HDP’li Sancar’dan sığınmacı tepkisi

Example HTML page

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar partisinin grup toplantısında konuştu.

Açıklamalarında sığınmacılarla ilgili de konuşan Sancar, “Savaşın ağır bedellerini ödeyenler arasında ön sırada gelenler sığınmacılardır. Sanki savaşı onlar çıkarmış gibi savaşın faturası da onlara ödetilmeye çalışılıyor” diye konuştu.

Sancar’ın konuşmasından diğer satırbaşları şöyle:

“HDP eş başkanlığı görevi bizim için birer emanettir. Bize bu emaneti veren güçlü bir mücadele birikimine sahibiz. Ben de bu bilinçle bu görevi onurla teslim aldım. Bu onurlu bana veren bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.”

“İki tanesini anmak istiyorum. Benden önce bu görevi yürüten arkadaşlarımı, özellikle ikisini anmak istiyorum. Biri Sayın Selahattin Demirtaş. O da bütün parti çalışanlarımız gibi yüksek özveri ile bu görevi uzun süre yürüttü. Sonra rehin alındı. Cezaevinde rehin tutuluyor.”

“Kendisi öğrencimden benden çok şey öğrendiğini söyledi. Şimdi ben onun öğrencisi olmaya adayım. Onun siyaset tecrübesinden, kendisini bir hoca olarak görüp yararlanacağım Şimdi o benim hocamdır. ”

“Sezai Temelli, meslektaşım arkadaşım ve yoldaşımdır. Kendisinden çok şey öğrendim ve öğrenmeye devam edeceğim. Sana sonsuz teşekkürler sevgili Sezai.”

‘BASKILAR BİZİ YILDIRAMAZ’

“Dün 2 Mart’tı. 1994 yılında bir siyasi darbe gerçekleştirildi. Arkadaşlarımız cazaevine gönderildi. Arkadaşlarımıza baskılar uygulandı. Ama kimse bu baskılara boyun eğmedi. Baskılar bizi yıldıramaz bizim için bir hayat şeklidir. O gün cezaevine konan arkadaşlarımız bize gelen emaneti bedellerle ören yürekli arkadaşlarımızdır. Hepsine selamlarımı, saygılarımı ve teşekkürlerimi iletiyorum. “

“Bir selamımız da bu baskıları yürüten iktidarlaradır. Bunları da unutmayacağız. O gün demokratik düzeni ezme zihniyetini onlardan sonra gelenler de devam ettirdi. Şimdi mevcut iktidar da bundan medet umuyor. “

“O gün direnenler yine başı dik sesini yükseltiyor. O gün bu kararları alanlarsa muhakkak bunun muhasebesini yapıyordur. O gün o karara destek olanlara hatırlatma yapma gereği boynumuzun borcudur. ”

“Bugün o desteği verenlerin tabanında da bu soru soruluyor. Bizim kurtulmamız hep birlikte mücadele ile olur. “

“Hiçbir dönemi nefret ve intikam duygusuyla anmıyoruz. Dostça uyarmak boynumuzun borcu.”

‘DEMOKRATİK SİYASETTE ISRAR EDİYORUZ’

“2 Mart’tan bu yana gelene kadar geçen tablo gösteriyor ki çoğalıyor, büyüyoruz. Çünkü umudu taşıyoruz. Halkımız bize omuz verdikçe bu umudu büyüteceğiz. Bizim buradaki ısrarımız demokratik siyasetteki ısrarımızdır. Biz demokratik siyasette ısrar ettiğimiz için bu baskılara boyun eğmedik. Biz bunu halkımızın verdiği onayla bu ülkeye barış ve demokrasiyi getirmek için üstleniyoruz. Arkadaşlarımız tutuklanıyor rehin alınıyor ama arkadan binlerle gelenler bu fikri il il ilçe ilçe mahalle mahalle örmeye devam ediyor. Bizim bu direnişimizin anlamı demokratik siyasette ısrardır. “

“Gelin barış mücadelesini büyütelim. Hangi iktidar olursa olsun ona barışı dayatalım Yapmıyorsa o iktidarı devirelim ama hep birlikte.”

“Demokrasi ittifakından söz ederken toplumla ittifaktan söz ediyoruz. Ama bütün muhalefet partileri de bunun muhatabıdır. Gelin ortaklaşacağımız temel değerleri belileyelim, inşa edelim. Bunu hiçbir zaman izli kapaklı yapmadık. Çağrımız açık tutumumuz şeffaftır, berraktır. Herkesle temel ilkeler etrafında bir araya gelmeye hazırız. Gelin buluşalım bu gidişata hep birlikte dur diyelim. Anlcak birlikte bu savaş, talan politikalarını durdurabiliriz. ”

İdlib’de 34 asker hayatını kaybetti. Gelmeye de devam ediyor. Ölen her insan bizden bir parça alıp götürüyor. o acı bizim yüreğimizde. Ölen her bir askerin ailesine sabır ve başsağlığı diliyoruz. “

“Toprağın altında yatan mezarsız ölüler coğrafyası olmaktan çıkaralım bu coğrafyayı.”

SIĞINMACI TEPKİSİ

“Bugün yurttaşlar soruyor, Suriye’de ne işimiz var? Çeşitli kuruluşlar bir girişim başlattı. Onun bir çağrısı var. Bu sesleri çoğaltmalıyız. Biz insanlığa öncülük etmek için buradayız ama bizim kibrimiz yok. Kim yürürse onunla birlikte yürürüz. Hepimiz birlikte yürüyeceğiz. Biz savaşa hayır diyoruz. Bütün teşkilatlarımız zaten bu sesi çıkarıyor. Daha da çok çıkaracağız. 4 kuruluş savaşa ortak bir bildiri hazırladı. Bu bildirideki soruları çoğaltmalıyız.”

“Savaşların sonuçlarını en fazla yaşamış bir coğrafyadan besleniyoruz. Elbette bütün Türkiye’nin partisiyiz. Savaş başlayınca kimler kazanır kimler kaybeder biliyoruz. Biz biliyoruz ki savaş başlayınca en çok kaybeden yoksullardır. hem çocuklarını hem ekmeklerini kaybederler. Bu savaş öncelikle bizleri vuruyor. Bu ülkenin emeğiyle ekmeğini kazananları, bu savaş öncelikle sizi vuruyor, bizi vuruyor. Öncelikle bizler savaşa güçlü bir şekilde hayır demek zorundayız. “

“Güçlü bir barış hareketi oluşturma zamanı. Biz diyoruz ki Orta Doğu’da güçlü bir barış hareketi kurma imkanımız var. Orta Doğu’da savaştan zarar gören tüm halklara çağrı yapıyoruz. Hiçbir sınıra aldırış etmeksizin gelin hep birlikte barışı kuralım. Bütün orta Doğu’da barışın, kardeşçe eşit yaşamın en öncemli parçasıyız. Kardeşlik eşitlik üzerine kurulduğunda bütün savaş baronlarını durduracak kadar güçlü olacaktır. Vicdanlı, insaflı, ahlaklı her kişiye çağrı yapıyoruz; el ele verelim Orta Doğu’da barışı, eşitliği kuracak sesi birlikte yükseltelim. Bu çağrıya lütfen kulak verin. Ancak hep birlikte mücadele edersek başarabiliriz. Orta Doğu’ya barış gelirse, bu güçlü barış hareketi ortaya çıktığı anda bile bütün muktedirlerin uykuları kaçacaktır. Birileri yüz yıl savaşlarından söz ediyor biz bıkmadan usanmadan ebedi barıştan söz edeceğiz. Nefesimiz yettiğince, gücümüz yettiğince buna uğraşacağız. Barıştan asla taviz vermemeliyiz. ”

“Savaşın ağır bedelini ödeyenler arasında başta gelenler sığınmacılardır. Bir yerde savaş başladığında insanlar yerini yurdunu, hatırasını terk etmek zorunda kalır. Sanki savaşı onlar çıkarmış gibi savaşın faturasını onlar ödüyor. Bu savaşın yükünü ağır bir şekilde çeken sığınmacıların haklarını hukuklarını savunacak insanlar var demeliyiz. O insanlar biziz. Biz olmak zorundayız. Bu insanları pazarlık malzemesi haline getirenler utanmalıdır. Mülteci sorunu insanlık sorunudur. Biz güçlü bir dayanışma hareketi örmek zorundayız. Mültecileri pazarlık malzemesi olarak ölüm yolculuğuna sürmek vicdansızlıktır. Mültecilere Avrupa’daki bütün ülkeler kapılarını açmalıdır. Bütün akpılar açıldıktan sonra bu insanların kanı ile kazanan paralarla bu insanların ihtiyaçları karşılanmak zorundadır. Devletler bunu yapmakla yükümlüdürler. Biz el ele vererek bu mülteci düşmanlığını, bu ırkçı dalgayı durdurmak zorundayız.”

“Bugün mültecilerin ne istediğini ne yaşadığını bilmek zorundayız. Göçmen ve sığınmacılara, acılarını dile getirebilmek için imkan tanınmıyor. Kimse onları dinlemiyor. Onların acıları üzerinden siyaset yapılıyor. Bu insanlık adına utançtır. Bu insanlara umut vermeliyiz. Umudun adı da barıştır. “

“Biz önce acıları bitireceğiz sonra acıların yaşanmayacağı bir hayatı kuracağız. hep birlikte kuracağız.”

Example HTML page

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir