KANLI KANSIZ, NASIL YAPMALI?
38 yıllık siyasi yaşamımda katılmadığım zamanlarda CHP ‘yi sırf ATATÜRK’ün partisi diye destekledim. Kuruluşlarından itibaren Atatürk’ün ordusu gibi CHP de çoğu zamanlar Atatürk çizgisinden uzaklaştı. Atatürkçülük yerine Kemalizm diye bir devlet ideolojisi oluşturdular.
Temel mesele zaten Atatürkçülük ile Kemalizm arasındaki farkı anlamakta yatıyor. Atatürkçülük nettir. Açar NUTUK’u derinlemesine okursunuz ve kolayca anlarsınız. Atatürkçülük bir ideolojidir. Mazlum ülkelerin olduğu kadar gelişmiş ülkelere de yol gösterebilecek ideolojidir. Öyle sıradan, yüzeysel değil.
‘’Dawa’’ adlı romanımda batının Atatürkçülüğü yok etme, aşağılama ve anlaşılmasını gidermek için ortaya koyduğu ve NATO içinde resmi strateji haline getirilmesini dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım. Atatürkçülük, dünya üzerinde vahşi kapitalizmin merkezi için çok büyük tehlike arz eder. Atatürkçülük savaş yerine barışı, bağnazlık yerine ilimi, sömürü yerine adil paylaşımı, gericilik yerine aydınlanmayı ön plana çıkartır. Oysa ki vahşi kapitalizm savaş, hırsızlık, adaletsizlik ve sömürü üzerine kurulmuştur ve varlığı bunlara bağlıdır.
Geldiğimiz noktanın en yakın başlangıcı 12 Eylül faşist darbesidir. İşte bu tarihte asker, ne yazık ki Atatürk’ün askerleri olacak yerde NATO’nun askeri olmuştur. Silah altında Türkiye’nin vahşi kapitalizm ile güç birliği yapmış sermaye ve gerici güçleri hep birlikte Türkiye’nin egemenliğine doğru adım adım ilerletilmiştir.
Bu süreç içinde CHP de bundan payını almış çoğu zaman halktan yana tavır koymamış ve hatta CHP’nin kimliğini, bayrağını ve devir aldığı mirası inkar ve değiştirmeye kalkışmıştır. Elbette ki bunu CHP içinde yapmaya çalışan azınlık ama güçlü bir ajan çetesidir ve hala daha partinin başındadır.
Son bir kaç gündür, sayın Kılıçdaroğlu çok ciddi bir şekilde Cumhuriyetin tehdit altında olduğunu ve kan dökmeden kimsenin Cumhuriyet rejimini değiştiremeyeceğini ısrarla dile getiriyor. Ne oldu birden bire diye düşünebilirsiniz. Çok sert, ısrarlı ve net bir çıkış.
Erbakan, bu rejimin kanlı yada kansız değişeceğini ilk dile getiren siyasetçiydi ve bu günün siyasi iktidarının, Türkiye’nin başına çorap örmeye karar veren batının da stratejik noktasıydı. Şimdi bu gerçekleşmek üzere ve bence sayın Kılıçdaroğlu bunun hakkında yeterince önemli verilere, duyumlara sahiptir.
Ben CHP sini çok sevmem. Özellikle kadrolarını hiç sevmem. Ama Atatürk’ün mirası olan parti olarak hep yakından izlerim. Bu gün aydınlıktan, bilimden, çağdaşlıktan, cumhuriyetten, demokrasiden yana olan; ülkenin ve çocukların geleceğini önemseyen herkes CHP sini desteklemelidir. Bu bir zarurettir.
Desteklemekle kalmamalı içinde yer almalıdır. Kapısına dayanmalı gerekirse kapısında yatmalıdır. Çünkü kemikleşmiş ve çıkar amaçlı partiye girmiş bazı kişiler ilk etapta sizi partiye sokmamak için direneceklerdir.
CHP kimsenin partisi değildir. Biz o partide olmak için kimseden de izin almayız. Atatürk’ün askerleriyiz diyen herkes yolundan sapan orduyu da partiyi de yola sokmak ve Atatürk’ün mirasına sahip çıkmakla sorumlu ve görevlidir. Bilmem anlatabildim mi?
Behman Menteşoğlu
25.05.2016