Seçime 4 gün kala Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a dikkat çeken çağrı

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Biri yiyor, biri bakıyorsa orada bir adaletsizlik var demektir. O nedenle adaleti sadece mahkeme salonlarında değil, her yerde sağlayacağız, her yerde” dedi. Öte yandan Kılıçdaroğlu, seçime 4 gün kala Erdoğan’a dikkat çeken bir çağrıda bulundu.

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kütahya Zafer Meydanı’nda vatandaşlara seslendi.

“HAYATIMI İNCELEDİLER, BİR ŞEY BULAMADILAR”

İktidarları döneminde yapılacakları tek tek sıralan Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı;

*KPSS’de mülakat bitecek. Bütün köy okullarını yeniden açacağız. 100 bin öğretmenin atamasını yapacağız. Köylerde çalışan tüm gençler ve kadınların sosyal güvenlik primlerini devlet olarak biz ödeyeceğiz. Bu topraklarda hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Emeklilere de sözüm var. Taa 2015’ten bu yana sözüm var. Söylüyorum.

*Emeklilere Ramazan, Kurban bayramında asgari ücret kadar birer maaş ikramiye verin. Önce para olmaz dediler. Bir sürü laf ettiler 1.000 TL verdiler. Sonra seçim yaklaşıyor ya 1.000 TL daha verdiler. Bay Kemal bunun yeterli görüyor mu? Görmüyor. Dedim ki. Allah nasip eder. Sizlerin oylarıyla cumhurbaşkanlığına oturduğumda göreceksiniz.

*Emekliler Kurban Bayramı’nda aylıklarını almaya gittiklerinde 15.000 liralık ikramiyeyi bayram ikramiyesini görecekler. Söz veriyorum söz. Bay Kemal sözünden döner mi? Bay Kemal yapacak göreceksiniz.

*Şimdi diyorlar ki parayı nereden bulacaksın. 27,5 yıl devlette çalıştım. 27,5 yıl devletime hizmet ettim. Benim bütün bürokratik hayatımı incelediler. Acaba bir şey bulabilir miyiz? Kılıçdaroğlu’na bir şey söyleyebilir miyiz? Toplu iğne ucu kadar bir şey bulamadılar. Çünkü bay Kemal kul hakkı yemez ve kul hakkı yedirmez. Kul hakkı yemek en büyük günahsa. Buna bu günaha kimsenin ortak olmaması lazım.

*Yahu yiye yiye doymadılar, yiye yiye doymadılar. Soyulan bir devlet değil, birilerine hizmet eden bir devlet değil, kendi vatandaşına hizmet eden bir devlet istiyoruz. Güzel bir devlet istiyoruz, sosyal bir devlet istiyoruz. Kimsenin açıkta kalmadığı, aç kalmadığı devlet istiyoruz.

*O nedenle beşli çetelerle hizmet eden bir devlet değil. Ben emekliye 15.000 TL vereceğim derken parayı nereden bulacaksın diye bana soruyorlar. Sen beşli çeteler için çalışıyorsun. Bay Kemal vatandaş için çalışıyor, sen yandaş için çalışıyorsun. Bay Kemal vatandaş için çalışıyor.

“HER YERDE ADALETİ SAĞLAYACAĞIZ”

*Adaletin olmadığı bir toplumda huzur olmaz. Devletin dini adalettir, adalet olması lazım. Adalet sadece mahkeme salonlarında değil, bir çocuk bir ailenin çocuğu bir yıldır, 2 yıldır, 3 yıldır işsizse, bir adaletsizlik var demektir. Biri yiyor, biri bakıyorsa orada bir adaletsizlik var demektir.

*O nedenle adaleti sadece mahkeme salonlarında değil, her yerde sağlayacağız her yerde. Bir çocuğun bir evin, bir fakir, ailenin bir yoksul, ailenin elektriği kesilmişse para ödeyemediği için 85 milyonun elektriği kesilmiş demektir. Bir çocuk yatağa aç giriyorsa 85 milyonun çocuğu yatağa aç girmiş demektir.

*O nedenle adalet sadece ve sadece mahkeme salonlarında değil, üretiyoruz, çalışıyoruz. Alın teri döküyoruz. Herkes kazanacak, herkes kazanacak, çalışan, üreten herkes kazanacak. Vallahi sizin için çalışacağım, billahi sizin için çalışacağım. Hiç endişe etmeyin, sizin için çalışacağım.

“ÇANKAYA’DA OTURACAĞIM”

*Benim saraylarda oturma gibi bir merakım yok ve hiç gitmeyeceğim saraya. Ben Gazi Mustafa Kemal Atatürk‘ün mütevazı Çankaya’sına gideceğim ve orada oturacağım. Ben onlar gibi değilim.

*Ben farklı bir insanım. Ben sizden birisiyim. Benim rahmetli annem okuma yazma bilmezdi. 7 kardeşten üniversiteye giden sadece benim. Dolayısıyla rahmetli babamın bir bayramda 7 çocuğuna ayakkabı aldığını hiç görmedim.

*Yani sizler gibiyim. Sizler gibi yaşamadıkça, sizin derdinize ortak olmadıkça bu memleketin sorunları çözülmez. Bunu çözmenin yolu sizin gibi yaşamaktır. Sizin gibi yaşadığınız zaman vatandaşın derdine çare üretebiliriz.

ERDOĞAN’A DİKKAT ÇEKEN ÇAĞRI

Katıldığı çeşitli toplantılarda ve çeşitli mitinglerde Cumhurbaşkanı AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı bir televizyon programında canlı yayına davet eden CHP lideri Kılıçdaroğlu bu davetini Kütahya’dan yineledi.

Kılıçdaroğlu, “Kalp yapan eller kazanacak, taş atan eller kaybedecek. Aslında korkularından atıyorlar. Yiğit adamlar, taş atmazlar. Yiğit adam ne yapar? Varsa bir düşünce farklı yiğit adam gelir çıkar karşıma dünya kadar televizyonu var, oturur tartışırız. Beraber tartışırız. Cesaret ister. Bay Kemal ile tartışmaya girmek için yolsuzluk yapmamak, kul hakkı yememek lazım. Araştırıyorlar. Bir şey bulabilir miyiz? Yemezler bulamazlar” ifadelerini kullandı.

“ÇİFTÇİYİ TOPRAĞA KÜSTÜRMEYECEĞİZ”

Çiftçiler, üretenlerin de hakkını teslim edeceklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:

*Allah aşkına ya çok güzel bir ülkemiz var. Dağları var, ovaları var, yaylaları var. Çalışkan insanlarımız var, güneşimiz var. Bereketli yağmurlarımız var. Nehirlerimiz var. Ama ne oluyor? Et dışarıdan geliyor, canlı hayvan dışarıdan geliyor, buğday dışarıdan geliyor, arpa dışarıdan geliyor, yulaf dışarıdan geliyor, mercimek dışarıdan geliyor, her şey dışarıdan geliyor.

*Niçin bunları biz öğretemiyor muyuz? Biz üreteceğiz. Çiftçiyi toprağa küstürmeyeceğiz ve çiftçinin hakkını ve hukukunu teslim edeceğiz. Hiçbir çiftçinin, hiçbir üreticinin zarar etmeyeceği bir modeli inşa edeceğiz. Göreceksiniz.

*Astsubaylarımızın, polislerimizin sorunlarını da çözeceğiz.

“DEVLET TAŞERON İŞÇİ ÇALIŞTIRMAZ”

*Taşeron işçiler var, biliyorum hiç meraklanmayın. Bütün taşeron işçilere kadro vereceğiz. Bütün taşeron işçilere devlet taşeron çalıştırmaz. Devlet ya işçi çalıştırır ya memur çalıştırır.

*Öyle ücretli öğretmen, kadrolu öğretmen, sözleşmeli öğretmen bu doğru olmaz. Öğretmen öğretmendir, başımızın üstünde yeri vardır. Her öğretmene bu toplumun saygı duyması lazım.

“DEVLETİN KAYNAKLARI BİRİLERİNE GİDİYOR”

*Bakın asgari ücret 8.506 TL. Açlık sınırı 9.752 TL. Milyonlarca kişi açlık sınırının altında ücret alıyor. Emeklilerin de diğerlerinin durumlarını da biliyorum. Oysa devletin imkanları var. Türkiye’nin her türlü imkanı var. Türkiye’nin kaynakları birilerine gidiyor.

*Birilerine peşkeş çekiliyor. Onların tamamını düzelteceğim. Hiç endişe etmeyin. Bu ülkeye huzuru, bu ülkeye bereketi getireceğiz. Hiç endişe etmeyin. Ama bunu ben tek başıma yapamam. Beraber yapmak zorundayız. Birlikte yapmak zorundayız, birlikte çalışmak zorundayız.

“SEÇİMİN KADERİNİ KADINLAR VE GENÇLER BELİRLEYECEK”

*Bu seçimin kaderini kadınlar ve gençler belirleyecek. Çok açık, çok net söylüyorum, seçimin kaderini gençler ve kadınlar belirleyecek.

*Gençler bir tweet attığında annesi babası uyarır, aman, oğlum amana kızım ne yapıyorsun? Tweet attın başına bela gelecek. Gençler size sözüm var. Sözüm istediğiniz gibi tweet atın hiç endişe etmeyin, özgürlüğü vereceğim.