İlahiyatçı Kılıç, Süleymancıları anlattı

ilahiyatci-kilic-suleymancilari-anlatti

 

Köylerdeki çocukları ücretsiz barınma, eğitim ve dini tahsil vaadiyle topluyorlar. Özel okullar açmak yerine devlette örgütleniyorlar.
Adana’nın Aladağ ilçesindeki Tarikata ait yut da ki yangından sonra gündemimize giren Sülaymancılar cemaati,Devlet kurumların da özellikle örgütlenmişler. İlahıyatçı yazar Cemil Kılıç’ın Birgün gazetesinden Serbay Mansur oğluna anlatımın da, özellikle Diyanet Başkanlığı,Sağlık Bakanlığı,Milli Eğitim Bakanlığı ve Emniyette çok ciddi derece de örgütlü bulunduğu gerçeği korkutucu boyuta ulaşmış durum da Süleymancılar cemaati tarikatı FETO örgütlenmesinden sonra devlet kurumlarında örgütlenen en büyük tarikat konumunda imiş.

Köylerdeki çocukları ücretsiz barınma, eğitim ve dini tahsil vaadiyle topluyorlar. Özel okullar açmak yerine devlette örgütleniyorlar.

Adana Aladağ’da ki yurt yangını sonrası tarikatlar tekrar gündeme girdi. Yurdun ait olduğu Süleymancılar ile diğer tarikatların amaçlarını, nasıl örgütlendiklerini, siyasetle ilişkilerini ilahıyatçı yazar Cemil Kılıç BirGün’e anlattı. Cemaat ve tarikatların eğitim alanındaki faaliyetleri masum bir eğitim etkinliği ve eğitime hizmet olmadığını vurgulayan Kılıç, asıl amacın kendilerine mutlak bir inançla bağlı müritler yetiştirmek olduğunu, dini cemaat ve tarikatlar asla özgür bireyler istemediklerini söylüyor. Kılıç’a göre özgür düşünceli, sorgulayan, hesap sorabilen hiç kimse cemaat ve tarikatların bünyesinde yer alamaz. Böylesi kişiler ajanlık suçlamasıyla ya uzaklaştırılır, itibarsızlaştırılır yahut da başka bir yolla tasfiye edilir.

Süleymancılar’ın, Gülen Cemaati’nden sonra eğitim alanındaki en güçlü cemaat olduğunu ancak bu konuda farklı bir yol izlediklerine dikkat çeken Kılıç, Süleymencılar’ın Gülen Cemaati örneğinde olduğu gibi özel okullar/kolejler açmak yerine daha ziyade devlet okullarında örgütlendiklerini belirtiyor.

Yoksul çocuklar, ücretsiz barınma, eğitim, dini tahsil

Süleymancılar tarikatının özellikle Anadolu’nun yoksul köylerindeki ailelerin çocuklarını ücretsiz barınma, ücretsiz eğitim ve dini tahsil vaadiyle topladığını vurgulayan Kılıç, “Kurdukları derneklerle ‘Talebe Yurtları’ adıyla yurtlar ve ayrıca Kuran Kursları açıyorlar. Devlet okullarına gitmekte olan özellikle yoksul ailelerin çocuklarına, açtıkları yurtlarda ve Kuran Kurslarında, okul dışı zamanlarda kendi hedefleri doğrultusunda eğitim veriyorlar. Bu eğitimlerin içeriği, Arapça Kuran okumayı öğretme, İslam’ın Sünni Hanefi mezhebi doğrultusunda İlmihal bilgisi, siyer dersi ve Arapça dersi şeklinde. Yurtlarda son 20 – 25 yıldır sadece dini eğitimle yetinmeyip pozitif bilimlerle ilgili derslere ilişkin de takviye eğitimler veriliyor” diyor.

