Genel Sağlık-İş Sendikası ve Birleşik Kamu-İş Sendikası’ndan ”yenidoğan çetesi” protestosu: Hastaneleri kapattınız kamulaştıracak mısınız?

Example HTML page

Genel Sağlık-İş Sendikası ve Birleşik Kamu-İş Sendikası, “yenidoğan çetesi”ne ilişkin açıklama yaptı. Genel Sağlık-İş İzmir Şube Başkanı Derya Pekel, “Cumhuriyet tarihinin kara lekesi bu çeteler ile bu çetelere geçit verenler yargılanmalıdır. Siyasi iktidar, kamucu sağlık politikalarına geri dönmeli, özel hastane patronlarını zenginleştiren uygulamalardan geri dönülerek herkes için ücretsiz ve eşit sağlık politikaları işletilmeli. Bizler, ihmali ve sorumluluğu bulunan herkesin cezalandırılmasını talep ediyoruz” dedi.

İstanbul’da 19 özel hastanede yenidoğan bebeklerin bulunduğu yoğun bakım ünitelerini ticarethane haline getiren ve 12 bebeğin ölümüne neden olan “yenidoğan çetesi” skandalına bir tepki de Genel Sağlık-İş Sendikası ve Birleşik Kamu-İş Sendikası’ndan geldi. İki sendikanın İzmir şubeleri, konuyla ilgili ortak basın açıklaması yaptı. Genel Sağlık-İş İzmir Şube Başkanı Derya Pekel, şunları söyledi:

“Can almaktan bile çekinmeyen canilere dönüşmüşlerdir”

“Genel Sağlık-İş olarak yıllarca, sağlıkta ticaret ölüm getirir. Halkın sağlığı, yerli ve yabancı sermayeye edilmeyecek kadar değerlidir dedik. Siyasi iktidarın sağlıkta dönüşüm adı altında kamucu sağlık politikalarından dönmesinin ve özel hastaneleri teşvik ederek sayılarını arttırmaya yönelik çalışmalar yapmasının acı sonuçlarından biri, Cumhuriyet tarihinin en büyük skandalı ‘yenidoğan çetesi’ olarak adlandırılan organize kötülük olarak karşımıza çıkmıştır. Bu organize suç çetesi, sağlıkta ticarileştirmenin nasıl bir ahlaksızlığa varacağını, kapitalist sistemde gözünü para bürümüş kişilerin bebeklerin dahi nasıl kasti ölümüne sebep olabileceklerini korku filmi gibi ortaya koymuştur. Bebeklerin yaşaması uğruna varını yoğunu verebilecek aileleri nasıl sömürdükleri ve yolsuzluk yaparak devleti SGK ödemeleriyle nasıl koydukları ortadadır. Bu suç örgütündeki hekim ve sağlık çalışanları etik değerlerden ve yeminlerinden dönmüş, sağlık hizmeti vermektense sağlık ticaretinin kar marjına yönelerek bu uğurda can almaktan bile çekinmeyen canilere dönüşmüşlerdir.

“CİMER şikayetinden 18 ay boyunca nasıl hiçbir şey yapmadan bebeklerin öldürülmesini izleyebilir?”

Tüm bunlar yaşanırken bu faciadan ilk günden itibaren haberdar olan dönemin ilk sağlık müdürü şimdinin Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, bu çetenin bebekleri öldürmesinin yalnızca dinlemiş, bebek önlenmesi için gerçek anlamda bir adım dahi atmamıştır. Bebeklerin öldürülmesinin kamuoyuna yansımasından sonra ise adeta ‘yenidoğan çetesi’nin savunuculuğu rolünü üstlenmiş, çetenin amacının bebekleri öldürmek olmadığını, SGK üzerinden ve ailelerden haksız kazanç iktisap etmek olduğunu dile getirmiştir. Bakan, CİMER şikayetinden 18 ay boyunca nasıl hiçbir şey yapmadan bebeklerin öldürülmesini izleyebilir? Bakan, kimlerden korkmaktadır ki yoğun bakıma sağlıklı giren bebeklerin cenazelerinin çıkmasına seyirci kalabilir? Yenidoğan çetesinin kullanmış olduğu hastaneleri dahi kapatmayanlar, ruhsatlarını iptal etmeyenler… Bildiğimiz kadarıyla 12. Ancak bu hastanede hayatını kaybeden her bir şüpheli bebek ölümüne sadece seyirci kalanlar bunun hesabını nasıl vereceklerdir?

“Artık tuz koktu”

Zaten sağlıkta şiddetin tırmandırıldığı bu ortamda sağlık emekçileri, ağır iş yükü ve şiddete uğrama endişesi altında mesleklerini icra ederken, uyguladıkları tüm tedavilerin gerçekten gerekli olduğunu ispat etmeye mi çalışacaktır? Hastaneleri kapattınız, kamulaştıracak mısınız? Suç örgütüne katılmamış, ahlakıyla çalışan sağlık emekçileri kış gününde işsiz kaldılar. Meslektaşlarımızı gözetecek misiniz? Siyasi iktidar 22 yıllık iktidarı döneminde günden güne sağlık hizmetlerinin içini boşaltmış, toplumu özel sektöre mecbur hale getirmiş, kamucu ve her yurttaş için eşit sağlık hakkı mevcut koşullarda ulaşılamaz hale gelmiş, siyasi iktidarın da yaptığı piyasacı sağlık politikaları bebek cinayetlerine yol açmıştır. Artık tuz koktu. Cumhuriyet tarihinin kara lekesi bu çeteler ile bu çetelere geçit verenler yargılanmalıdır. Siyasi iktidar, kamucu sağlık politikalarına geri dönmeli, özel hastane patronlarını zenginleştiren uygulamalardan geri dönülerek herkes için ücretsiz ve eşit sağlık politikaları işletilmeli. Bizler, ihmali ve sorumluluğu bulunan herkesin cezalandırılmasını talep ediyoruz.”

Example HTML page

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir