CHP’Lİ EMİNE ÇELİK’TEN AKP GENEL BAŞKANI VE CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN ‘’GİDERSE DİTSİNLER’’ SÖZÜNE TEPKİ
AKP Gelen Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Türk Hekimlerine’ giderse gitsinler söylemine bir tepkide hekim annesi CHP Eyüpsultan Belediye Meclis Üyesi Emine Çelikten geldi
Eyüpsultan Belediye Meclisi 8’inci seçim 4’üncü toplantı dönemi Mart ayı 2’nci bileşimi Gündem maddelerini görüşmek üzere Eyüpsultan Belediye Meclisi Başkan Vekili Mehmet Er Başkanlığın da toplandı.
Eyüpsultan Belediye meclisinin Mart ayı 2’nci bileşiminde gündem dışı konuşmalar bölümünde söz alan CHP Eyüpsultan Belediye Meclis üyesi Emine çelik AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘’Türk Hekimlerine’’ giderse gitsinler asistanları ve dışardan getirdiklerimizi çalıştırırız söylemine tepki göstererek yapmış olduğu konuşmasında;
Ben bir doktor annesiyim tıp fakültesi diploması nasıl alınıyor zorlukları neler, hangi zorlu süreçlerden geçiliyor ve bitmeyen her geçen gün artan zorluklar evladımız birlikte yaşadık bizde her doktor ailesi gibi.
Oğlum ortopedi asistanı 36 saattir nöbette yarın akşam eve gelecek, dün gece hepimiz sıcak yatağımızda mışıl mışıl uyurken o gece 12 de parmağı kopan 5 yaşında bir çocuğun parmağını dikerek o çocuğun geleceğine bir iz bıraktı. Sayın AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı sarf ettiği bu sözlerinden dolayı bir hekim annesi olarak şiddetle kınıyorum ifadelerine yer verdi.
Çelik sözlerine şu ifadelerle devam etti
Sayın Başkan, değerli Meclis üyesi arkadaşlarım, çok değerli misafirler, basınımızın güzide temsilcileri hepinizi saygı ve sevgi ile selamlıyorum.
CHP grubu adına gündem dışı söz almış bulunuyorum.
Arkadaşlar her geçen gün ülkemizin siyasi otoritesi tarafından ülkemizin değerlerine aklımızın almadığı sözler sarf edilmekte
Bu sözler her gecen gün kimlik değiştirmekte öğretmenler, sanatçılar, gazeteciler, kadınlar ve şimdide doktorlar..
Ben bir doktor annesiyim tıp fakültesi diploması nasıl alınıyor zorlukları neler, hangi zorlu süreçlerden geçiliyor ve bitmeyen her geçen gün artan zorluklar evladımız birlikte yaşadık bizde her doktor ailesi gibi.
Oğlum ortopedi asistanı 36 saattir nöbette yarın akşam eve gelecek, dün gece hepimiz sıcak yatağımızda mışıl mışıl uyurken o gece 12 de parmağı kopan 5 yaşında bir çocuğun parmağını dikerek o çocuğun geleceğine bir iz bıraktı.
Sabah 7.30 Ameliyathane ye giriyorlar akşam kaçta biter hiç belli olmayan yemek dahi yemeğe vakit ayıramayarak mesleklerini yapmaya çalışıyorlar.
2.5 yıldır yaşadığımız pandemi sürecinde yaşadıkları ölümle burun buruna olduklarını o sürece girmeyeceğim.
Doktorlar bir sınavı torpilsiz, mülakatsız hakkı ile çalışarak kazanıyor. Devletin en temel görevlerinden biri olan eğitim hakkını kullanarak okudular.
Aldıkları harç ve öğrenim kredilerini tek kuruşuna kadar ödüyorlar mecburi hizmetlerini fazlasıyla yapıyorlar.
Eğer var ise bir borç onları okutan anne ve babalarına var onun haricinde hiç kimseye borçlu değiller.
Size başka bir örnek vereyim:
Diş hekimliğinde okuyan öğrenciler eldivenden kanal aletine kadar aklınıza gelen sarf malzemeleri kendi harçlıklarıyla alıyor.
Bu şekilde hasta bakıyorlar.
Sonuç devlet okutuyor.
Hekimler özel sektöre çok daha büyük paralar kazanmak için kaçmıyorlar can güvenlikleri olmadığı için özlük haklarını alamadıkları ve elbette maddi olarak aldıkları riski karşılayacak kazanç istedikleri için gidiyorlar.
Siyasi otoritenin gücünü kullanarak liyakatsiz makam sahibi olan bir-çok kişi var doktor maaşından daha fazla maaş alan hatta bir yerden değil, bir kaç yerden maaşa bağlanmış hiçbir vasfı olmayan kişiler bunlar
Ülkemiz değerlerini kaybetmeye devam edecek gibi duruyor ne yazık ki!
Bizim yetiştirdiğimiz doktorlar tüm ülkeler tarafından rağbet görüyordan giderlerse gitsin’e..
Yazık bu ülkenin yetişmiş beyinlerine, yazık verilen emeklere, yazık ayaklar altına alınan onura, yazık geçim sıkıntısına, yazık can korkusuna, yazık bu ülkenin tedavi bekleyenlerine..
Onurlarıyla
Alınları açık yaptıklarının hesabını verebilen ve mesleklerinin itibarını zedeleyecek hiçbir siyasi otorite yoktur!!!
12 Eylül’ün diktatörü;
Doktorları ağaca bağlayın, kaçmasınlar demişti.
Şimdi partili CB’nı;
Giderlerse gitsinler, asistanları ve dışarıdan getirdiklerimizi çalıştırırız diyor
Sorunlardan, çalışma şartlarından tamamen habersiz..
“Beni Türk Hekimlerine Emanet Edin ” diyerek Türk Doktorlarının ne kadar önemli ve değerli olması gerektiğini vurgulayan ölümsüz ve sonsuza kadar tek liderimiz ‘’Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü’’ saygıyla anıyorum.
Gene onun sözleriyle bitiriyorum; “geldikleri gibi gidecekler”
#Geliyor gelmekte olan.