda bizi bıktıracaklarını, yıldıracaklarını zannedenler varsa, onların aklına şaşarım. Onlara Allah akıl versin. Daha iyi hizmet etmek için kılavuz arıyorlarsa, biz onlara rehber olmaya hazırız. Bize yetişemezler, ama peşimizden koşsunlar yeter. Birazcık millete faydalı olurlar belki” ifadelerini kullandı.
HABER ETKİN – HABER MERKEZİ / SANCAKTEPE – İSTANBUL
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 15. Kent Lokantası’nı Sancaktepe’de açtı. İnönü Mahallesi’ndeki Sarıgazi Metro İstasyonu çıkışında hizmet verecek Kent Lokantası’nın açılışı, Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Sancaktepe Belediye Başkanı Alper Yeğin ve Şile Belediye Başkanı Özgür Kabadayı tarafından gerçekleştirildi. Vatandaşların yoğun ilgisi altında açılışını yapacağı Kent Lokantası’na zorlukla ulaşan İmamoğlu, çoğunluğu gençlerden oluşan işletmenin ilk müşterilerine servisi kendi elleriyle yaptı.
“HER İLÇEDE EN AZ BİR TANE KENT LOKANTASI HEDEFLİYORUZ”
Açılışla ilgili açıklamalarını tezgâh arkasında ve tamamı kadınlardan oluşan çalışanların arasında yapan İmamoğlu, şunları söyledi:
“Kent lokantamız, Çekmeköy-Sancaktepe-Sultanbeyli metro hattımızın İnönü Mahallesi’ndeki durağında. Yeni yaptığımız bu metrolarda, özellikle metro üstü alanları kentin kullanımına en verimli şekilde sunabilmenin gayretini gösteriyoruz ve buralarda çok özel alanlar üretiyoruz. Mesela Bostancı sahilinde muazzam bir parkı bitirdik. Üstünde bir tane müzemiz var. Bazı yerlerde halkımızın ihtiyaç duyduğu ne varsa; mesela burada kent lokantası, başka yerde kütüphane, bir başka yerde başka ihtiyaçları karşılayan alanlar üretiyoruz. Bu noktada yine bizim Kozyatağı’nda muazzam bir çalışmamız var. Bizim 15. kent lokantamız. Ama şu an kapasite artırımını arkadaşlarım hazırlıyorlar. İnşallah kapasite artırımını toparladığımızda, çok özel bir sayıya ulaşmayı hedefliyoruz. Ki bu, her ilçede en az bir tane kent lokantası anlamına geliyor.”
“GÜNDE 10 BİNİ AŞAN BİR SAYIDA KİŞİYE ULAŞIYORUZ”
“Biz şu anda, günde 10 bini aşan bir sayıda kişiye ulaşıyoruz. Kent lokantaları açılmaya başladığı günden bu yana, 4 milyonun üzerinde insanımızın faydalandığı alanlar oluşturmuş olduk. Burada hem yakın çevredeki öğrencilerimiz, başta emeklilerimiz olmak üzere, hem de metro ulaşım ağında, hemen metro durağının üstü olduğu için… Ki bu metro durağımız, şu anda Sancaktepe-Çekmeköy arası ulaşımı sağlasa da seneye Sultanbeyli’ye kadar ulaşıyor olacak. Dolayısıyla ciddi de bir alandaki vatandaşımız için önemli bir ulaşım noktası. Kent Lokantaları, bana göre 2023-24 ekseninde, o 2-2,5 yıllık zaman diliminde, vatandaşımızın en çok sıkıntı duyduğu, kendini çaresiz hissettiği bir anda, kendi itibarının korunduğu ama öğrencimiz olsun ama yaşlımız ama emeklimiz ama büyüğümüz ama kız kardeşimiz, abimiz, ablamız; fark etmiyor, o vatandaşlarımızın moral bulduğu, vatandaşın ihtiyacını hissedildiği ve yine vatandaşımızın kendi hakkı olan alandan, kendi parasıyla, bütçesini de yormayacak bir şekilde günlük gıda ihtiyacını elde ettiği merkezlere dönüştü. Şu anda bu bir akıma dönerek, bütün Türkiye’ye ve İstanbul’umuza yaygınlaşıyor. Bazı ilçe belediyelerimiz, bunun mobil uygulamasını, ‘gezici kent lokantası’ şeklinde çalışmalarını da yapıyor.”
“İNSANIMIZA SOLUK ALDIRAN VE FERAHLATAN BU VE BUNA BENZER UYGULAMALARIMIZ…”
“Bütün bu yapılan işler, çok özel işler. Bugün başkalarının eksiğini bile kapatan… Ekonomik olarak yarattıkları travmanın veya sıkıntıların elbette çözüm anahtarı biz değiliz, ama insanımıza soluk aldıran, insanımızı ferahlatan bu ve buna benzer uygulamalarımız, insanımızın sahipsiz olmadığı hissini ona veriyor. Gerçekten bu derin yoksulluk esnasında biz, insanlarımıza umut olduk ve olmaya devam ediyoruz. Bu duyguyu ama kent lokantasında yaşayabilirsiniz ama 100 bin üniversite öğrencimize burs dağıtırken yaşayabilirsiniz ya da 700 bine yakın annenin Anne Kart’ını cebinde taşırken yaşayabilirsiniz. Bu ve buna benzer onlarca sunduğumuz katkı modellerinin, anne-bebek ilişkisinin başladığı anda, çocuğu daha doğar doğmaz evine giden 6 aylık ihtiyacından mı başlayayım? Ya da başka konulara ya da ‘Sen Oku Diye’ 300 bin çocuğumuza sunduğumuz eğitim desteğinden mi? Bu ve buna benzer uygulamalarla, biz, halkçı belediyeciliğin yaptığı o büyük katkılarla, İstanbul’da vatandaşımızın yanında, vatandaşımızın çaresiz ve kimsesiz olmadığını hissettiren, kamu görevini yerine getirmeyi kendine öncelik haline getiren bir belediyeciliği var ettik. Bu manada mutluyuz. Umarım, memleketimizin hiçbir yerinde yoksullukların değil, varlığın konuşulduğu alanlara, ortamlara kavuşalım.”
“HER KENT LOKANTASI DEMEK, NEREDEYSE 10 ÇALIŞANIMIZ DEMEK”
“Tabii bir yanıyla da biz, kent lokantalarımızda gördüğünüz çok kıymetli hanımefendi hemşehrilerimize istihdam sağlıyoruz. Her kent lokantası demek, neredeyse 10 çalışanımız demek. Bunların tamamı kadın ve bu bölgeden işe yerleştirilen kadınlar. Aynen artık sayısı 160’a doğru giden kreşlerimizde olduğu gibi. Her kreşimizdeki çocuklarımızın eğitimine katkı sunduğumuz gibi, her kreşimiz yine ciddi sayıda, büyük oranda kadın istihdamına katkı sunan merkezlere dönüşüyor. Çok yönlü bu buluşmanın, bu projenin çok değerli olduğunu düşünüyorum. Umut ederim çok zenginliği… İnşallah o yolculuğa hep beraber çıkmak istiyoruz. Ülkemizin kalkınmasını, hem de böyle sıçrayarak kalkınmasını sağlamak istiyoruz. O günleri yaşadığımızda, biz buralarda başka ihtiyaçları görürüz, o günleri yaşarız diye düşünüyorum.”
GAZETECİLERİN “SİYASİ YASAK” SORUSUNU YANITLADI: “TAM BİR SEFİLLİK”
İmamoğlu, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yemek tezgâhı arkasından yanıtladı. İmamoğlu, “Emirgan’dan buraya geldiniz. Eğer hakkınızda ‘siyasi yasak’ çıkarsa, sizin cumhurbaşkanı adayı gösterileceğiniz konuşuluyor. Ne söyleyeceksiniz bununla ilgili” sorusuna, şu yanıtı verdi:
“Son günlerde gelişen ve tartışılan, ne yazık ki olmaması gereken bir davanın, bir siyasi yasak… Hem de yani 2 yıl 7 ay bir ceza davasına dönüşen haliyle, hani tam bir sefillik. Bana göre, daha ileriye gidiyorum, bunu konuşmak bile insanı kötü hissettiriyor. Böyle bir ortamdayız. Elbette bu konu, siyasi bir konu. Doğal olarak da partimizi ilgilendiren bir konu. Genel Başkanımız ve merkez yönetimi, bu meselenin İstanbul’da bizim hukukçularımızla birlikte tartışılmasını, bir arada konuşulmasını uygun gördü. Şu anda ve bu yönde arkadaşlarımız bir görüşme halindeler. Benim Emirgan’daki ofiste, başka görüşmelerim vardı. Onları bitirdim. Çıkarken de onları selamladım. Teşekkür ettim. ‘Kolay gelsin’ dedim. Şu anda benim bildiğim bu kadar. Sürecin hukuki tahlilini ve analizini yapacaklar. Elbette daha sonra bu konunun sonrasında oluşacak ya da ortaya koyacakları düşünceyi ama partimizin yetkilileri ama Genel Başkanımız paylaşacaktır, konuşacaktır. Biliyorsunuz; Genel Başkanımız da bugün Amerika Birleşik Devletleri’ne, Sosyalist Enternasyonal toplantısına katılmak için hareket etti. Bu konuda sizleri elbette bilgilendireceklerdir.”
KENT LOKANTASI AÇILIŞI MİTİNGE DÖNÜŞTÜ
Sultan çorbası, rosto köftesi, bulgur pilavı, meyve, fıstıklı baklava ve elmadan oluşan öğle yemeğini, Sancaktepe Kent Lokantası’nda, gençlerle birlikte yiyen İmamoğlu, açılış için toplanan kalabalık bir vatandaş topluluğuna da hitap etti. Her ilçeye özenli çalışmalar yapmanın gayretinde olduklarını söyleyen İmamoğlu, “6 aydır, yerel seçimden sonra inanınız attığımız temeller, açtığımız hizmetlerimiz, yaptığımız açılışların her birinin bir sebebi var. Bugünün ihtiyacını çözen bir anlayışı var. Ve bütün çalışmalarımızı, oradaki insanlarımızla konuşarak, onların ihtiyaçlarını tespit ederek yapıyoruz. İşte burada Sancaktepe Belediye Başkanımız, yine Şile Belediye Başkanımız; bir aradayız. Başkanlarımızın da siyasi partisine bakmayız. Başkanımız hangi partiden olursa olsun, hangi partiden seçilmiş olursa olsun, vatandaşımızın demokrasi inancına en yüksek seviyede sadık kalarak, saygı göstererek, hukukun üstünlüğüne inanarak ve demokrasinin bir neferi olduğumuz inancıyla, hizmetlerimizi onlarla konuşarak yaptık. Yapmaya devam ediyoruz” şeklinde konuştu.
“ESAS OLAN, YOKSULLUĞU BU MİLLETİN BAŞINDAN DEF ETMEKTİR”
“Bugünün sıkıntılı zamanında, insanlarımızın geçim sıkıntısı çektiği, gençlerimizin beslenemediği, çocuklarımızın beslenemediği ve hatta emeklilerimizin evlerinden dışarıya çıkamadığı bir ortamda açtığımız mekânlarla, kent lokantalarıyla, emekli kafeleriyle, diğer sosyal tesislerimizle, insanlarımızın nefes almasına, bu zor günleri aşmasına katkı sunuyoruz” diyen İmamoğlu, özetle şunları söyledi:
“Aslında bugün yaşanan ekonomik sıkıntının, yaşanan o derin yoksulluğun aşılması konusunda biz, bir kamu kurumu olarak, görevimizi yerine getiriyor, hiçbir insanımızın kimsesiz olmadığını, onlara destek olunması gerektiğinin karşılığını veren kamu kurumu oluyoruz. Bu aynı zamanda insanlarımızın nefes almasına, aynı zamanda gelecek için umutlanmalarına ve umudun olduğu yerde mutlaka geleceğin bir ışık olduğuna inanarak, onlarla birlikte yol yürümenin, güçlü bir yolculuğunu sizlerle birlikte insanlarımıza yaşatıyoruz. O bağlamda kent lokantaları, bugün yoksulluğu başımıza sıkıntı edenlerle mücadele eden en simge kuruluşlardan bir tanesidir. Ancak esas olan, yoksulluktan kurtulmaktır sevgili hemşerilerim. Esas olan, yoksulluğu bu milletin başından def etmektir. Bunun da tek yolu vardır; akıldır, bilimdir. Her işi, işin erbabına teslim etmektir. Liyakattir. Bunları yaparsak, bu milletin aklı zaten kendine yetiyor. Yeter ki yeter ki, tek bir akıl çıkıp, ‘benim aklım varsa var, yoksa hepiniz toz duman olursunuz’ diyen olmasın.”
“KARARLI BİR ŞEKİLDE HİZMET ETMEYE DEVAM EDECEĞİM”
“Bu milletin aklı kendine yeter. Bu milletin aklı, geçmişte de kendine yetmişti, bundan sonra da yetecektir. Onun için, hep birlikte, tek kişilik aklın değil, milletin ortak aklının hâkim olduğu günleri hep birlikte kuracağız değerli hemşehrilerim. Hiç kaygınız olmasın. Bu milletin feraseti, bu milletin demokrasi bilinci, bu milletin Cumhuriyete olan tutkusu, birlikte yaşamanın en derin vicdanını taşıyan o derin ahlakı, kültürü, bu milletin kendisine yeter. Ben de sizlere bu yolda, bütün engellemelere ya da bütün kötü niyetlere rağmen, kararlı bir şekilde hizmet etmeye devam edeceğim. Bu yolda bizi yolumuzdan geri çevireceklerini, bu yoldan bizi vazgeçirecek, bu yolda bizi bıktıracaklarını, yıldıracaklarını zannedenler varsa, onların aklına şaşarım. Onlara Allah akıl versin. Daha iyi hizmet etmek için kılavuz arıyorlarsa, biz onlara rehber olmaya hazırız. Bize yetişemezler, ama peşimizden koşsunlar yeter. Birazcık millete faydalı olurlar belki.”