CHP Genel Başkan Adayı Özgür Özel konuşma yapıyor

Example HTML page

CHP Genel Başkan Adayı Özgür Özel, partisinin 38. Olağan Kurultayı’nda konuşuyor. Sözlerine hukuksuzca tutuklu bulunan isimlere selam göndererek başlayan Özel, “Tolga Şardan’a, Osman Kavala’ya, Can Atalay’a, Selahattin Demirtaş’a selam olsun!” dedi. Özel kurultay için verdiği mesajında ise “Türkiye siyasetini değiştirmeye geldik” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 38. Olağan Kurultayı “İkinci Yüzyılda Demokrasi ve Birlik Kurultayı” sloganıyla Ankara’da başladı.

81 ilden gelen bin 367 kurultay delegesi, Cumhuriyet’in ve partinin 100. yılında yeni genel başkanı ve yeni parti yönetimini seçecek. Kurultayın ilk günü genel başkan seçimi yapılacak, ikinci günde; Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulu üyeleri belirlenecek.

Kurultay sona ermeden önce bir konuşma yapması beklenen değişimcilerin adayı Özgür Özel, salona giriş yaptı.

Özel salonda büyük ilgiyle karşılandı, uzun süre alkışlandı.

Özgür Özel’in açıklamalarından satır başları şu şekilde:

“Rize Pazar’da biri uyandı bu sabah. Isparta Yalvaç’ta, Edirne Keşan’da biri uyandı bu sabah. Tekirdağ Malkara’da Sinop Erfelek’de biri uyandı bu sabah. Konya Taşkent’te 81 ilde 973 ilçede biri uyandı bu sabah. Biri uyandı gitti partiyi açtı, televizyonu açtı, çayı demledi ve dedi ki ‘Birazdan gelir bizimkiler kurultayı izleriz’ dedi. Baba evimizde çayı demleyenlere, bacayı tüttürenlere, bayrağı sallayanlara kurultayımızdan selam olsun.

Memleketim Manisa’ya ikinci memleketim deyince kafasındaki kasveti çıkarıp başıma geçiren Ökkeş amcanın Osmaniye’sine, Ecevit’in Zonguldak’ına, sayın Genel başkanımızın Tunceli, Dersim’e, Uşak’ına, Trabzon’a, Karadeniz’e selam olsun. Güzelim Marmara’ya selam olsun. Trakya’ya selam olsun. Van’a, Mardin’e, Güney Doğu’ya selam olsun.

‘DEMİRTAŞ’A, KAVALA’YA SELAM OLSUN’

Memleketimin dört bir yanında altı oklu bayrağı sallayanlara, Soma’da, Zonguldak’ta, Bartın’da yerin yüzlerce metre altında çalışanlara, İzmir’de Agrobay’da direnen kadınlara, Silivri’de Bakırköy’de hepimizin yerine yatan Can Atalay’a, Tolga Şardan’a, Osman Kavala’ya, Selçuk Mızraklı’ya, Selahattin Demirtaş’a selam olsun.

Sizlerle aynı çatı altında olmak, aynı havayı solumak, aynı partide siyaset yapmak büyük onur. Hepinize merhaba.

Bugün buraya dalları ülkemizin her köşesini saran, yaprakları her bir insanımıza umut olan yüzyıllık ulu çınarımızın gölgesine geldik. Biz geçmişten gelen büyük bir emaneti taşımanın yanında gençlerin gelecek hayalini hedefimiz sayanlarız. Bizler, 1 Mart Tezkeresi’nde ABD’de verdiği sözü tutmak için BOP Eş Başkanının gelip de Meclis’e dayattığı 1 Mart tarihinde görünen tezkerede eğer o olmasaydı 1 milyon ABD postalının ülkemize ayak basacağı Deniz Baykal’ın partisiyiz.

Biz ülkemizi çok partili rejimle barıştıran, kaybettiği ilk seçimden sonra ‘Benim en büyük zaferimdir’ diyebilen ‘Ne ezen ne ezilen’ ve Garp Cephesi komutanı İsmet Paşa’nın partisiyiz.

