Sandıkta kaybettiğini yetki darbesiyle alacak
İBB’nin İstanbul Boğazı’ndaki yetkilerinin Cumhurbaşkanlığı’nın oluşturacağı kurullara devredilmesi planına tepkiler sürüyor. Peş peşe açıklama yapan CHP ve meslek örgütleri, “Saray, belediyelerin yetkilerini tek elde toplamak istiyor” dedi.
İstanbul Boğazı ile ilgili planlama, izin ve denetim yetkilerinin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden (İBB) alınarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oluşturduğu kurullara devredilmesi planına tepkiler sürüyor. BirGün’ün gündeme getirdiği düzenleme, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanıyor. Teklif, yeni kurulacak Boğaziçi Başkanlığı’na geniş kapsamlı yetkiler verilmesini öngörüyor. Öte yandan AKP’nin bir süredir üzerinde çalıştığı yerel yönetimler kanunundaki düzenlemenin de tüm belediyelerde benzer yetki kısıtlamalarının önünü açacağı ifade ediliyor.
SARAY’IN GÖREVİ BÜFEYİ TAKİP ETMEK Mİ?
Söz konusu taslağın siyasi bir mesele olduğunu belirten CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, “Saray, belediyelerin yetkilerini tek elde toplamak istiyor” dedi. AKP’nin yerel yönetimlerle ilgili hazırladığı dokuz maddelik yasa teklifine de değinen Torun sözlerini şöyle sürdürdü: “AKP ve Saray son dönemlerde yerel yönetimlerin üzerine bir vesayet kurmaya çalışıyor. Daha doğrusu artık her şeyi Saray’dan yönetmeye çalışıyor.”
Konuya ilişkin açıklama yapan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ise düzenlemeye tepki gösterdi. “Boğaz’ın yetkisini almak, nedir yani?” diye soran İBB Başkanı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Başka şeyler de duyuyoruz, birilerinin atanma yetkisi gibi. Ben, Cumhurbaşkan’nın önüne bunları koyanların, 31 Mart’ta seçimi iptal ettirenlerle aynı kişiler olduğunu düşünüyorum.”
CHP İstanbul İl Başkanı ve İstanbul Kent Hakları İzleme Kurulu Başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu da, “Boğaziçi’nde İBB’yi yetkisiz kılmak, fiili kayyumdur. Seçilmişlerin yetkileri atanmışlara devredilemez. Tüm hukuki yollara başvurulacak” diye konuştu.
YEREL YÖNETİMLER DEVRE DIŞI KALABİLİR
CHP İstanbul Kent Hakları İzleme Kurulu’nun konuya ilişkin açıklamasında ise şu ifadeler yer aldı:
- Boğaziçi alanı olarak tanımlanan bölgeye, Boğaziçi su yolları, dolgu alanları, sahil şeridinde veya gerisinde kalan su yolları da ekleniyor.
- Boğaziçi ön görünümde bekçi kulübesi, büfe, çay ocağı ile sınırlı olan yapılaşma izni kafeterya ile açık sosyal, kültürel ve spor tesisleri de eklenerek genişletiliyor.
- Boğaziçi alanı içindeki devlet ormanı statüsündeki yerler için de yetki Cumhurbaşkanı’na veriliyor. Bunların tahsis ve kullanım hakkı da içinde belediyelerin de yer aldığı Boğaziçi İmar İdare Heyeti’nden alınarak Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yetkisine bırakılıyor.
- İmar planında yeşil alan belirleme yetkisi de belediyeden alınarak Boğaziçi Başkanlığı’na bırakılıyor.
Kısacası bu taslak, yasalaşacak olursa, ileriki dönemlerde İstanbul’un ve belki de ülkenin tüm kıyılarında ve diğer bölgelerinde yerel yönetimleri devre dışı bırakacak düzenlemelerin önü açılabilir.”
PLANLAMA DA DENETİM DE YERELLERDEN YAPILIR
Konuya ilişkin BirGün’e değerlendirmelerde bulunan İBB Meclis’in CHP’li Üyesi Tarık Balyalı, ortada teknik değil, siyasi bir gerekçe olduğunu söyledi. “İstanbul’da, Boğazlar’da ne gibi bir sorun vardı ki, bunları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı çözecek?” diyen Balyalı, “Konuyu belediye başkanlığımız yakından takip ediyor. İstanbul halkına ve İBB’ye ait olan bu yetkililerin başka kurumlara devredilmesine karşıyız. Planlama da denetim de yerelden yapılır. Merkezi idarenin planlama yapması ya da denetim yapması doğru değildir. Bu anlamda bu yetkilerin büyükşehir belediyesinde kalması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Balyalı, sözlerini şöyle sürdürdü: “23 Haziran seçimlerinde kaybetmiş olan AKP, iktidarda olduğu sürece aklına gelmeyen şeyleri aklına getirmiş ve elindeki iktidar gücünü kullanarak yerel yönetime özellikle de İstanbul yönetimini kısıtlamaya yönelik çalışmalara girmiş. Benzer tehlike diğer belediyeler için de mevcut. Anladığımız bu.”
İNSANLAR HANGİ FİRMALAR DİYE SORGULAMAYA BAŞLADI
İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi de düzenlemeye ilişkin açıklama yayımladı. “Anlaşılan o ki, Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçim sonucunu kabullenmeme tavrı, bir başka düzleme taşınarak devam ettirilmektedir” denilen açıklamada, 31 Mart seçiminin neden iptal edildiğinin açığa çıktığı ifade edildi.
Bölgenin rant politikalarına peşkeş çekildiği bildirilen açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Kamuoyu şimdiden İstanbul’un ve hatta Türkiye’nin en değerli, rantı en yüksek bölgesi olan Boğaziçi’nde gerçekleştirilecek yapılaşmanın hangi müteahhit firmaların iştahını kabartacağını, hangi firmaların işi üstleneceğini sorgulamaya başlamıştır. Bölge kentlilerin elinden alınacak ve sermaye gruplarına peşkeş çekilecektir.”
‘BÜYÜKŞEHİR REKLAMINA GEREK YOK’ AÇIKLAMASI
Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından Sincan’da yapılan kaldırımlardaki ibarelerin AKP’li Sincan Belediyesi ekiplerince kazındığı ortaya çıktı. Bir yurttaş, kazınma anına ilişkin görüntüleri cep telefonu kamerası ile kaydetti.
Ankara Sincan’da bulunan Fatih Mahallesi Çarşamba Pazarı’nın yanındaki kaldırımdaki, “Ankara Büyükşehir Belediyesi” ibarelerinin Sincan Belediyesi ekiplerince silinme anını cep telefonu ile kaydeden yurttaş ekiplere, “Ankara Büyükşehir Belediyesi yazılarını neden siliyorsunuz?” diye sordu. Belediye personelinin yurttaşa, “Büyükşehir reklamına gerek yok” yanıtını verdiği iddia edildi.