EMEP: Yetersiz önlemler yangını felakete dönüştürdü
Türkiye genelinde yaşanan orman yangınları ve yetersiz önlemlere karşı Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan yardımcısı Sedat Başkavak yazılı açıklama yaptı.
Yapılan yazılı açıklamada şöyle denildi:
Diyarbakır’ın Çınar ilçesi ile Mardin’in Mazıdağı ilçesi arasındaki kırsal bölgede çıkan yangının can ve mal kaybına sebep olmasının üzüntüsünü yaşıyoruz. Yangında şu ana dek 14 kişinin yaşamını yitirdiği kesinleşirken, 76 kişi yaralandı. Yerleşim yerleri ve tarım alanlarının da kül olduğu yangınlarda köylüler evlerini, ahırlarını, hayvanlarını, tarım alet ve makinelerini de kaybettiler.
Çınar ve Mazıdağı başta olmak üzere pek çok yerdeki orman ve tarım alanları yangını bir kez daha gösterdi ki siyasi iktidarın yaz aylarında artan yangın vakalarına karşı tek önlemi ormanlık alanlara girişin yasaklanmasıdır.
Aldığı tek tedbir de piknikçileri uyarmaktır.
Bir kez daha gördük ki, AKP iktidarı geçmişte felakete dönüşen deprem, sel, yangın gibi olaylardan zerre kadar ders çıkarmamaktadır. Yapılan göstermelik tatbikatlar gerçek olaylar karşısında amatör film çekimi gibi kalmakta ve her yangın, sel, deprem felakete dönüşmektedir. Sonrasında ise ne oldu, ne yaşandı, eksik neredeydi, nasıl tamamlanır soruları bile isteye unutturulmaktadır. Çünkü darbe girişimini OHAL’e çeviren OHAL’den aldığı güçle işçi grevlerin yasaklayan, pandemide sokağa bile çıkılamazken bir seferde 766 maden sahsının ihaleyle satan, depremi fırsata dönüştürerek acele kamulaştırma ve rezerv alan düzenlemesi yaparak kentsel dönüşüm adı altında rantsal dönüşüm yapan bir iktidar olarak her felaketi bir fırsat olarak gören AKP aynı zamanda felaket fırsatçı bir iktidardır.
Uçağından, helikopterine , makine ekipmanından personeline kadar böylesi yangınlara müdahale edecek yeterlilikten yoksun olunduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. İtibardan tasarruf olmaz diyerek har vurup harman savuranlar asıl itibarın böylesi felaketlere müdahalenin hızı ve kayıpların azaltılması olduğunu bilmesine bilirler ama halkın canı ve malını güvenceye almak yerine kendileri, eş dost akraba ve yandaşlarının çıkarlarını güvenceye almayı tercih etmektedirler. Sarayın harcamalarından tasarruf etmeyenler halkın felaketlere karşı korunmasından tasarruf etmekte ve sonucunu da halk canı ve malıyla ödemektedir.
Yangında ölenlerin çoğunun çobanından köylüsüne yangını söndürmek üzere çabalarken ölmeleri de yangına müdahalede yetersiz kalındığının başka bir göstergesidir.
Başta Diyarbakır ve Mardin olmak üzere yangınlarda evini, ahırını, hayvanlarını, tarım alet ve makineleri kaybeden köyler öncelikle afet bölgesi ilan edilmeli ve aşağıdaki önlemler alınmalıdır.
- Hızla geçici barınma yerleri oluşturulmalıdır.
- Yangından zarar gören geçimlik tarım üretimi yapan köylüler başta olmak üzere, tüm aileleri ve hayvanlarının tedavisinde sunulacak tüm sağlık hizmetlerinde katılım payı, katkı payı vb adlarla ücret alınmamalı ilaçlar bedelsiz verilmeli, tedavi süreci tamamen ücretsiz olmalıdır. Hayvanları için Veterinerlik hizmetleri devlet tarafından karşılanmalıdır.
- Köylerde ortak kullanıma sunulmak üzere ihtiyaç kadar tarım alet ve makineleri tarım bakanlığı tarafından ücretsiz verilmelidir.
- Hayvanları telef olan köylülere bedelsiz hayvan verilmelidir.
- Tarım üretimine devam edebilecek köylülere yem, tohumluk, gübre bedelsiz olarak verilmelidir.
- Köylülerin başta DEDAŞ olmak üzere üzere sulamada kullandığı elektrik, Tarım kredi ve bankalara olan borçları silinmelidir.