Halaskar gençlik merkezi’nin temeli atıldı: İmamoğlu Mecidiyeköy ”Zübeyde Hanım kız öğrenci yurdu’nu bekliyor

Example HTML page

İBB, ‘150 Günde 150 Proje’ maratonu kapsamında, İstanbul’un kalbi Mecidiyeköy’e yeni çehre kazandıracak ‘Halaskar Gençlik ve Yaşam Merkezi’nin temelini attı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, temel atma töreninin ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. İmamoğlu, “AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, ‘İBB Başkanı, seçildiği günden bu yana Cumhurbaşkanımızla bir korelasyon kurmaya çalışıyor. İmreniyor herhalde’ dedi. İmreniyor musunuz” sorusuna, “Keşke hem İstanbul’a yaptıkları üzerinden hem de Türkiye’ye yaptıkları üzerinden, keşke ama keşke imrenebilsem. Bunu o kadar isterim ki. Ama aslında nasıl bir korelasyon kurulduğunu, ben ifade etmedim. Kendileri konuyu gündeme taşıyorlar ve getiriyorlar. Demek ki, zihinlerinde bu dönüp duruyor. Her gün, her akşam rüyalarına bile girdiğimi düşünüyorum” yanıtını verdi. Temeli atılan kompleks içinde yer alacak 326 yatak kapasiteli yurdun adı, ‘Zübeyde Hanım Kız Öğrenci Yurdu’ olacak.

HABER ETKİN / HABER MERKEZİ: ŞİŞLİ / İSTANBUL

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), “150 Günde 150 Proje” maratonu kapsamında, İstanbul’un kalbi Mecidiyeköy’e yeni çehre kazandıracak “Halaskar Gençlik ve Yaşam Merkezi”nin temelini attı. İBB iştirakleri KİPTAŞ ve İMAR AŞ tarafından yürütülen projede; kız öğrenci yurdu, cami, kültür merkezi, meydan ve etkinlik alanları bulunacak. Temel atma töreni; İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin ve CHP milletvekili Turan Aydoğan’ın katılımlarıyla gerçekleştirildi. Törende sırasıyla; KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt, Keskin ve İmamoğlu birer konuşma yaptı.

“BU ÜLKENİN SESİ KISILMAYAN 85 MİLYON İNSANI VAR”

Son iki günde halkla gerçekleştirilen buluşmalardan ve soğuktan dolayı sesinin kısık olduğunu belirten İmamoğlu, “Allah biliyor ki, bu ülkenin sesi kısılmayan 85 milyon insanı var. Onun için bir Ekrem’in sesi kısılmış; ne olacak? Milletimizin sesi asla kısılmadı ve kısılmayacak” dedi. Ülke olarak olağandışı bir süreçten geçtiğimize vurgu yapan İmamoğlu, “Ama bu sürecin panzehiri ne biliyor musunuz? Çok çalışmak, iyi niyetli olmak, samimi olmak ve geleceğe umutla bakabilmek. Örneğin; dün evvelsi gün yaşadığımız huzursuzluk, gerginlik, problem… Ne yapacağız? Tedbir alacağız. Ne yapacağız? Mutlaka ve mutlaka ona dönük stratejilerimizle, kendimizi bu millet adına daha güçlü kılacağız. Ama bir şeyi daha yapacağız. Yüzümüz gülerek, işimize odaklanıp, işimizi iyi yapacağız. Bizden böyle bir kötü kararın peşine eklenip yürümemizi bekleyen, bu kararı alan ve aldıran kişiler. Biz ne yapacağız? İyiliklerin peşinde koşmaya, iş üretmenin peşinde koşmaya ve güzel Cumhuriyet’imizin 100. yılı, 2023’ün zaferinin peşinde koşmaya devam edeceğiz. Bundan asla vazgeçmeyeceğiz. Dolayısıyla, var olan kızgınlıları ve öfkeleriyle beraber onları baş başa bırakıyoruz. O kızgınlıkları ve öfkeleri, bu kararı aldırmış olabilir. Biz onları kızdırmaya ve öfkelendirmeye devam edeceğiz. Bunda kararlıyız. Bundan asla vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.

“BÖYLE BİR TOPLUM, VAR EDEN YÖNETİCİLERİN, BU MİLLETİN YÜZÜNE BAKAMAMASI GEREKİR”

Çocukların, gençlerin, kadınların ve kentteki bütün insanların sorunlarına çözüm üretmenin boyunlarının borcu olduğunu söyleyen İmamoğlu, toplumun söz konusu katmanlarına yönelik yaptıkları çalışmalardan örnekler verdi. Temeli atılan kompleks içerisinde kız öğrenci yurdu bulunacağını aktaran İmamoğlu, “İstanbul’da yaşayan gençlerin yüzde 80’ine yakını, Türkiye’de fırsat eşitliği bulunmadığını düşünüyor. Bu, büyük bir umutsuzluk. İstanbul’un, Türkiye’nin gençlerinin yüzde 76’sı yurt dışında çalışmak istediğini beyan ediyor. Bunlar İstanbul Planlama Ajansımızın yaptığı araştırmalarda önümüze gelen veriler. Gençlerin yüzde 86’sı, bir tanıdığı olmadan işe giremeyeceğini düşünüyor. Böyle bir toplum, böyle bir gençliği var eden yöneticilerin, bu milletin yüzüne bakamaması gerekir. Başını öne eğip utanması gerekir. Yüzü kızarması gerekir. Ama o yüz var mı onlarda, onu bilmiyorum. Dolayısıyla gençlerimizin bu şekilde kendilerini kötü hissettiği bir ortam yerine, biz onlara daha fazla imkan sunma konusunda özenli gayretler gösteriyoruz” ifadelerini kullandı.

“BİR ÜLKENİN EN BÜYÜK SERMAYESİN İNSAN KAYNAĞI”

Bir ülkenin en büyük sermayesinin insan kaynağı olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, “Bu topraklarda doğan iki insan, bir aşı bulup dünyayı kurtarıyor işte. Bu insanlar, bu memlekette doğuyor. Bunları ıskalamadığınız zaman, siz bu ülkenin insanlarını mutlu edersiniz. Peki ondan sonra dönüp şunu konuşur mu bu ülke: Mezhebi neymiş? Efendim giyimi kuşanmış öyleymiş. Şu bölgenin insanıymış. Etnik kökeni oymuş. Kürt’müş, Laz’mış, Çerkez’miş. Yapmayın. İşte esas konuları bize ıskalatıyorlar ki, bu konuları konuşturuyorlar ki, gerçeklerden uzak olalım. Onun için olan olmuştur. Tedbirimizi alacağız. Ama göreceksiniz ben, Cumhuriyet için dünden daha fazla nefer gibi koşmaya devam eden Belediye Başkanınız olacağım. Onun için ‘150 Günde 150 Proje’ başlattık. Onun için bir 150 projeyi daha şubat, mart nisana hazırlıyoruz. Bunlar öyle havaya balon fırlatma değil. Bunlar, işte tam da böyle işin tam göbeğinde, ihtiyaç olan sorunları çözen güzel projeler” şeklinde konuştu.

“ARKADAŞ, BİZ 25 YILIMIZI NASIL HEBA ETMİŞİZ!”

Projelerin içinde metrolar, kreşler, yurtlar ve yeşil alanlar gibi hizmetlerin olacağının altını çizen İmamoğlu, “Peki, ‘2024 yerel seçimine daha var, hepsini niye bitiriyorsun. Seçim yatırımı mı?’ Hayır. Açtıklarımızdan daha fazlasını önümüzdeki sonbaharda, 2024 seçimlerine kadar açacağız ve temel atacağız. Milletimize ne dedirteceğiz biliyor musun?: ‘Arkadaş, biz 25 yılımızı nasıl heba etmişiz ya? 5 yılda bak neler yaptı adam? Ekibine bak. Helal olsun. Heba ettik 25 yılı’ diyecekler. Ve sonra ne diyecekler biliyor musunuz? ‘Biz, bu memleketin bir gününü dahi heba edemeyiz. Gelin, şu Altılı Masa’ya oy verelim’ diyecek bu millet” ifadelerini kullandı. Daha önce yapımını tamamladıkları Mecidiyeköy Meydanı ve temelini atacakları yaşam merkezinin Şişli’nin çehresini değiştireceğini belirten İmamoğlu, “Geçmesen de para ödediğin yollardan daha fazla bu küçük şeylerle bu milleti mutlu edebilirsiniz aslında. Doğru yerde, doğru finansmanla, akıllı işlerdir bunlar.

ÇALIŞMA ARKADAŞLARINA “İSİM TALİMATI” VERDİ

“Millete kalıcı bir eser ürettik” diyen İmamoğlu, “Biliyorsunuz değil mi Halaskar’ın anlamını? Halaskar, ‘kurtarıcı’ demek. Halaskar, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün unvanlarından biridir. Kurtarıcımız, bu güzel Cumhuriyet’i kimlerle kurdu? Burada bulunan herkesin dedesiyle, ninesiyle kurdu. Halaskar’da, bir kurtarıcının isminin verildiği bir alanda sosyal alan üretiyoruz” bilgilerini paylaştı. İmamoğlu, çalışma arkadaşlarından projede “Meydan Camii” olarak belirlenen caminin adının ‘Halaskargazi Camii”; kız yurdunun isminin ise “Zübeyde Hanım Kız Yurdu” olarak düzenlenmesini istedi.

DUDULLU – BOSTANCI HATTI, İSTANBUL’A YILBAŞI HEDİYESİ OLACAK

“İçinde bulunduğunuz şartlar ne olursa olsun, hangi şartlarda dahi iş başarabiliyorsanız, yol yürüyebiliyorsanız halk da sizdendir, millet de sizinledir, Yaradan da sizinledir. Yalnız koymaz o yolda” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:

“Dolayısıyla biz, hangi olaylar ve şartlar içinde olsak da vazifelerimizi unutmayacağız. Sizlere çok güveniyoruz. İyi ki varsınız. İyi ki yanımızdasınız. Çok güzel işler üretmeye devam edeceğiz. Haftaya da çok güzel açılışlarımız var. Mecidiyeköy’ü Fulya’ya bağlıyoruz. Ayın 31’inde de o metromuzun devamını açacağız burada hep birlikte. 1 Ocak’ta da İstanbul’un son yıllarda açılan en önemli, en uzun metro hatlarından birini açarak, yani Dudullu – Bostancı hattını açarak, 150 günde 150 projemizin şimdilik finalini yapacağız. Bunun anlamı şu: Hem Halaskargazi Gençlik ve Yaşam Merkezi Şişli’ye, İstanbul’a hayırlı olsun hem de 2023 hepimize hayırlı olsun. Her şey çok güzel olacak.”

GAZETECİLERİN SORULARINI YANITLADI

İmamoğlu, temel atma töreninin ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Gazetecilerin soruları ve İmamoğlu’nun sorulara verdiği yanıtlar şöyle oldu:

  • Hakkınızda verilen hapis cezası ve siyasi yasak kararıyla ilgili başsavcılık istinafa başvurdu. Usul ve yasaya aykırı hususlar içermesi sebebiyle kararın bozulmasını istedi. Öncelikle bu kararı nasıl değerlendiriyorsunuz? Bir de ortaya çıkan birkaç durum var. Karar, TCK’da olmayan bir fıkra üzerinden verilmiş ve hesaplamada yanlış yapılmış. Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?

“Yani yanlışın neresinden başlasak ki? Onun için, o yanlışlara dair söylenecek fazla söz yok hukuk adına da, vicdan adına da. Hatta ahlak adına da yok. Sayın Savcı’nın üst mahkemeye itiraz hususunda vermiş olduğu dilekçe, zaten mahkeme sürecinde de ortaya koyduğu tavır, sürecin içerisinde daha mütalaalar oluşmamışken, bir USB üzerinden ortaya koyduğu mütalaasını bilgisayara aktarmasından tutun da bir sürü eksiği yanlış olan bir insandan bahsediyoruz. Onun için bu saatten sonra kendisinden doğru beklemek, bu kadar yanlışı yapan, hukuka bu kadar zarar veren, yüce Türk yargısına bu kadar zarar veren bir anlayıştan doğruyu beklemek, hayalcilik olur.”

“BU YANLIŞI YAPANLARIN ÇOCUKLARINA DA HİZMET EDECEĞİM”

“Ama dün de söyledim; ben İBB Başkanı olarak, bu ülkeye ve millete hizmet etmeye kararlı bir insan olarak, bu yanlışları yapan savcıların, hakimlerin bile çoluğuna çocuğuna hizmet edeceğim ve onlara güzel hizmetler sunacağım. İnşallah güzellikler, iyilikler milletimizle olsun. Adalet herkese lazım. Dünden beri birçok şey görüyorum basında, mahkemenin heyetiyle ilgili. Çok enteresan bir durum. Ama bunlar ilk kez yaşanmıyor ülkemizde. Ben anlıyorum, bugün hedefleri daha büyük. İstanbul, onlar için çok büyük kayıp. Ama biz, işimize odaklıyız. Bundan sonra biz kendi yapacaklarımıza bakacağız ve yüce Türk yargısını hakkıyla temsil edecek olan yargıçlara, hakimlere güvenmek istiyoruz. Onların doğru kararlarıyla, bu yapılan büyük yanlışı geri döndürmelerini istiyoruz. Umarım, bu duygularımın gerçek olduğu bir ortamda ben de içimden doya doya, hak ve hukukun karşılık bulduğu kararı verdikleri için teşekkürlerimi ileteceğim bir karar önümüzdeki günlerde ya da aylarda karşımıza gelir.”

ZENGİN’E “İMRENME” YANITI

  • AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, bugün dedi ki, “İBB Başkanı seçildiği günden bu yana Cumhurbaşkanımızla bir korelasyon kurmaya çalışıyor. İmreniyor herhalde.” İmreniyor musunuz? Neler söylersiniz bu açıklamaya?

“Bu cümleyi kurmaları bile, bize, kimin imrendiğini gösteriyor. Benim böyle bir imrenecek tarafım yok. Keşke imrensem. Keşke hem İstanbul’a yaptıkları üzerinden hem de Türkiye’ye yaptıkları üzerinden, keşke ama keşke imrenebilsem. Bunu o kadar isterim ki. Ama aslında nasıl bir korelasyon kurulduğunu, ben ifade etmedim. Kendileri konuyu gündeme taşıyorlar ve getiriyorlar. Demek ki, zihinlerinde bu dönüp duruyor. Her gün, her akşam rüyalarına bile girdiğimi düşünüyorum yani.”

  • Karara itiraz ettiniz mi?

“Her şeyin zamanı var. Hukukçularımız takip ediyor. Doğru zamanda, doğru itirazlar yapılacaktır. Umarım istinaf sürecinden geri döner.”

“O GÜN NE KADAR KARARLIYSAM, BUGÜN DE O KADAR KARARLIYIM”

  • İki fotoğraf oluştu aslında hem 2019 seçiminin ardından hem de dün. İki Saraçhane fotoğrafı arasında ne fark var? Ne söylersiniz?

“Vallahi o gün ne kadar kararlıysam, bugün de o kadar kararlıyım. O gün ne kadar cesursam, bugün ondan daha fazla cesurum diyebilirim. O gün ne kadar gençsem, bugün de o kadar gencim. Yolumuza devam ediyoruz. Arkamızda daha kararlı bir milletin olduğunun da farkındayız. Milletimize hizmet etmeye devam edeceğiz. Yolumuz uzun.”

SOYLU’YA “BİZANS OYUNU” YANITI

  • İçişleri Bakanı’nın bir açıklaması oldu: “Yargıya saygı duymak lazım. Daha süreçleri olan bir dava. Süreci etkilemeye çalışıyorlar. Bunlardan bir tanesini biz yapsak çarmıha gererlerdi. Buna Bizans oyunu denir” dedi. Siz ne demek istersiniz.

“Dün bir arkadaşımın paylaşımından gördüm, ‘Çöpleri bile toplayamıyor’ diye de bir beyanı olmuş aynı konuşmanın içerisinde. Sayın İçişleri Bakanı, büyükşehirlerde çöpleri ilçe belediyelerinin topladığını dahi bilmiyor. Zaten İçişleri Bakanlığı’na başlarken, bu konularda tek bir yönetmelik kitap dahi okumadığını ifade etmişti. Hala okumamaya, ezberden savurmaya devam ediyor. O savrula dursun, biz işimize bakacağız. O da işini iyi yapmaya gayret etsin, şu kalan üç beş ayında.”

“NİÇİN FİKİRLERİNİ SÖYLEMİYORLAR”

  • AK Parti ve MHP tarafından aynı zamanda kesinleşmemiş bir karar üzerinden mağduriyet yaratıyorlar diye bir yorum da var. Buna dair ne söylersiniz?

“Niçin fikirlerini söylemiyorlar? Kesinleşmemiş de olsa, madem onları yaralayan bir tarafı var, niçin bir yorum yapmıyorlar. Yapan cesur insanlar var. Ben buradan teşekkür ediyorum. Her iki siyasi partinin içerisinden, beni arayan ve üzüntülerini bildiren hem AK Partili hem MHP’li siyasetçiler de var. Hala üyesi, geçmişte çok önemli mevkilerde görev yapmış insanlar var basına ve sosyal medyalarına açıklama yapan. Bu lafı edeceklerine yetkili kurullarından ne düşündüklerini de söylesinler. Mesela, hak etmiş miyiz, hak etmemiş miyiz bu cezayı alırken. Merak ediyorum. Ben onlara bu soruyu sorayım. Ona bir cevap versinler. Ondan sonra ben de bu yorumlarına cevap veririm.”

Example HTML page

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir