TİP, Halk için Ekonomi Paketi’ni ilan etti: ‘Ya HEP ya hiç!’

HEP, TİP Genel Başkanı Erkan Baş’ın da katıldığı tanıtım toplantısında ilan edildi.

Türkiye İşçi Partisi (TİP), dün (14 Ekim) düzenlediği bir tanıtım toplantısıyla Halk için Ekonomi Paketi’ni (HEP) ilan etti. TİP Bilim Kurulu tarafından hazırlanan programda, “Saray Rejimi’nin patron yanlısı politikaları sonucunda Türkiye ekonomisinin yıllardır içine hapsolduğu ekonomik darboğazdan ancak halk lehine bir ‘reçeteyle’ çıkılabilir” ifadeleri yer aldı.

TİP, uzun süredir devam eden ekonomik krize ve gün geçtikçe derinleşen yoksulluğa karşı “reçete” olarak hayata geçirdiği HEP’i, TİP Genel Başkanı Erkan Baş ile Bilim Kurulu üyeleri İlke Bereketli, Nazır Kapusuz ve İsmet Akça’nın katıldığı bir tanıtım toplantısıyla dün kamuoyuna duyurdu.

‘EZBERE DAYALI EKONOMİ POLİTİKALARININ BEDELİNİ YOKSUL HALK ÖDÜYOR’

Tanıtım toplantısını “‘Halk için Ekonomi Paketi’ adını verdiğimiz bir programı, önümüzdeki dönem Türkiye’de pek çok emekçinin, gencin, kadının, yurttaşın gündemine gireceğine inandığımız, yaşadığımız sıkıntılara çare olması umuduyla geliştirdiğimiz bir ekonomi paketini paylaşmak için bir aradayız” sözleriyle başlatan TİP Genel Başkanı Baş, şunları kaydetti:

“Bu halk, bu ülkede insanca yaşayabilecek zenginliğe, insanca yaşayabilecek kaynaklara fazlasıyla sahip; sadece onu halka ulaştırmayan, tercihini böyle yapmayan bu iktidardan kurtulmamız lazım. Bu dün ANAP’tı, DYP’ydi; bugün AKP. Yarın başka bir sermaye partisi olabilir ama hepsinin bu ezbere dayalı ekonomi politikalarının bedelini yoksul halk ödüyor.

Biz Halk için Ekonomi Paketi’yle beraber bu ezberi bozacağız. Türkiye’nin kaynaklarının nasıl geliştirilebileceğini ve nasıl halk için kullanılabileceğini önümüzdeki dönemde yine sokaklarda, meydanlarda, fabrikalarda, pazarlarda yurttaşlarımızla paylaşmaya ve bu programın arkasında emekçileri birleştirmeye çaba göstereceğiz. Türkiye’de yeni bütçenin tartışıldığı, yeni enflasyon rakamlarının, asgari ücret rakamlarının tartışıldığı dönemde halk için güçlü bir sesin yükselmesi gerekiyor. Hep beraber bunu başarabileceğimize inanıyorum.”

KAMULAŞTIRMA, VERGİDE ADALET, ENFLASYONLA ‘GERÇEK’ MÜCADELE

TİP Bilim Kurulu tarafından hazırlanan HEP’te yer alan temel başlıklar ve hedefler ise şu şekilde:

Bize ait olanları, kamu kaynaklarını yağmalayanlardan geri alacağız:

• Özelleştirme ile Kamu Özel İşbirliği denen yağmacı sözleşmelerle sermayeye devredilen tüm işletmelerin hepsini yeniden kamulaştıracağız.
• Tek adamın ve yandaşlarının lüks ve şatafatına harcanan kamu kaynaklarını, başta Saray’a ait uçakları, arabaları, yatları satarak halk yararına kullanmak üzere bütçeye katacağız.

Vergide adalet:

• Vergiyi zenginlerden alacağız: Emekçilerin ücretlerinden alınan vergiyi düşüreceğiz.
• Sermayeye uygulanan vergi muafiyeti, istisnası, indirimi ve vergi aflarına son vereceğiz. Geçmiş vergi ve varlık barışlarında kamuyu zarara uğratanları tespit edecek ve zararı tahsil edeceğiz.