Tarikatın yurt ve kurslarındaki öğrencilerin çok güçlü bir ideolojik eğitime tabi tutulduklarına işaret eden Kılıç, bu doğrultuda öğrencilere şu dogmalaırn öğretildiğini vurguluyor; “Cumhuriyet rejimi İslam’a düşmandır. Laiklik dinsizliktir. Atatürk ve Cumhuriyeti kuran kadro dinsiz ve din düşmanıdır. Cumhuriyet İslam harflerini yasaklamış, Latin harflerini getirerek Müslüman halkın dini eserleri özellikle Kur’an’ı okumasını engellemiştir. Cumhuriyet, şeriat kanunlarını kaldırıp Batılıların yasalarını getirmiş ve İslam’a darbe vurmuştur. Ezan yasaklanmış ve Türkçe ezan adıyla, ezanla ilgisi olmayan sözler okutulmuştur. Şapka devrimi ile İslamî kıyafetler yasaklanmış gavur kıyafetleri getirilmiştir. Hafta sonu tatilinin cumadan pazara alınması ile Cuma namazı kılmaları engellenmek istenmiştir. Harem selamlık eğitim yerine getirilen karma eğitim ahlaksızlık ve İslam’a aykırıdır. Halifelik kaldırılarak Müslüman milletlerin ümmet bilinci yok edilmek istenmiştir.”

 

ilahiyatci-kilic-suleymancilari-anlatti-217069-1

 

ilahiyatci-kilic-suleymancilari-anlatti-217069-1.Gelir kaynakları; Bağış, kurban, kitap-dergi yayını

Tarikatın diğer cemaat ve tarikatlarda olduğu gibi temel gelir kaynağının esnaftan alınan bağışlar, kurban ve kurban derisi toplamak, kitap ve dergi yayını olduğunu ifade eden Kılıç, son dönemlerde bu gelir kaynaklarına ilaveten başka ticari faaliyetlere de yönelindiğini kaydediyor.

Süleymancılar’ın ülke genelinde binden fazla dernek, 20’ye yakın vakıf, yüzlerce yurt ve Kuran kursları var diyen Kılıç, ayrıca yurt dışında da İslam Kültür Merkezleri Birliği adıyla Avrupa, ABD, Balkanlar ve çeşitli İslam ülkelerinde örgütlenmeleri bulunduğunu söylüyor.

Diğer bütün cemaat ve tarikatlar gibi Süleymancıların da hedefi kadrolaşarak devleti, dini esaslar doğrultusunda dönüştürmek olduğunu kaydeden Kılıç, amaçlanan şeyleri şöyle özetliyor; “Bu amaçla, devletin yönetim mekanizları ele geçirilecek ve laik yasalar kaldırılıp şer’î kanunlar getirilecektir. Halifelik yeniden kurulacaktır. Osmanlı hanedanının itibarı iade edilecektir. Yeniden Arap harflerine dönülecektir. Eğitim kurumları harem selamlık ilkesine göre yeniden düzenlenecektir. Arapça eğitimine ağırlık verilecek, Kur’an öğretimi eğitim kurumlarının temel amaçlarından biri olacaktır. Ümmet fikri ve bilinci devlete ve topluma hakim kılınacaktır.Tesettürsüz kıyafetle gezmek yasaklanacaktır.”

İlahiyatçı yazar Kılıç’ın anlatıkları özetle şöyle;

Tarikatlar nerede, nasıl örgütleniyor?

Cemaat ve tarikatlar en başta eğitim alanında olmak üzere her alanda örgütleniyor. Özellikle camiler, Kuran kursları, diyanete bağlı kurumlar, ticaret, esnaf kuruluşları, medya ve yayıncılık gibi alanlardaki örgütlenmeleri çok ciddi boyutlara ulaşmış durumdadır. Son dönemde yüksek öğretimde de ciddi bir örgütlenme içine girmiş durumdadırlar. Cemaat ve tarikatlar sadece yurt içinde değil özellikle Türkiye kökenlilerin bulunduğu yurt dışı ülkelerde de örgütlenmektedirler.

Devlette kadrolaşmak noktasında Emniyet, Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı öne çıkmaktadır. Örgütlenme süreçlerinde yerel yönetimlerden, siyasi partilerden, bürokrasiden destek ve yardım görüyorlar. Bu destekler daha ziyade dini duygularla ve siyasi amaçlarla yani oy kaygısı ile yapılıyor. Tarikatlar hem sol ve sosyalist hareketlere hem de Doğu ve Güneydoğu’da Kürt siyasi hareketine karşı kullanılıyorlar. Güneydoğu’da tarikatların kontrolündeki medreselerin bu harekete karşı kullanılması çok ciddi bir devlet politikasıdır. Bunun en somut göstergelerinden biri de binlerce medrese mele-mollasına Diyanet bünyesinde kadro verilmesidir.

Example HTML page

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir