Seçimli ya da seçimsiz, ufukta bir kurultay var
Seçimli ya da seçimsiz, ufukta bir kurultay var
Kılıçdaroğlu parti için muhalefete karşı eski rahatlığında olmasa da Genel Merkez’in hiçbir şey olmamış gibi davranması mümkün olmayacak. Seçimli ya da seçimsiz CHP’nin önünde bir kurultay duruyor
Bir Gün Gazetesinden YAŞAR AYDIN’ın haberi; yasaraydin@birgun.net @yasaraydinnn
24Haziran seçimlerinin sonuçları üzerinden bir değerlendirme yapıldığında özellikle muhalefet cephesinde hareketliliğin yaşanması ilk akla gelendi. Muhalefet partileri içerisinde de CHP’yi ilk sıraya koyanların sayısı oldukça fazlaydı. Sonuçta beklenen oldu ve CHP’de “değişim zamanı” diyenler olağanüstü kurultay için düğmeye bastı.
Sadece İnce yok
Olağanüstü kurultay denildiğinde CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce’nin ismi öne çıkıyor. Daha önce biri olağanüstü olmak üzere iki kurultayda Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşısına çıkmış ve iki seçimi de kaybetmişti. Ama kabul edilmeli ki hem tabanda hem de parti içinde yaşanan iklim öncekilerden farklı. İnce, bu defa sadece delegeleri değil Cumhurbaşkanlığı yarışında aldığı oyu arkasına alarak siyaset sahnesine çıkıyor. Üstelik durumu farklı kılan tek etken de bu değil.
Bugüne kadar tüm kurultaylarda Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte davranan Selin Sayek Böke, Ali Şeker, Fikri Sağlar, Gaye Usluer ve Necati Yılmaz gibi isimler de olağanüstü kurultay için çağrı yaptılar. Yedi-sekiz yıldır adları Muharrem İnce ile anılan milletvekili ve bir iki belediyeyi aşan bir çağrı var ortada. Bu çağrının açık bir ismi işaret etmediğini de belirtmek gerekir. Kendi ifadeleri ile imzaların “İnce’ye destek” olarak anlaşılmaması gerektiğini söylüyorlar. Bu çağrının aynı zamanda Kemal Kılıçdaroğlu’na da bir çağrı olduğunun altını çiziyorlar.
Değişim isteğini kim karşılayacak?
24 Haziran seçim süreci ülkenin geleceğine dair çok güçlü bir değişim talebini ve yaşananlara karşı militan bir itirazı açığa çıkardı. Özellikle Muharrem İnce’nin adaylık çalışması süresince ortaya çıkan enerji bu durumu net bir şekilde ortaya çıkardı. O kadar ki ortaya çıkan enerji bu kısa süre içerisinde 16 yıllık Erdoğan iktidarını devirmeye gücünün yeteceğine dair bir inancı bile ortaya çıkarmayı başardı. Ama gerisi gelmedi. Hem seçim sonuçları hem de sonuçların yarattığı atmosferin doğru algılanmaması bu enerjinin bugün için geriye çekilmesine yol açtı. Ama o büyük kalabalıklar ve o kalabalıkların fikirleri orta yerde duruyor. Ne var ki bu durumun partilerden ve isimlerden bağımsız bir olgu olduğunu kabul etmek gerekir. Bununla birlikte CHP’nin bugün yaşadığı olağanüstü kurultay tartışmasının da tamamen dışında olduğunu söyleyemeyiz.
Bu sefer olur mu?
CHP’nin gerçekleştirdiği son kurultayı izleyen tüm meslektaşlarımızın ortak değerlendirmesi “apolitiklik” olmuştu. Çok kritik bir döneme denk gelmesine rağmen siyasi değerlendirmelerin olmadığı, anahtar listelerin ve imzacı delege sayısının damga vurduğu bir kurultay süreci taban için umut olmaktan çok uzaktı.
Hem Gaye Usluer’in açıklaması hem Fikri Sağlar’ın BirGün’deki köşe yazıları hem de Gelecek İçin Biz hareketinin bildirisinden anladığımız kadarı ile olağanüstü kurultay isteyenlerin en azından hatırı sayılır bir kesimi, süreci partinin yönelimini tartışmak için fırsat olarak görüyor. Bu kez böyle bir tartışmanın olup olamayacağını hep birlikte göreceğiz.
Genel Merkez neden sessiz?
Parti ve ülke kamuoyunu bu kadar meşgul eden olağanüstü kurultay tartışmaları bugüne kadar Genel Merkez’in ve Başkan’ın çok gündemine girmiş gözükmüyor. Yerel seçimler öncesi böyle bir kurultay sürecini doğru bulmadıklarını biliyoruz. Ama tartışmanın önünü alacak bir hamle de yapılmıyor. Genel Merkez’in bu tutumuna rağmen 15 gün içinde kurultay toplansın ya da toplanmasın tartışmanın devam edeceği çok açık. CHP Genel Merkezi’nden aldığımız bilgilere göre bu hafta sonuna kadar tutum netleştirilip paylaşılacak. Kemal Kılıçdaroğlu bugüne kadar parti tabanından gelen her çağrıya belli oranda yanıt verdi ve güvenoyu almayı önemsedi. Çok daha az tepkinin olduğu bir dönemde bile partiyi kurultaya götürdü. Şimdi aynı rahatlıkta olmayabilir. Ama şurası açık ki Genel Merkez’in hiçbir şey olmamış gibi davranması mümkün olmayacak. Seçimli ya da seçimsiz, CHP’nin önünde bir kurultay duruyor.