Sağlık Bakanı Koca’dan ölüm sayıları tartışmasına karşı basın açıklaması: ‘Zihin bulandırması’ dedi
Sağlık Bakanı Koca’dan ölüm sayıları tartışmasına karşı basın açıklaması: ‘Zihin bulandırması’ dedi
Son olarak gazeteci Fatih Altaylı’nın gündeme getirdiği koronavirüs ölüm sayıları tartışmasına tepki gösteren Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, eleştirilerle milletin zihninin bulandırılmaya çalışıldığını öne sürdü.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, koronavirüs ölüm sayılarının tartışma olmaya devam etmesi üzerine bir basın açıklaması yaptı. Koca, “Sistemimizde bir kişinin testi bir kere pozitif çıkmış ve tedavi sırasında vefat etmişse, bu kişi testi daha sonra negatif çıksa da Kovid-19’dan ölmüş kabul edilmektedir” dedi.
Habertürk yazarı Fatih Altaylı, köşe yazısında bir doktorun kendisine gönderdiği ölüm raporunu paylaştı. Altaylı, “Turkuaz listede “ağır hasta” diye gördükleriniz eğer hayatlarını kaybederse, uzun süren bir tedavi sürecinden ötürü testleri negatife döneceği için “doğal yoldan” ölmüş olacaklar. Bunu gizleyerek kim ne kazanıyor, kim tatmin oluyor çok merak ediyorum” ifadelerini kullandı.
Altaylı’nın köşe yazısında bir doktorun kendisine gönderdiği ölüm raporunu paylaşarak koronavirüs kaynaklı ölüm sayılarının düşük gösterildiği iddialarına yanıt veren Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, ”Eleştiri adı altında toplumu yanlış yönlendirecek, zihinlerini bulandıracak ve mücadele gücümüzü sekteye uğratabilecek bazı asılsız iddialarla mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Kimsenin kendisini bu mücadelenin dışında görerek toplumun umutlarını tüketecek ve karamsarlığa itecek yorumlar yapmaya hakkı yoktur. Mücadeleyi birlikte yürütmeye kararlıyız. Hiç kimsenin bu mücadeleyi kişiselleştirmeye, siyasallaştırmaya hakkı yoktur” ifadelerini kullandı.
Koca’nın açıklaması şöyle:
”Türk Sağlık Sistemi’nin ve fedakar sağlık çalışanlarımızın üstün başarısından milletçe gurur duymalıyız.
Salgın hastalığın dünyada görüldüğü ilk günden beri tüm gelişmeleri sizlerle en açık şekilde paylaştık. İlk günden beri de salgın hastalıkla birlikte mücadele edilmesi gerektiğini, toplumun hiçbir ferdinin kendisini bu mücadelenin dışında tutmaması gerektiğini ifade ettik. Hiçbir ayrım gözetmeden tüm vatandaşlarımıza, tüm siyasi parti mensuplarına ve tüm sosyal gruplara eşit mesafede ve kucaklayıcı bir üslupla yaklaştık.
Üzülerek görüyorum ki, bazı siyasilerimiz, gazetecilerimiz, sivil toplum örgütlerinde görevli arkadaşlarımız eleştiri adı altında mücadelemizi sekteye uğratabilecek değerlendirmeler yapmaktadır.
Eleştiri adı altında toplumu yanlış yönlendirecek, zihinlerini bulandıracak ve mücadele gücümüzü sekteye uğratabilecek bazı asılsız iddialarla mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Kimsenin kendisini bu mücadelenin dışında görerek toplumun umutlarını tüketecek ve karamsarlığa itecek yorumlar yapmaya hakkı yoktur. Mücadeleyi birlikte yürütmeye kararlıyız. Hiç kimsenin bu mücadeleyi kişiselleştirmeye, siyasallaştırmaya hakkı yoktur.
Dün bir gazetemizde okur mektubu adı altında bir ölüm belgesi yayımlanarak bilgi sahibi olmadan fikir sahibi yorumlar yapılmıştır.
Defalarca ölümlerin hiçbir şekilde hesaplaşma aracı olarak kullanılmaması gerektiğini ifade etsek de, siyasilerin bir rant aracı haline getirmemesini istesek de, açıkça mantık hatalarını ortaya koysak da halen yanlışta ısrar eden değerlendirmeler yapılmaktadır.
Bunlar kötü niyetli değillerse -ki olmadıklarını önden kabul ediyoruz- bilgi sahibi olmadan yapılan yorumlardan ibarettir.
İtalya’dan, Fransa’dan, Almanya’dan ve İngiltere’den daha çok vaka sayımız olduğu halde vefat oranlarımız neden daha düşük?
Salgının ilk dönemlerinde vakaların ölüm oranı tüm dünyada %1 civarında idi. ABD’de halen bu sınırlardadır. Son bir ay içinde Hollanda ve Danimarka’da vefat oranı %0,3-0,4 seviyesindedir. İlk dönemde örnek verilen Almanya’da ölüm oranı 0,8-0,9’ a karşılık geliyordu.
Öküz altında buzağı arayanlar.Öyle bir şey yok.Bunu sizde bildiğiniz halde uğraşmanız nafile.Başımıza gelen bu musibetin azalması hususunda mücadele eden tüm sağlık ve güvenlik mensuplarının yanındayız.Allah yar ve yardımcıları olsun.