Enflasyonla gerçek mücadele:

• Enflasyonla sözde mücadele adı altında emekçilerin ücretlerinin baskılanmasına izin vermeyeceğiz.
• Gıda, ulaştırma, enerji gibi dışsal fiyat spekülasyonlarına ya da tekelleşmelerin insafına birikilmiş alanlarda fiyat kontrolleri sağlayacak, kamu payını hızla artıracağız.

ÜCRETSİZ KAMU HİZMETLERİ, ÜCRETLER VE ÇALIŞMA SAATLERİ

Halk için ücretsiz, nitelikli kamu hizmetleri ve yatırımları:

• Eğitim, sağlık, enerji ve iletişim alanlarında hizmet üretimi tamamen kamu tarafından sağlanacak

Asgari ücret değil insanca ücret:

• Asgari ücreti genel, ortalama ücret olmaktan çıkaracağız.
• Sendikalaşma, grev, toplu sözleşme önündeki tüm yasal ve idari engelleri kaldıracağız. Asgari ücret dahil tüm ücretler kamu ve özel sektörde toplu is sözleşmeleri ile belirlenecek.

Çalışma saatleri düşecek, işsizlik azalacak, işsizlik fonuna erişim kolaylaşacak:

• Çalışma saatlerini kademeli olarak haftalık 35 saate indireceğiz.
• İşsizlik fonunu sermayeye aktaran uygulamalara son vereceğiz.

BARINMA, ENERJİ VE İLETİŞİM TÜKETİMİ

Barınma, rant kapısı olmayacak:

• Konut sahipliğinin yatırım aracı olarak giderilmesine son vereceğiz. İkiden fazla konuta sahip olan kişi ve kurumlardan artan oranlı vergi alacağız. Toplanan vergilerle, bütçe gözetimi içinde bir Kamusal Barınma Fonu kuracağız.
• Sosyal konut üretimi başlatacağız. Yoksul yurttaşlara doğrudan konutlar tahsis ederken, gelirlerine göre maaşlı yurttaşların kira öder gibi sosyal konut sahibi olmalarını sağlayacağız.

Enerji, su ve iletişim tüketimine kamu desteği sağlayacağız:

• Elektrik, su, doğalgaz ve iletişim ücret tarifelerinde yapılacak yıllık zam oranı asgari ücrete yapılacak yıllık zam oranını geçemeyecek.
• Gelir garantisi olmayan ve yoksulluk sinirinin altındaki tüm yurttaşların enerji ve iletişim kullanımı faturalarını, belirli kotalar içerisinde kamu bütçesinden karşılayacağız.

KADINLAR, GENÇLER VE EMEKLİLER

Kadınlar yaşamın içinde olacak:

• Kadın istihdamını arttırmak için Kadın Çalışma Destek Merkezleri oluşturacağız ve pozitif ayrımcılık uygulamalarını hayata geçireceğiz.
• Bakim emeğini üstlenen kadınlara sağlık ve emeklilik hakkı tanıyacak, bakim yükünü kamu eliyle düzenleyecek biçimde yaşlı ve engelliler için gündüz bakım merkezlerini çoğaltacağız.

Gençler geleceklerini yitirmeyecek:

• Stajyer, bursiyer ve çırak gibi adlar altında düzenlenen, gençlerin “ucuz emek gücü” olarak çalıştırıldığı tüm uygulamalara son vereceğiz. MESEM protokolü uygulamadan kaldırılacak.
• Üniversite öğrencilerine kira ve fatura desteği sağlanacak.

Emekliler insanca yaşayacak:

• Emekli aylığının alt sınırı için taban ücret belirleyeceğiz.
• Emeklilerin refah artışından paylarını alabilmeleri için, emekli aylığı artışlarında büyüme oranını yüzde 30 değil, yüzde 100 oranında dikkate alacağız.

TARIMSAL ÜRETİM VE KAMU YARARINA MADENCİLİK

Çiftçiyi güçlendirecek, tarımı, gıdayı, toprağı, suyu, doğayı koruyacağız:

• İhtiyaç fazlası olmadıkça temel gıda maddelerinin ihracatına kısıtlama getireceğiz. Tarımsal üretimi ihtiyaca göre planlı hale getireceğiz.
• Özel sektöre verilmiş tüm maden ruhsatlarını iptal edeceğiz. Madencilik sadece kamu eliyle, doğaya, toprağa, suya, tarıma zarar vermeden yapılacak.