Kılıçdarolğu: 13’üncü Cumhurbaşkanı Millet İttifakı’ndan seçilecek

Example HTML page

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 13’üncü cumhurbaşkanının Millet İttifakı’ndan çıkacağını belirterek, “Millet İttifakı ile birlikte Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandıracağız. Bu, bizim temel hedefimizdir” ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Göreceksiniz 13’üncü cumhurbaşkanı aramızdan çıkacak, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı olacak. Millet İttifakı ile birlikte Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandıracağız. Bu bizim temel hedefimizdir. Bu hedefi gerçekleştirdiğimizde Mustafa Kemal ve arkadaşlarına verdiğimiz sözü bir nebze yerine getirmiş olacağız” dedi.

HABER ETKİN/HABER MERKEZİ: Ramazan Yiğit/ ramazanyigit1917@gmail.com

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Kongre Merkezi’nde CHP Beylikdüzü İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen “Vefa Ödülleri” törenine katıldı. 

Kılıçdaroğlu, eski Başbakan Yardımcısı ve eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın’a ödülünü verdi.

Kılıçdaroğlu, törende yaptığı konuşmada şunları söyledi:

  • Geçmişimizi andık, gelecekle ilgili düşlerimizi kısmen de olsa ifade ettik. Ailemiz güzel bir aile, CHP güzel bir aileden oluşuyor. Ailemizin bir özelliği var, çağdaş uygarlığı özlüyor. Bütün hedef çağdaş uygarlığı geliştirmek, yakalamak ve onu aşmak. Kadın erkek eşitliğini yakalamak, İstanbul Sözleşmesi’ni hayata geçirmek. Üniversiteleri özgür kılmak. Buna benzer binlerce özelliği var. Ailemizin kurucusu ve Gazi Mustafa Kemal ve onun gösterdiği bir hedef var. Çağdaş uygarlık. Onu yakalamak ve aşmak isteriz.
  • Samandağ’dan başlayarak, Mersin’e kadar geliştireceğimiz proje var. Proje üzerinde çalışıyoruz. Çok güzel bir proje. Proje beş yıl içinde İstanbul’un nüfusunu 2,5 milyon kişi azaltacak. Bu bölge Doğu Akdeniz’in en güçlü merkezi olacak. Doğu Akdeniz’de çıkan petrol yatakları Mersin üzerinden Avrupa’ya taşınacak. Orada maden rafinerisi kuracağız. Samsun’la Trabzon’u İskenderun ve Mersin’e demiryolları ile bağlayacağız. Buna benzer çok güzel çalışmalarımız var. Bu çalışmaları İstanbul Planlama Ajansı’na da gönderdik. Onlar da inceleyecekler. Bu projenin uluslararası finans kuruluşları tarafından uygulanabilirliği raporunu da alacağız. Böylece bizim projemizin hayali bir proje olmadığı, gerçek bir proje olduğunu sadece Türkiye değil bütün dünyaya göstereceğiz. Bu proje hayata geçtiği zaman Türkiye Doğu Akdeniz’in en ciddi ve güçlü ülkelerinden biri olacaktır.

“ACI BEDELLER ÖDEDİK”

  • Başka hayallerimiz de var. En büyük hayalimiz de bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi getirmektir. 100 yıldır uğraşıyoruz. 100 yıldır, acı bedeller ödedik. Başbakanlar asıldı, gencecik fidan gibi gençlerimiz ‘bağımsız Türkiye’ dedikleri için asıldı. Biz şimdi geçen 100 yılın dersini çıkarıp, gelecek 100 yıla hazırlanmak zorundayız. Bu nedenle son kurultayımızda İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi, bizim İlk Hedefler Beyannamesi kadar değerli ve önemli. Artık bir yüzyılın planını ve hedefini belirliyoruz. O yüzyılda da Türkiye’nin kendi bölgesi ve dünyada güçlü bir ülke olmasını diliyoruz, bunu da mutlaka yapacağız.

“BU MİRASI BIRAKTIĞIMIZ ZAMAN GÖREVİMİZİ YAPMIŞ OLACAĞIZ”

  • Geçenlerde Temel Beyi ziyaret ettiğimde odasında, duvarda; Meclis’in açılışında Hacı Bayram Cami’nden çıkarken çekilen bir fotoğraf var. Temel Bey’e şunu söyledim, ‘Cumhuriyetin ikinci yüzyılında bu fotoğrafı gerçek anlamda hayat geçireceğiz’ diye. Gerçek anlamda da geçireceğiz. Görüşlerimiz, kimliklerimiz ne olursa olsun biz bu ülkenin gerçek anlamda demokrasiye kavuşması için elbirliği yapmak zorundayız ve çocuklarımıza güzel Türkiye’yi bırakmak zorundayız. Bu mirası bıraktığımız zaman görevimizi yapmış olacağız.
  • İnşallah göreceksiniz önümüzdeki 13’üncü cumhurbaşkanı aramızdan çıkacak, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı olacak. Millet İttifakı ile birlikte Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandıracağız. Bu, bizim temel hedefimizdir. Bu hedefi gerçekleştirdiğimizde Mustafa Kemal ve arkadaşlarına verdiğimiz sözü bir nebze yerine getirmiş olacağız. Böylece çağdaş uygarlık bağlamında önemli bir adım atmış olacağız. Asla unutmayın geliyor gelmekte olan.

İMAMOĞLU: VEFA, HAKLININ HAKKINI TESLİM ETMEKTİR

Törene, eşi Dilek Kaya İmamoğlu ile birlikte katılan İmamoğlu, vefa ödüllerinin kendi ilçe belediye başkanlığı döneminde başlatıldığını hatırlatarak, “Vefa Ödülleri’ni başlatırken, vefa kavramının en çok Cumhuriyet Halk Partisi’ne yakıştığı gerçeğinden yola çıkmıştık. Çünkü çok iyi biliyoruz ki; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve onun büyük eserine vefa duygusu hissetmeden CHP’li olunamaz. Çünkü çok iyi biliyoruz ki; Kurtuluş ve kuruluş mücadelesinin önderlerine, isimsiz kahramanlarına vefa hissetmeden CHP’li olunamaz” dedi.

CHP’nin, iktidarda olduğu sürece ayakta kalan, muhalefete düşer düşmez yok olan partilere benzemediğine vurgu yapan İmamoğlu, şunları söyledi:

* Bizim partimiz; kişilerin değil, Cumhuriyetin ve halkın partisidir. Bizim partimiz; ilke ve değerlerin partisidir. Vefa, bu değerlerden biridir. Vefa duygusunu yitirirsek, özümüzden uzaklaşır, geçmişimizle bağımızı kaybederiz. Elbette, vefa sadece geçmişe dönük hissedilecek bir duygu değildir.

* Bugün aynı yolda yürüyen, aynı mücadele içinde ter döken, risk üstlenen, yara alan herkes, yol arkadaşlarının vefa duygusunu en güçlü biçimde hissedebilmelidir.

* Çünkü vefa, kıymet bilmektir. Vefa, haklının hakkını teslim etmektir. Vefa, iyi günde de, zor günde de yol arkadaşlarımızla dostluğu ve dayanışmayı esirgememektir.

“BUGÜN İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ KOŞULLAR BU AZİZ MİLLETE YAKIŞMIYOR”

Ülkenin içinde bulunduğu koşulların Cumhuriyet’e yakışmadığının altını çizen İmamoğlu, şöyle konuştu:

* Devlet kurumlarının hâli, devlet – yurttaş ilişkileri, demokrasinin ve hukukun içine düşürüldüğü şartlar, Cumhuriyetimize yakışmıyor. Ama daha önemlisi bugün içinde bulunduğumuz koşullar bu aziz millete yakışmıyor.

* Örneğin; iş bulamayan, işinden kazandığıyla geçinemeyen milyonlarca yurttaşımızın yaşama koşulları Cumhuriyetimize yakışmıyor. Örneğin; kadınların maruz kaldığı, maruz bırakıldığı koşullar Cumhuriyetimize yakışmıyor.

* Örneğin; gençlere ve çocuklara sunulan imkanların azlığı, yetersizliği ve adaletsizliği Cumhuriyetimize yakışmıyor.

Bu anlamda CHP ailesine büyük görevler düştüğüne dikkat çeken İmamoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

* Hep birlikte ikinci yüzyıla, Cumhuriyetimizin değerlerine yürekten sahip çıkan, Cumhuriyeti demokrasiyle güçlendirecek, hukuk devleti ve sosyal adalet ilkeleriyle zenginleştirecek bir yeni yönetimle sürece girmek zorundayız.

* Ülkemizi, içine düşürüldüğü bu zorlu durumdan çıkarıp, herkesin mutlu olacağı ve umutla bağlanacağı bir ülkeye çevirmek mecburiyetindeyiz. Her birimiz, bu sorumluluk ve bu ciddiyetle hareket etmek mecburiyetindeyiz.

“GENEL BAŞKANIMIZ İLE BİRLİKTE BAŞARACAĞIZ”

“İnancımız, enerjimiz ve potansiyelimizi en üst seviyede yaşatmak zorundayız” diyen İmamoğlu, şöyle konuştu:

* Kimsenin kuşkusu olmasın, biz geçmişte olduğu gibi yarın da birlikte başaracağız. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte başaracağız. Başarmak için sadece iki şeye ihtiyacımız var. Birincisi; hepimiz, küçük büyük demeden, üstümüze aldığımız görevi en iyi şekilde yerine getirmeliyiz.

* İkincisi; yine hepimiz yol arkadaşlığının önemini ve yol arkadaşlarımızın değerini bilerek mücadele etmeliyiz. Ellerin attığı taşın değil, dostun attığı gülün inciteceğini bilerek, titiz bir şekilde hareket etmeliyiz. CHP, bu ülkenin kurtuluş ve kuruluş mücadelesine, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e vefa borcu olduğunu yürekten hisseden insanların partisidir.

* Cumhuriyete, demokrasiye, laikliğe, adalete ve eşitliğe bir ömür adayan insanların partisidir. CHP, bu ülke tarihinin en köklü ve en inançlı davasının partisidir. O dava, muasır medeniyetler seviyesine erişmiş, özgür, eşit ve mutlu insanların yaşadığı, tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti davasıdır.

‘ONUR ÖDÜLÜ’ MERHUM ÖZPOLAT’A

Konuşmaların ardından, jüri üyeliğini Süleyman Çelebi, Seyfi Oktay, Ercan Karakaş, Önay Alpago, Yüksel Çengel ve Bihlun Tamaylıgil’in yaptığı ödül törenine geçildi. “Onur ödülü”, CHP’de 22. ve 23. dönem milletvekilliği yapan, Temmuz 2021’de yaşamını yitiren merhum Mehmet Ali Özpolat’a adandı. Merhum Özpolat’ın ödülünü, eşi Nejla Özpolat, Kaftancıoğlu’ndan aldı.

5. Vefa Ödülleri’nin sahipleri ise bu yıl Beylikdüzü ilçe bazında BEYAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Seza Çağdaş; İstanbul bazında eski İBB Başkanlarından Nurettin Sözen; Türkiye çapında ise, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığından Başbakan Yardımcılığına kadar birçok görevde bulunan duayen siyasetçi Murat Karayalçın oldu. Çağdaş, ödülünü Çalık ve Özer’den; Sözen, İmamoğlu’ndan; Karayalçın da Kılıçdaroğlu’ndan aldı.

Example HTML page

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir