ŞİDDET VE TACİZE SIFIR TOLERANS
Şiddet ve tacizden uzak bir ortamda yaşamını sürdürmek, çalışmak herkesin en temel hakkıdır. Bu hak genel olarak kabul görse de şiddet ve taciz, maalesef iş yaşamında hâlâ çok yaygın. Tüm araştırmalar da bu gerçeği ortaya koyuyor. Kuşkusuz bu durum, en çok kadınları ve LGBTİ+ları olumsuz etkiliyor.
İş yaşamında kadınlar ve LGBTİ+lara karşı şiddet, mobing, taciz gibi uygulamalar insan haklarını ihlal etmekle kalmıyor; insan onuruna yakışır işlere erişimlerini de engelliyor. Toplumsal yaşama ve istihdama katılımlarının önünde ciddi bir engel oluşturuyor. Şiddet ve tacizin temelinde toplumsal cinsiyete dayalı eşitsiz güç ve kontrol ilişkileri, ayrımcılık, cinsiyetçi toplumsal normlar yatıyor.
Bu nedenle iş yaşamında kadınlara ve LGBTİ+- lara yönelik şiddet ve tacizin son bulması, bunun altında yatan temel nedenleri ve risk faktörleri de ele alan kapsayıcı, bütüncül ve toplumsal cinsiyete duyarlı bir yaklaşımla mümkündür. İktidara geldiği günden bu yana sistematik olarak kadınların ve LGBTİ+ların haklarını hedef alan, ürettiği söylem ve politikalarla toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ve ayrımcılığı derinleştiren AKP’nin ve tek adam rejiminin böyle bir yaklaşıma sahip olmadığı açık.
Bu nedenle Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 25 Haziran 2021 tarihinde yürürlüğe giren 190 sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi ile 206 sayılı Tavsiye Kararı’nı önemli bir mücadele aracı olarak görüyoruz. Bu sözleşme, doğrudan iş yaşamında şiddet ve tacize odaklanan, bu konuda net bir çerçeve ortaya koyan ilk uluslararası belge olma özelliği taşıması açısından önemli. İş yaşamında şiddet ve tacizin önlenmesi için devletlere ve işverenlere önemli yükümlülükler getiriyor. Kayıtlı ya da kayıt dışı, özel ya da kamuya ait tüm sektörlerde, yalnızca yasa kapsamındaki çalışanları değil; istihdam statüsüne bakılmaksızın iş yaşamındaki herkesi korumayı hedefleyen geniş kapsamlı düzenlemeler içeriyor. Mesai süresiyle ve işyeriyle sınırlı tutulmayan bu düzenlemeler, iş sırasında, işle bağlantılı ya da işten kaynaklı olarak ortaya çıkan tüm şiddet ve taciz olayları için geçerli. Sözleşme ayrıca, uluslararası standartlarda ilk kez ev içi şiddetin iş yaşamını etkileyeceğini kabul ediyor.
ŞİDDET VE TACİZE SIFIR TOLERANS
Haber Etkin yayına başladığı günden bu yana toplumsal cinsiyet eşitliği için mücadele ediyor. Kadınların ve LGBTİ+ların haklarını tavizsiz şekilde savunuyor. Kadın ve LGBTİ+ların işyerinin karar mekanizmalarında, tüm çalışma alanlarında ve yayında eşit derece temsili için çaba sarf ediyor. Bu ilkelerimizden yola çıkarak bugün, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde eşitlik için bir adım daha atıyoruz. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Kadın ve LGBTİ Komisyonu’nun çağrısına olumlu yanıt veriyor, şiddet ve tacizden arındırılmış bir iş yaşamı için ILO 190’ı tanıdığımızı, sözleşmenin yükümlülüklerini yerine getireceğimizi kamuoyuna beyan ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti devletini ILO 190’ı derhal onaylamaya, emek dünyasını şiddet ve tacize karşı mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.