38. Kurultayımızdayız. Atatürk ilk kurultay olarak toplanan 1927 kongremizin açılış konuşmasında ‘Bu CHP’nin ikinci kurultayıdır’ der. Paşa der ki ‘İlkini Sivas’ta yapmadık mı’ İşte bu ifade bizim kurultayımızı diğer bütün partilerin kurultaylarından farklılaştırır. CHP Kurultayları sadece kendi partimiz için değil ülke siyasetini de şekillendirir, şekillendirmiştir. Biz bugün sadece partimize genel başkan seçmeye gelmedik. Yeni bir hikayeye başlamak, Türkiye siyasetini yeniden şekillendirmek için buradayız. Özellikle tarihimizdeki iki büyük kurultay memleketimizin önüne önemli hedefler koydu ve partimizi iktidar yaptı.

‘PARTİMİZ 44 YILDIR AĞIZ TADIYLA İKTİDAR OLAMADI’

Burada bize ve kendinize yeni bir görev vereceksiniz. Bu görev Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında CHP’yi yeniden iktidar yapma görevidir. Partimiz, 1979’dan bu yana 44 yıldır ağız tadıyla iktidar olamadı. İyi niyetli çabalara rağmen 44 yıldır bunu yapmayı beceremedik. Aslında ikinci yüzyılın ilk kurultayındayız. Ben sizi sadece bir genel başkan, bir parti meclisi seçecek 38. Olağan Kurultay’ın delegeleri olarak görmüyorum. Ben bugün tribünlere baktığımda, sahaya baktığımda sizlerin gözlerinin içine baktığımda parti tarihini bilen, her biri tertemiz, sosyal demokrasiyi benimsemiş, pırıl pırıl partilileri, gençleri görüyorum. 44 yıldır delegelerimizin verdiği görevi yerine getiremediğimizden hem partimiz hem ülkemiz bedeller ödedi. CHP iktidar olmadıkça ardı ardında sağ partiler ülkeyi yönettiler.

Bugüne dek değişimi başaramadığımız, iktidar olamadığımız için kuruluşunda büyük rol oynadığımız Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına çürümüş bir adalet sistemiyle, yarısı yoksulluk sınırının altında yaşayan bir nüfusla giriyoruz. CHP’nin seçim kaybının maliyeti deyince bazı arkadaşlarımız dar bir çerçeveden bakıp ‘Hepimiz oradayız, hesabı neden sadece Kemal bey ödüyor’ diyor. Hesabı ne Kemal bey ödüyor, ne Özgür Özel. Ancak hesabı dünyanın en güzel ülkesinde yaşadığı halde dünyanın başka ülkelerinde hayal kuran gençlerimiz ödüyor. Cumhuriyet yas tutma rejimi değildir. Marifet yas tutulacak acıları bitirecek, yas tutan yaşlı gözlerin yaşını silmek. Anaları da çocukları da babaları da güldürmektir Cumhuriyet.

‘HELALLİK İSTEME YOLCULUĞU’

Sokağın sesini duymazdan gelemeyecek yüreklerimiz, umutsuzluğa kapılmayacak delegelerimiz var. Biz altı okumuzdan mahçup olmayacak, sokaktan ve meydandan korkmayacak bir parti anlayışına hızla evrilmek durumdayız. Biz kaybedilen seçim sonrası hiçbir şey olmamış gibi davranılmasına, hatta bu ağır yenilginin sorumluluğunun alınmamasına karşı çıkanlarız. Bir yolculuktayız, bu ‘Sana Söz’ deyip yola çıkıp boynunu büktüklerimizden helallik isteme yolculuğudur.

‘CHP ‘FİLİSTİN SORUNUNU ÇÖZECEĞİM’ DEYİNCE GAYRICİDDİ ALGILANIYOR’

Bakın Orta Doğu yine bir ateş çemberi. Bir terör örgütü olan Hamas’ın sivillere attığı füzeler ile yaptığı katliam İsrail’in devlet terörüne dönüştü. Biz CHP olarak terörün her şekline ve İsrail’in devlet terörüne asla ve asla seyirci kalamayız. CHP, kısa bir süre önce yapılan seçimi kazanamamışken, iktidarı bize devredin Filistin sorununu çözeceğim deyince toplumda gayriciddi olarak algılanıyor.

KILIÇDAROĞLU’NA ‘HANÇER’ YANITI: BİZİM PARTİDE KILIÇ DA OLMAZ

Hiç üstüme alınmadım. CHP’de hançer yok, hançerleyecek de kimse yok. En iyi siz bilirsiniz ki ne partide ne partililer de hançer olmaz ama kılıç da olmaz. Seçimlere 2 gün kala atadığınız bir arkadaşıma sordum dediğiniz kişi Hasan Cengiz çıktı. Bu Cengiz, bir kılıç getirmiş, üstüne de şöyle paylaşmış, ‘Değişimciler için kılıçlar çekildi.’ Değişim diyenlere kılıç çekecek olanların alnını karışlarım.

Bu partinin ilk delegeleri Sivas Kongresi’nin delegeleridir. Bugün birkaç saat sonra oy kullanacak olan sizleri zarfa atana kadar tanıyan sonra değersiz gören bir yaklaşımı asla kabul etmiyorum. Biz partiyi daha iyi yöneteceğimizi iddia ediyoruz. Biz altı ayda bir bu delegeyi Ankara’ya davet edip, onlarla ülkenin temel meselelerini konuşacağımız gerekirse gruplara ayrılacağımız bu ülkeyi bu parti yönetir diyeceğimiz bir katılımcılığın sözünü veriyorum.

Biz partiyi daha iyi yöneteceğimizi iddia ediyoruz. Biz geçtiğimiz dönemde çok kritik bir süreç vardı. Yukarıda Rusya-Ukrayna savaşı, doğuda Azerbaycan-Ermenistan savaşı. Tayyip Erdoğan, Tahıl Koridoru ile dünyaya caka sattı ama bize bunu anlatacak genel başkan yardımcımız yoktu. Bütün gençler, Teknofest ile ilgilenirken bizim savunma sanayi konusunda bir yönetici yoktu. Dün bir yalan tweet dolaşıyordu, o tweetle alakamız yok. Yarın Parti Meclisi listesine baktığınızda Türkiye çapında dış politikacı, bir teknoloji şirketinin Ar-Ge’sinin başındaki bir kişi. Savunma sanayinde uzman bir emekli tümamiral. Hangi alan boşsa o alana yönelik bilim insanlarından. Ama böyle geçmişinde CHP’ye Atatürk’e dil uzatmışları da değil bu ülkenin evlatlarını göreceksiniz.”

Bu kongrede ben size oyu Tayyip Erdoğan’a daha yakın, onun gibi sert konuşabilecek bir lider önermiyorum. Ben size Erdoğan’a benzeyen değil, Erdoğan’ı geçebilecek bir lider öneriyorum.

MİTİNG ELEŞTİRİSİ

Miting yapacaksan zamlar üzerinden yapacaksın. Yap bakalım öyle miting, AK Partili, MHP’li senin mi arkana geçiyor iktidarın mı? Sokaktan korkmayan CHP’nin bir genel başkanı olacağımın sözünü veriyorum.

‘ÜÇ HAFTA SONRA TÜZÜĞÜ DEĞİŞTİRECEĞİZ’

6 ayda bir delegeleri Ankara’ya davet edip ülkeyi konuşacağımız ve anlaşacağımız, bu ülkeyi bu parti yönetir dedirtecek bir katılımcılığın müjdesini veriyorum. 2014 yılından bu yana örgüte aynı yardım yollanıyor. 9 kat artması gerekirken aynı para yatıyor. Fiyat güncellenecek. Tam 9 katı örgütlere yollanacak. Tüzük değişikliği hepimizin istediğiydi. Zeynel Emre, yaz boyunca yapacağız dedi. Şimdi üç hafta sonrası söyleniyor. Üç hafta sonra buradayız tüzüğü değiştireceğiz. Tüzük alelacele olmaz. Ben Zeynel’in sözü yerde bırakmayacağım. Ama asıl tüzüğü yerel seçimlerden sonra düşüne taşına ve bir daha aşındırılmayacak bir hale getirerek yapacağım. Ben 2015 yılında Manisa’da yapılan ön seçimde tüm zamanların Türkiye rekorunu kırarak yüzde 86 ile birinci çıkmış, siyasette var olmuş bir evladınızım.

Sayın Genel Başkan, Adalet Yürüyüşü’nün videosunu izlettiniz, biz oradaydık. Sırtımıza bu yükü vurmayın. 39 vekil verilirken biz yoktuk, Oğuz Kağan Salıcı vardı yanınızda. Gizli protokol yapılırken de biz yoktuk.”

Example HTML page

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir