Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Kılıçdaroğlu’na SPK tepkisi
Deprem gündemiyle gerçekleştirilen kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada CHP lideri Kılıçdaroğlu’na tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu milletin paralarının SPK’da veya farklı yerlerde yok edildiğinden bahsediyor. Bu tür şeylerle ilgili elinde belgen varsa… Hayat boyu zaten bu tür belgelerle konuşmadın. Senin hayatın yalan, hep yalanlarla hareket ettin” dedi.
Kabine toplantısı, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında Kahramanmaraş merkezli depremlerin koordine edildiği AFAD Merkez Binası’nda gerçekleştirildi.
“EŞİ BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ GENİŞLİKTE BİR ALANDA VE ŞİDDETTE SARSILMIŞTIR”
Deprem gündemiyle yapılan toplantı sonrası açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
* Ülkemiz 6 Şubat’ta yaşanan iki büyük depremle tarihinde eşi benzeri görülmemiş genişlikte bir alanda ve şiddette sarsılmıştır. Cumhuriyet tarihinin 1939’daki Erzincan depreminden sonraki en büyük iki afeti aynı gün ardı ardına yaşanmıştır. Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi merkezli 7,7 büyüklüğündeki depremle Elbistan ilçesi merkezli 7,6 büyüklüğündeki deprem aynı gün meydana gelmiştir. Artçı sarsıntıların sayısı 3 bin 170’i bulmuş, yaklaşık 13,5 milyon vatandaşımız yaşadığı Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Gaziantep, Malatya, Osmaniye, Kilis, Adana, Şanlıurfa ve Diyarbakır’da ağır yıkımlara yol açmıştır. Depremler yakın çevredeki bazı illerde de küçük çaplı hasarlara neden olmuştur.
“DEPREMLER DOĞRUDAN YERLEŞİM YERLERİMİZİN ALTINDA YAŞANDI”
* Depremin kırılan fay uzunluğuna bağlı olarak yıkım etkisi yaklaşık 500 kilometrelik, hissedilen etkisi ise 1000 kilometreden fazla alana yayılmıştır. Dünyadaki pek çok ülkenin toprak bütünlüğünden daha geniş bir alanda yaşanan felaketin tarihteki diğer büyük depremlere göre 7 kilometre gibi yüzeye yakın bir yerde gerçekleşmesi, çarpan etkisiyle yıkımı artırdı. Ardı ardına yaşanan bu depremler, en güçlü atom bombalarının yüzlercesine denk büyüklükte bir enerji ortaya çıkardı.
* Dünyadaki büyük depremlerin çoğu okyanuslarda gerçekleşip, karaları etkilerken Kahramanmaraş depremleri, doğrudan yerleşim yerlerimizin altında yaşandı. Nitekim dünyadaki uzmanların tamamının da ittifakıyla Kahramanmaraş depremleri, büyüklüğü, yıkıcılığı ve ardı ardına yaşanmasıyla istisnai bir tabiat olayı olarak değerlendiriliyor. Ülkemiz topraklarında güneye doğru 3 metrelik kaymaya yol açan deprem ciddi can kayıplarını beraberinde getirmiştir. Dünya deprem tarihinde bile eşine az rastlanır büyüklükteki iki afetin üst üste yaşanması, karşılaşılan tabloyu daha da ağırlaştırmıştır.
“ŞEHİRLERİMİZE ULAŞMAK İÇİN SEFERBER OLDUK”
* İlk depremde hasar gören bazı binalar ikinci depremde tamamen yıkıldı. Enkaz haline gelen 19 bini aşkın binadan 15 bininin müdahalesi tamamlandı. Şu ana kadar deprem bölgesindeki yaklaşık 369 bin binadaki 1 milyon 850 bin ev ve iş yeri Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ekipleri tarafından incelendi. İlk belirlemelere göre deprem bölgesinde 47 bin binadaki 211 bin konutun yıkılmış, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olduğu tespit edildi. Bir hafta içerisinde bitirilecek hasar tespit çalışmaları tamamlandığında kesin sayılar ortaya çıkacaktır. Deprem bölgesindeki hasarın büyüklüğü yanında çetin kış şartları ile ulaşım ve enerji başta olmak üzere, altyapıda yaşanan yıkımlar işimizi çok zorlaştırdı.
* Tüm bu sıkıntılar, ilk etapta hem arama-kurtarma hem yardım çalışmalarında ciddi aksamalara sebep oldu. Buna rağmen bölgedeki şehirlerimizin ayakta kalan kapasiteleri ile yakın şehirlerden başlayarak ülkemizin tamamındaki kamu imkanlarını hemen harekete geçirdik. Afet bölgesinin genişliğine, yıkımın büyüklüğüne ve kış mevsiminin yol açtığı engellere rağmen şartları sonuna kadar zorladık. En kısa sürede ve etkinlikte depremin vurduğu şehirlerimize ulaşmak için devlet ve millet olarak seferber olduk. Ayrıca ulaşım ve enerjinin yanı sıra şehirlerimizin hasar gören içme suyu ve kanalizasyon altyapıları da depremzedeler ve yardım ekipleri için ilave sorunları beraberinde getirdi. Böylesine büyük bir felaket dünyanın hangi ülkesinde yaşanırsa yaşansın görülebilecek aksaklıklar elbette bizde de yaşandı.
* Devletin bakanlıkları, kurumları, belediyeleri, sivil toplumuyla uluslararası yardım kuruluşlarıyla tüm imkanlarla deprem bölgesine bir an önce ulaşmak ve çalışmalara başlamak için canla, başla mücadele edilmiştir. Milletimiz de depremzedelerin imdadına yetişmek, yardım toplayarak bölgeye göndermek için kendiliğinden harekete geçmiştir. Depremden kurtulan kamu görevlilerimiz ile vatandaşlarımızın başlattığı çalışmalara diğer yerlerden gelen ekipler katılmıştır.
“ÇALIŞMALARA İŞTİRAK EDEN PROFESYONEL KADRO SAYISI 35 BİNİ AŞTI”
* Depremlerin yaşandığı ilk saatlerin ve günlerin zorlukları aşıldıkça yürütülen çalışmalar daha sistematik ve etkili hale geldi. AFAD merkezi ile iller arasındaki yakın koordinasyonla depremin etkilediği yerleşim yerlerine ulaşıldı. Bölge genelindeki çalışmaların arama-kurtarmadan yardım malzemelerinin dağıtımına, enkaz kaldırmadan sağlık ve güvenlik hizmetlerine kadar bütün süreçler düzene sokuldu.
* Türkiye’nin diğer 71 vilayetinden gelenlerle birlikte yaklaşık 250 bin kamu görevlimiz, deprem bölgesindeki çalışmalarda yer alıyor. Kamu personelinin yanı sıra sivil toplum kuruluşları ve uluslararası yardım ekipleriyle beraber doğrudan arama-kurtarma çalışmalarına iştirak eden profesyonel kadro sayısı 35 bini aştı. Sahada görevlendirilen iş makinesi sayısı 12 bin 235’e, uçak sayısı 76’ya, helikopter sayısı 121’e, gemi sayısı 26’ya, insansız hava aracı sayısı 45’e ulaştı. Depremin üzerinden geçen uzun saatlerin ardından bile arama-kurtarma ekiplerimizin yıkıntıların altından canlı vatandaşlarımızı çıkartabiliyor olması, bu kara tablo içindeki en önemli teselli kaynağımızdır.
“42 ÜLKENİN DEVLET VE HÜKÜMET BAŞKANIYLA GÖRÜŞMELERİM OLDU”
* Deprem bölgesinde çeşitli kurumlara ait 320 seyyar mutfakla her gün sıcak yemek dağıtılıyor. Sadece Kızılay 20 milyon kap sıcak yemek dağıtıyor, dağıtılan ekmek sayısı 22 milyonu, su miktarı 15,5 milyon adedi buldu. Depremin hemen ardından yapılan uluslararası yardım çağrısına 100 ülkeden cevap aldık, bunlardan 84’ü 10 bin 943 arama kurtarma personeliyle sahadaki çalışmalara bilfiil katıldı, 4 ülke ekibi çalışmalarını tamamlayıp geri döndü, 5 ülke ekip göndereceğini temsilciliklere bildirdi. Bu rakam dünyadaki toplam arama kurtarma kapasitesinin çok önemli bir bölümüne tekabül ediyor. Bizi arayan dünyanın dört bir yanından 42 ülkenin devlet ve hükümet başkanıyla telefonda görüşmelerim oldu. Katar Emiri kardeşim ile çeşitli ülkelerden bakan seviyesindeki temsilcileri ülkemize gelerek taziyelerini iletti.
* 61 farklı ülkeden 444 uçuşla ülkemize insani yardım ulaştırılmıştır, Afrika’dan Türk Cumhuriyetlerine, Körfez bölgesinden Avrupa’ya, Asya’dan Amerika’ya kadar her yerde ülkemiz için seferber olunmuştur. Türkiye’nin bu kara gününde yardım ekipleri ile maddi yardımları ve taahhütleriyle, manevi destekleriyle, dualarıyla yanımızda yer alan dostlarımızın her birine şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Deprem bölgesinde yıkılan binaların altında kalan son vatandaşımızı da oradan çıkarana dek çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Cenazelerimizi defnederken acılarını yüreklerimize gömecek, hatıralarını ömür boyu muhafaza etmek üzere kalbimizin en mutena köşesine yerleştireceğiz.
“BİNALARIN YÜZDE 98’İ 1999 YILI ÖNCESİ İNŞA EDİLENLER”
* Arama kurtarma çalışmalarını tümüyle bitirdikten sonra enkaz kaldırma işlemlerini hızlandıracağız, sürmekte olan çalışmaları da süratle tamamlayacağız. Depremin yıktığı ya da oturulamaz hale getirdiği evi, her iş yerini yeniden yapıp hak sahiplerine teslim edeceğiz. TOKİ ülke genelinde inşa ettiği 1 milyon 180 bin binanın kalitesi ve güvenliğiyle bu depremden alnının akıyla çıkmış bir kurumumuzdur. Ayrıca kentsel dönüşümünü sağladığımız 3,3 milyon konut da ülkemizin yapı deprem güvenliğine önemli katkıda bulunmuştur. Böylece 24 milyon insanımızı huzurla oturacakları konutlara kavuşturduk. Son afette yıkılan tüm binaların yüzde 98’inin 1999 yılı öncesi inşa edilenler olması bize bina standardı ve denetimi konusunda katettiğimiz ilerlemeyi göstermekle birlikte işi daha sıkı tutmamız gerektiğini de hatırlatıyor.
* Bu çerçevede bilimsel veriler ışığında bölgede yeni inşa edilecek konutlar ve şehirlerle ilgili hazırlıklara Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve TOKİ’miz tarafından başlanmıştır. Kaybedecek tek bir dakikamız bile olmadığının bilinciyle, hasar tespiti biten her yerde derhal inşaat çalışmalarına geçeceğiz. Mevcut duruma göre mart başı itibarıyla 30 bin konutun inşasına hemen başlayabiliyoruz. Kademeli olarak birkaç ay içinde fay hatlarının uzağında inşa edeceğimiz tüm konutların yapımına geçilmiş olacaktır. Amacımız bir yıl içinde deprem bölgesinin tamamındaki konut ihtiyacını çözecek sayıda kaliteli ve güvenli yapının inşasını tamamlamaktır.
* Bu sürede çadır, konteyner ve prefabrik yapılarla, yurtlarla bu amaçla tahsis edilen otel odaları ve kamu misafirhaneleriyle diğer illerimizdeki kiralık konutlarla özetle ülkemizin sahibi olduğu tüm imkanlarla depremzedelerin geçici barınma ihtiyaçlarına cevap vermeyi planlıyoruz. Deprem bölgesindeki vatandaşlarımdan 1 yıl sabretmelerini istiyorum. Yapılacak analizlere göre yerinde ihya edilebilecekleri yerinde, başka yere taşınması gerekenleri uygun alanlarda inşa edeceğimiz konutlarla inşallah depremin yol açtığı yıkımları tümüyle telafi edeceğiz.
HAYATINI KAYBEDENLERİN YAKINLARINA 100 BİN LİRA YARDIM
* Geçmişte Van, Elazığ, Malatya, İzmir, Bingöl depremlerinde, Kastamonu, Bartın, Sinop, Giresun sel afetlerinde, Antalya ve Muğla yangınlarında bunlarla beraber diğer tüm afetlerde nasıl kısa sürede yıkımın izlerini silip, yeni konutları sahiplerine teslim edildiyse Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen bölgelerde de aynısını yapacağız. Hiçbir vatandaşımızı maddi-manevi açıdan sahipsiz bırakmayacak, yardım ve barınma çalışmalarının düzenli bir şekilde sürmesini sağlayacağız. Deprem bölgesinde yaşayan vatandaşlarından istirhamım şehirlerine, ilçelerine, mahallelerine, evlerine, işlerine velhasıl tüm unsurları ile hayatlarına sahip çıkmalarıdır. Yılgınlığa, bezginliğe, yorgunluğa, yeise asla kapılmadan, beraberce bu felaketin acısını dindirecek, yarasını saracak, kayıplarını telafi edeceğiz.
* Bu çerçevede ilk etapta oturulamaz hale gelen hane başına 15 bin lira taşınma ve 5 bin lira ile 2 bin lira arasında kira yardımı, ayrıca yine hane başına 10 bin lira destek yardımı yapacağımızı zaten açıklamıştım. Ailelerini deprem bölgesi dışındaki illere kendi araçları ile götüren vatandaşlarımızın yakıt masraflarını karşılıyoruz. Ayrıca depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımızın yakınlarına acil ihtiyaçları için 100 bin lira nakdi yardımda bulunuyoruz.
* Önümüzdeki günlerde ortaya çıkacak ihtiyaçlara göre vatandaşlarımıza ilave destekler de yapacağız. Devlet ve millet olarak el ele vererek, hiçbir mağdur ve mazlumu sahipsiz bırakmayacağız. Milletimizin alicenaplığını, iş insanlarımızın gönül zenginliğini geçmiş afetlerden zaten biliyoruz. Kurumlarımız da şimdiden harekete geçtiler. Bankacılık sektörümüz, Hazine ve Maliye Bakanlığımızın öncülüğünde 2022 yılı karlarının yüzde itibariyle belli bir oranını, ki şu an itibariyle 50 milyar lira civarında, bunları bir dayanışma paketi olarak depreme tahsis ettiler. Bu meblağ depremzedeler için yapılacak çalışmalarda kullanılacaktır. Ayrıca bölgedeki işletmelere yönelik Kredi Garanti Fonu kefaletli kaynaklar hazırlanmıştır.
“KURULAN ÇADIR SAYISINDA 175 BİNİ GEÇTİK”
* Ülkemizin ihracatına 20 milyar dolarlık bir katkıda bulunan bölge bir an önce yeniden istihdamıyla, üretimiyle, ticaretiyle, ihracatıyla ayağa kalkmasını sağlamak için gereken her türlü katkıyı sağlayacağız. Deprem bölgemizdeki illerde ilan edilen ve vergi ertelemelerinden bankacılık düzenlemelerine kadar pek çok unsuru içeren mücbir sebep halinden yaklaşık 638 bin mükellefimiz yararlanacaktır. Yurt içinde ve yurt dışında AFAD’a yapılan şimdilik tutarı 8,3 milyar lirayı bulan yardımların tamamını da deprem bölgesi için kullanıyoruz. Yarın akşam saat 20.00’de de Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Azerbaycan’daki tüm televizyon kanalları ve radyoların katılımıyla ‘Türkiye tek yürek’ sloganıyla bir yardım kampanyası düzenlenecek. Kabine üyeleri ve kabine toplantısına iştirak eden kamu görevlileri olarak şahsımızın ve arkadaşlarımızın maaşlarından yaptıkları taahhütler ve iş insanı bakanlarımızın katkılarıyla depremzedeler için AFAD’a toplamda 136 milyon 589 bin lira bağışta bulunma kararı aldık.
* Depremin 3’üncü gününden itibaren büyük yıkım ve can kaybı yaşanan 10 ili ziyaret ederek, çalışmaları yerinde gördük, vatandaşlara taziye ve geçmiş olsun dilekleri sunduk. Cumhurbaşkanı Yardımcımız Fuat Oktay, gece gündüz AFAD merkezinde bakanlarımızla beraber çalışmaların koordinasyonunu yürütüyor. Bakanlarımız ilk günden itibaren bölgesindeki illerde canla başla çalışıyor. Bir yandan yıkıntıları kaldırırken, diğer yandan kış şartlarında milyonlarca vatandaşa en insani şartlarda barınma imkanı sağlayacak kapasiteyi oluşturmanın gayretindeyiz.
DEPREM BÖLGESİNDE EĞİTİM 1 MART’TA BAŞLIYOR
* Halihazırda yaklaşık 890 bini kamu yurtları ve tesislerinde, 50 bini otellerde olmak üzere, toplamda 1,6 milyon depremzedenin barınma ihtiyacını karşılamış durumdayız. Tahliyeler ve kendi imkanlarıyla yaklaşık 2 milyon 200 bin vatandaşımızın da bölge dışına çıktığını değerlendiriyoruz. Kurulan çadır sayısında 175 bini, konteyner sayısında 5 bin 400’ü, bölgeye gönderilen battaniye sayısında 2 milyon 652 bini geçtik.
* Katar’dan yola çıkmaya başlayan 10 bin konteyneri, ülke içinden ve dışından yapacağımız takviyelerle ihtiyaç sahiplerinin hizmetine vereceğiz. Gerçekten gayet güzel, modern bu 10 bin konteyner, Katar’da Dünya Kupası esnasında yapılmıştı. Sağ olsun Katar Emiri, bu 10 bin konteyneri ülkemize gönderiyor ve şu an itibarıyla gemiler bir taraftan temin ediliyor ve ilk gemi şu anda yolda. Tabii bu yolculuk biraz da asgari 7 saat sürüyor. Bu gemilerin peyderpey gelişiyle İskenderun, Mersin limanlarından inşallah bölgeye bu konteynerlerin dağıtımı yapılacak.
* Kıyafet, gıda, temizlik ürünü ve diğer malzemelerin bölgeye akışının kesintisiz sürüyor. Bölgeye bağışlar ve diğer yöntemlerle getirilen malzeme adedi 25 milyona ulaştı. Kültür ve Turizm Bakanlığımız turizm sezonu sebebiyle kapalı olan oteller ile ülke genelinde tüm otellerin kapasitelerinin belirli bir bölümünün depremzedelere tahsis edilmesini temin etmiştir. Kamu misafirhaneleri başta olmak üzere, diğer barınma tesislerini de bu amaçla kullanıyoruz.
KYK AÇIKLAMASI
* Ülkemizin en hızlı ve etkin şekilde harekete geçirilebilir konaklama potansiyeli olan Kredi ve Yurtlar Kurumuna bağlı yurtları da öğrencilerin mağduriyetine meydan vermeden depremzedelere açtık. Hepsine de şükranlarımızı sunduğumuz binlerce üniversite öğrencimiz, akademisyenimiz, idari personelimiz, deprem bölgesindeki çalışmalarda aktif görev alıyor.
* Milli Eğitim Bakanlığımıza bağlı deprem bölgesindeki tüm okullarda da ikinci dönemde devam şartı aranmayacaktır. Diğer 71 ilimizdeki ilk ve orta dereceli okullarda eğitim öğretim 20 Şubat’ta başlayacaktır. Deprem bölgesindeki 20 bin 868 okul binasından sadece 95’inin yıkık ve ağır hasarlı olması, 1 Mart itibarıyla isteyen öğrencilerimiz için bu 10 ilimizdeki buna Elazığ’ı da ilave edeceğim, 11 ilimizde şartları uygun okullarımızda eğitim öğretime başlama imkanı veriyor.
* Çocuklarını diğer illerdeki okullara nakletmek isteyen ailelerin tamamının talebini karşılayacak kapasite oluşturduk. Eğitimci ordunun barınmadan gıdaya, arama kurtarmadan destek organizasyonlarına kadar her alanda yürüttüğü çalışmaları takdirle takip ediyoruz. İçişleri Bakanlığımızın AFAD başta olmak üzere, tüm merkez ve mülkiye teşkilatıyla polisiyle jandarmasıyla sahil güvenliğiyle belediyeleriyle ilk andan itibaren depremin yükünü omuzlanmış vaziyettedir. Emniyet teşkilatımız 73 bin, jandarmamız 65 bin personeliyle bölgede her konuda gece gündüz hizmet veriyor. AFAD koordinasyonunda faaliyet gösteren 10 bine yakın gönüllünün gayretleriyle adeta destan yazılıyor.
“5 GÜNDE HATAY HAVALİMANI’NI TEKRAR DEVREYE ALDIK”
* Milli Savunma Bakanlığımız ve Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, kara, deniz ve hava kuvvetleri dahil tüm unsurlarını depremzedelere yardımcı olmak, enkazları kaldırmak, güvenliği sağlamak, lojistik hizmetlerini yürütmek üzere seferber etmiştir. Halen bölgede görev yapan 28 bin kahraman Mehmetçiğimize gösterdikleri gayretler ve yaptıkları fedakarlık için buradan bir kez daha teşekkür ediyorum. Sağlık Bakanlığımız, bölgeye gönderdiği 1259 ambulanstaki 3 bin 759 personel ve 3 bini aşkın UMKE personeliyle mevcut hastanelere ek olarak kurduğu sahra hastaneleriyle hem yaralılarımıza hem depremzedelerimize hizmet veriyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız, kapanan yolların ve Hatay Havalimanı’nın bir an önce faaliyete geçmesi için harekete geçerken, Türk Hava Yollarımız da arama kurtarma ekiplerini bölgeye depremzedelerin diğer illerimize naklini gerçekleştiriyor.
* İşte 5 günde Hatay Havalimanı’nı tekrar devreye aldık. Enerji Bakanlığımız, yıkılan direkler ve zarar gören altyapı sebebiyle kesilen elektrik ile doğal gazı bir an önce şehirlerimize vermek için ilgili kuruluşları süratle harekete geçirdi. Bu arada Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız, Zonguldak Türkiye Kömür İşletmelerinden buradaki deprem bölgesine gelen tüm madencilerimizin gerçekten cansiparane verdikleri mücadele hiçbir zaman hatıralarımızdan silinmeyecektir. Açtıkları tüneller ve bu tünellerden depremzedelerimizi çıkarmaları, gerçekten olağanüstü hallerdi. Aynı şekilde AFAD’ın diğer tüm unsurları bu mücadeleyi bu şekilde verdi.
KILIÇDAROĞLU’NA TEPKİ
* Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız depremzedelere psikososyal destekten kimsesiz çocuklara, yaşlılara ve engellilere sahip çıkmaya kadar 5 bin 108 personeliyle görev alanındaki sorumluluklarını yerine getirmeye devam ediyor. Adalet Bakanlığımız hem cenazelerin defni için gereken hukuki işlemleri hem yıkılan binaların sorumlularıyla ilgili takibi hem de asayişle ilgili çalışmaları yürütmek için bölgede yüzlerce savcı görevlendirdi. Tarım ve Orman Bakanlığımız, DSİ vasıtasıyla bölgedeki barajların kontrolünü yaparken, Orman Genel Müdürlüğümüzün personeli ve ekipmanını arama kurtarma ve yardım çalışmaları için yönlendirdi.
* İşte siyaset burada çirkinleşti. Ne yaptılar? Barajların patladığından ve barajların ne yazık ki artık su tutamaz hale geldiğinden bahsetmeye başladılar. Bu sosyal medyanın, bu noktada attığı iftiralarla özellikle bu zor zamanda bir olma, yekpare hareket etmemiz gereken bir zamanda ne yazık ki Türkiye’de siyaset, belli bir bölümüyle ana muhalefet ciddi manada çirkinleşti.
* Depremle ilgili sosyal medya üzerinden yalanlar ortaya atıldı. Bakıyorsunuz, kalkıyor Borsa İstanbul’daki atılan adımlarla alakalı SPK’nın önüne gidip gösteri yapıyorlar. Bu milletin paralarının SPK’da veyahut da farklı yerlerde yok edildiğinden bahsediyorlar. Gün bir ve beraber olma zamanıdır. Bu tür şeylerle ilgili elinde belgen varsa hayat boyu bu tür belgelerle zaten konuşmadın, senin hayatın yalan, hep yalanlarla hareket ettin. Burada da yalancının mumu yatsıya kadar yanar, bunu bilesin. Senin mumun çoktan yandı ve yanmaya da devam ediyor. Bu iftiralar, asla milletim tarafından affedilmeyecektir.
“TİCARET BAKANLIĞIMIZ DENETİMLERİNİ ARTIRIYOR”
* Bu arada Çiftçi Kayıt Sistemine (ÇKS) başvuruların 8 Mayıs’a kadar uzatıldığı bölgedeki 2,2 milyon çiftçimizin destekleme ödemesini öne alarak hızla yapıyoruz. Ticaret Bakanlığımız deprem fırsatçılarına göz açtırmamak için denetimlerini artırırken, esnaf ve sanatkarımıza da destek veriyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız, ülkemizin önde gelen üretim bölgelerinden biri olan deprem yaşanan şehirlerimizdeki çalışanlarımıza yardımcı olacak ve Sosyal Güvenlik Kurumu hizmetlerini kolaylaştıracak adımları atıyor. Dışişleri Bakanlığımız, diplomatik temsilcilerimiz vasıtasıyla yurt dışındaki vatandaşlarımızın ve ülkemize gelecek ekiplerin taleplerini karşılayacak tedbirleri alıyor.
* Diyanet camiasından madencilere, sivil toplum kuruluşlarından iş dünyasına kadar herkes depremzedelerin yükünü hafifletmek için cansiparane gayret sarf ediyor. Tüm kurumlara, kamu görevlilerine, sivil toplum kuruluşlarına ve gönüllülere emekleri, fedakarlıkları ve mücadeleleri için teşekkür etti.
“SİYASİ RANTA DÖNÜŞTÜRME PEŞİNDE KOŞANLARI AFFETMEYECEĞİZ”
* Milletlerin ve devletlerin asırlar boyunca karşılaşabilecekleri ender felaketlerden birinin yaşandı ve birliğe, beraberliğe, dayanışmaya ve vicdana en çok ihtiyaç duyulan bir dönemden geçiliyor. Bozguncuların fitnelerine, yalanlarına, hezeyanlarına kesinlikle itibar etmeden, ülkemizden bu felaketin izlerini silmek, insanlarımıza aydınlık bir gelecek kurmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Milyonlarca insanımızın deprem felaketinin yıkıntıları önünde acıyla kıvrandığı, diğerlerinin onların acılarını paylaştığı bir ortamda sırf siyasi çıkar elde etmek için sağa sola saldıranları görmekten doğrusu üzüntü duyuyorum.
* Yürekleri kavrulan insanların duygularını istismardan ırkçılığa, fedakarca yürütülen çalışmaları değersizleştirmek için iftiraya ve dezenformasyona kadar her türlü çirkefliği sergileyenleri şimdilik biz de not ediyoruz. İnsanlar can derdindeyken SPK önüne gidip siyaset yapanları, öğrencilerimizi kışkırtanları, insanları devletlerine karşı tahrik ederek canla başla yürütülen faaliyetleri sabote etmeye kalkanları asla unutmayacağız.
* Milletimize olan saygımız gereği, şu anda temsil ettiğim makamın gereği, deprem felaketini, siyasi ranta dönüştürme peşinde koşanları elbette affetmeyeceğiz ama onların seviyesine de inmeyeceğiz. Şimdi yaraları sarma, acıları dindirme, yıkılanları yapma, milyonlarca insanımızı yeniden hayata bağlama vaktidir. Vaktimizi, enerjimizi ve imkanlarımızı sadece bunun için kullanıyoruz.”