Can Atalay’ın Hataylılara mektubu, Barış Atay’ın sesinden
Gezi tutuklusu Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili Adayı Can Atalay Hataylılara hitaben tutuklu bulunduğu Silivri cezaevinde bir mektup kaleme aldı. Can Atalay’ın Hataylılara hitaben kaleme aldığı mektubunu Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili ve Antalya Milletvekili Adayı Barış Atay seslendirdi.
”Barış Atayın seslendirdiği Can ATALAY’ın Mektubu”
Can ATALAY Hataylılara hitaben Kaleme Aldığı mektubunda şu ifadelere yer verdi;
Misafirlerini, akrabalarını, sadece geldiklerinde değil; evinden, köyünden, şehrinden uğurlarken de
“hoş geldiniz” diyen Hataylı (Antakyalı) amcalarım, teyzelerim, kardeşlerim, yoldaşlarım…
Hoş bulduk!
Ben avukat Şerafettin Can ATALAY. Ülkemizin en kritik seçimlerinden biri olan 14 Mayıs seçiminde
Türkiye İşçi Partisi (TİP)’in Hatay Milletvekili adayı.
Zamanın ve mekanın kuşların seslerini kısamayacağına inanan bir şehrin güler yüzlü, misafirperver
insanlarına, Silivri Kapalı Cezaevinin penceresine konan kuşun, “ASFUR”un aracılığı ile bu mektubu
gönderiyorum.
Ülkemize ve Hatay halkına başsağlığı ve geçmiş olsun dileğimin Sen Piyer kilisesinden Habib-i
Neccar’ın yıkıntılarından yankılanıp zehirli moloz tozları arasındaki çadırlarda duyulacağından hiç
şüphem yok. Mersin’den İstanbul’a, birçok ile gitmek zorunda bırakılan bütün Hataylılara
ulaşacağından da.
Beni tanıyan ve tanımayanlara; bu zor dönemde hepimizin hakkını söke söke savunacağıma inanarak
beni aday gösteren kardeşlerime; dört duvardan taşan coşkumla seslenmek istiyorum:
Silivri cezaevinde olduğuma bakmayın siz, ben hala bedelini üstlenmekten bir an imtina etmediğim
Gezi’nin hem sanığı hem de avukatıyım!
Maden kazasından beri Somalı, fabrikadaki patlamadan beri Hendekli, tarikat yurdundaki yangında
çocuklarımız öldüğünden beri Aladağlı, tren kazasından beri Çorluluyum.
Ve artık Hataylıyım, çünkü burada da sonuna kadar gitmemiz gereken büyük bir davamız,
kaybettiğimiz canlara borcumuz var,
Üstlendiğim her davada sonuna kadar giden bir avukat olarak, sizlere verebileceğim en büyük
teminatım, inadımdır.
Sevgili Hataylı kardeşlerim!
En son söyleyeceğimi en baştan söyleyerek devam edeyim:
Ne seçim ne milletvekilliği ne de partinin alacağı oy yaşadığınız felaketin, acıların, yıkımların önüne
geçemez ve geçmeyecek. Ben kendi adıma, TİP adına ve bu çalışmaya emeğini, ruhunu, enerjisini
katan yüreği soldan atan bütün çalışma arkadaşlarım adına söz veriyorum.
Ülkemizi sarsan ve yöneticilerin beceriksizliği ile Hatay’da felakete dönüşen depremin yaralarının
sarılması her şeyden ama her şeyden önce gelecek. Milletvekilliği de TİP’in aldığı oy da ancak
yakınlarını kaybedenlerin acısını hafifletecekse; evini, işini, geçmişi ile birlikte geleceğini de kaybeden
yüzbinlerce Hataylının derdine derman olabilecekse anlam kazanacak.
Sevgili Hataylı kardeşlerim!
Medeniyetler, farklı din ve mezhepleri barındıran “hoşgörü” şehri olarak lanse edilse de Hatay’da
halkın neredeyse bütün kesimlerinin mağduriyetine yol açan haksız uygulamalar var.
Ülke ekonomisinden payını alamayan, teşviklerde adı anılmayan bir şehir olarak Hatay’ın bu tabloya
topluca itiraz etmesinin ve hakkını talep etmesinin zamanı geldi ve geçiyor. Deprem sonrasında bile
Hatay için ilk uygulamanın “teşvik, öncelikli il” değil de “Olağanüstü hal” ve “kamulaştırma yetkisi alan
kararname” olması tesadüf değil.
Bu ayrımcı ve hakkaniyetsiz yaklaşımlara top yekün itiraz edilmesi gerektiğini savunuyorum.
Hoşgörüyü, kardeşliği, paylaşım ve dayanışmayı gerçek manada yaşama geçirebilmemiz için;
Sizlerden TİP’e oy vermenizi ve beni sadece vekiliniz olarak değil, Gezi direnişinde katledilen Antakyalı
gençlerin avukatı, demokrasi, barış ve adalet mücadelesinde yoldaşınız, kardeşiniz olarak görmenizi
istiyorum.
Unutturmayacak, hesabını soracak ve bu kenti yeniden kuracağız.
Hepimize kolay gelsin. Hoş bulduk!
TİP Hatay Milletvekili Adayı
Can Atalay