Sağlıkta şiddette ‘çağ atlıyoruz’
Sağlıkta şiddette ‘çağ atlıyoruz’
İktidarın ‘çağ atlatacağız’ iddiası ile hayata geçirdiği sağlıkta dönüşüm programıyla şiddet daha da arttı. Çöken sistemin faturası sağlık çalışanlarına çıkarılıyor
Bir gün gazetesinden MUSTAFA KÖMÜŞ’ün haberi mustafa.k@birgun.net
Sağlıkta şiddet son bulmuyor. Son olarak Urfa Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde hasta yakınlarının saldırısına uğrayan Dr. Bahattin Ahmet Yalçın ağır yaralandı. Başına mermerle vurulan Dr. Yalçın yoğun bakıma alındı. AKP iktidarının “Çağ atlattık” iddiasında bulunduğu Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın hayata geçirilmesiyle sağlık alanında yaşanan şiddet daha da arttı.
Sadece Sağlık Bakanlığı’nın “Beyaz Kod” hattına son 5 yılda 46 bin 361 sağlık çalışanı şiddet nedeniyle başvuruda bulunuldu. Başvuranların 27 bin 332 hekim, 19 bin 29’u diğer sağlık çalışanları. Sağlık Bakanlığı’nın 2017 verilerine göre ise 13 bin 681 hekime şiddet vakası yaşanırken bunlardan yalnızca 397’sinde hapis cezası verildi. Türk Tabipleri Birliği’ne (TTB) göre bu oran çok daha fazla.
Hekimlerin iktidar tarafından itibarsızlaştırılması, cezasızlık, sağlıkta dönüşüm politikaları gibi nedenler şiddetin artmasının en önemli faktörleri olarak göze çarpıyor.
1 AKP iktidarı döneminde tıpkı öğretmenlerde olduğu gibi hekimler de itibarsızlaştırıldı. Bakanlar yetkililer ve milletvekilleri sağlık sistemindeki yapısal sorunların sorumlusu olarak hekimleri gösterdi. Uzun kuyrukların ve yaşanan aksaklıkların sorumlusu olarak hekimler hem basın üzerinden hem de resmi açıklamalarla sürekli hedef gösterildi. Hekimler hastalarla ilgilenmek istemiyormuş gibi sunuldu.
2 Hekime şiddet çoğu zaman cezasız kalıyor. Hükümet şiddeti önlemek için hiçbir adım atmadı. Hekime Şiddet Yasası çıkarılmadı. Hekimler ve sağlık çalışanları şiddete karşı korumasız bırakılıyor. Şiddet sonrasında cezalandırma olmazsa diğer faktörlerle bir araya geldiğinde teşvik edici oluyor. Sağlık Bakanlığı tarafından açılan ALO 184 SABİM hattı hekimlerin hedef gösterilmesinde önemli bir etken. Hasta yakınları ihbarlarla doktorları ve diğer sağlık çalışanları ihbar ediyor.
3 Başından beri bir başarı hikâyesi olarak sunulan sağlıkta dönüşüm programı şiddetin en büyük nedenlerinden. İktidarın gerçek olmayan yapay bir beklenti yaratması hastaları ve de hasta yakınlarını etkiliyor. Hastalar olumsuzlukların nedeni olarak hekimleri, sağlık çalışanlarını görüyor. Yoğunluktan hekimler, hastane çalışanları ve hastalar şikâyetçi. Hastalar hızlı randevu almakta zorlanırken, birçok hastanede uzun kuyruklar oluşuyor.
4 Sağlıkta Dönüşüm Programı çerçevesinde performans sisteminin dayatıldığı doktorlar ve tüm sağlık çalışanları uzun çalışma saatleri ve mobbinge maruz kalıyor. Performans sistemi ile sağlık hizmeti niteliği düşürüldü. Taşeron çalışma biçimi bir ekip anlayışı içerisinde nitelikli sağlık hizmeti önünde engel oluşturdu. Birçok kurumda altyapı ile ilgili ciddi sorunlar var. Sistemin tüm bu sorunlarına karşı, hasta müşteri gibi ele alınıp sağlıkta yüksek düzeyde memnuniyetin ortaya çıkacağı algısı yaratılıyor. Sağlık kurumuna başvuran hastaya vaat edilen ile hastanın karşılaştığı arasında ciddi bir uçurum ortaya çıkıyor. Bütün aksaklıkların sorumlusu sağlık çalışanı, hekim gibi görünüyor.
5 Sağlık sisteminin hastaneler ayağı çökmüş durumda. Hekimler ve diğer sağlık çalışanlarının üzerindeki yük giderek artıyor. Onların özverisiyle aslında işler yürüyor. Sistem yok ortada, sistemsizliğin olduğu ortamda şiddet ve kaos birbirini takip eder. Hastaların müşteri gibi görülmesi, özel hastanelerin dayatılması, hekimlerin bir kısmının buraları tercih etmesi ve OHAL nedeniyle birçok nitelikli hekimin kamudan uzaklaştırılması nedeniyle büyük bir kadro açığı yaşanıyor. Binlerce hekim ataması yapıldığı halde güvenlik gerekçesiyle iki yıldır atanmıyor.