Ferzan Özer: Florya Güneş Motel
Bugün yürüyüşte Güneş Motel’in önünden geçtim. Yerinde yerler esiyor ama Türk siyasetine ve yakın tarihimize vurduğu damga hâlâ hatırlanıyor.
Günlük siyaset önce evimize sonra odamıza sonra zihnimize yerleşti.
Güneş Motel olayını kısaca yazmak istedim.
Türkiye siyasetinde 1977 yılında yaşanan ve dönemin hükümet değişikliğinde belirleyici olan bir gelişmedir. Olay, 5 Haziran 1977 genel seçimlerinden sonra başlayan siyasi kriz bağlamında gerçekleşmişti.
Seçimlerde CHP %41,4 oy alarak birinci parti olmuş ancak tek başına hükümet kuracak çoğunluğa ulaşamamıştı. Süleyman Demirel liderliğindeki Adalet Partisi (AP) ise ikinci olmuş ve Milli Selamet Partisi (MSP) ile Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) gibi sağ partilerin desteğiyle “II. Milliyetçi Cephe Hükümeti”ni kurmuştu.
O tarihlerde amcam Osman Özer AP İstanbul milletvekili, babam Sabri Özer AP Eyüp İlçe Başkanıydı. Bu nedenle ben de konuşmalar ve yorumları duyuyordum.
Farkında olmadan siyasi hayatımın temelleri de oluşuyordu.
Ancak bu hükümet uzun ömürlü olmadı. CHP lideri Bülent Ecevit, 11 AP milletvekilini ikna ederek hükümeti düşürdü ve 5 Ocak 1978’de yeni bir hükümet kurdu. Bu milletvekilleriyle yapılan görüşmeler, İstanbul’da Florya’da Güneş Motel’de gerçekleştiği için olay bu adla anıldı.
Transfer edilen vekillere bakanlık pozisyonları verildiği için bu süreç siyasi etik açısından büyük tartışmalara yol açtı.
Günümüzde yaşanan ve muhtemelen yaşanacak olan partiler arası transferler hepimize olduğu gibi bana da bu olayı hatırlatıyor.
Siyasette her dönemin kendine ait bir ruhu var. Zamana göre doğrular ve yanlışlar birbiriyle karışabiliyor. Transfer işlemine girişecek tüm milletvekillerine seslenmek istiyorum, sesimi kaç kişi duyar bilmiyorum.
“Sağduyunuzu kaybetmeyin, siyasi mühendislik olarak yapılan bu girişimler kişisel çıkarlara ve rantlara dönüştüğünde ülkeye zararlı olabiliyor.
Bu millet size bağlı olduğunuz parti için oy verdi. Bugün siyasi etik ve ahlâkî değerleri yerle bir ederseniz yarın yapacaklarınızın bu değerlere uygunluğuna kimseyi inandıramazsınız.”
