Kılıçdaroğlu’ndan BM ve DSÖ’ye çağrı: 11 Mart ‘Pandemiye Karşı Mücadele ve Dayanışma Günü’ ilan edilsin
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Dünya Sağlık Örgütünce (DSÖ) yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) pandemi ilan edildiği 11 Mart’ın, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından “Dünya Pandemiye Karşı Mücadele ve Dayanışma Günü” olarak kabul edilmesini talep etti.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Dünya Sağlık Örgütünce (DSÖ) yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) pandemi ilan edildiği 11 Mart’ın, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından “Dünya Pandemiye Karşı Mücadele ve Dayanışma Günü” olarak kabul edilmesini talep etti.
CHP Basın Biriminden yapılan açıklamaya göre, Kılıçdaroğlu, BM ve DSÖ’ye hitaben bir mektup kaleme aldı.
Mektubunda, Çin’de 2019 yılının aralık ayında tespit edilen ve kısa zamanda tüm dünyaya yayılan koronavirüs salgınına karşı ülkelerin olağanüstü bir mücadele verdiğini belirten Kılıçdaroğlu, olayın ciddiyetini dikkate alan DSÖ’nün 11 Mart 2020’de koronavirüsü “pandemik hastalıklar” grubuna dahil ettiğini anımsattı.
Bunun, mücadelenin uluslararası bir dayanışmayla sürdürülmesinin zorunluluğunu hatırlattığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, ülkelerin salgına karşı aldığı önlemlerin ve geliştirdikleri tedavi yöntemlerinin başarısının, diğer ülkelerin koşullarıyla da ilişkili olduğunun altını çizdi.
Kılıçdaroğlu, dünyanın herhangi bir noktasında yaşanabilecek ihmaller zincirinin, salgına karşı azami önlemleri aldığını düşünen ülkelere dahi ödettiği ağır bedeller düşünüldüğünde, küresel birlikteliğin zorunluluğuna işaret ederek, bu birlikteliğin sadece sağlık alanında gerçekleşmesinin faydası olmayacağına değindi.
“YENİ BİR GELECEK İNŞA ETMELİYİZ”
İhtiyacın, yaşamın her alanında daha sağlıklı bir dünyanın kuruluşuna imkan tanıyacak birliktelik olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Virüsün sınır tanımadığı gerçeğinden hareketle, ırk, ülke ve inanç ayrımı yapmaksızın Kovid-19 ve diğer pandemi grubu hastalıklara karşı yürütülen mücadelede temel ilkemiz, insanlığın sağlıklı ve müreffeh ortak geleceği olmalıdır. Ülkeler arasındaki eşitsizliklerin ve gelir dağılımı adaletsizliğinin en aza indiği yeni bir gelecek inşa etmeliyiz. Bu yeni geleceği, sadece insanlığı değil, diğer tüm canlıları da düşünerek planlamalıyız. Bu bağlamda, DSÖ tarafından Kovid-19’un pandemi ilan edildiği 11 Mart tarihinin Birleşmiş Milletler tarafından ‘Dünya Pandemiye Karşı Mücadele ve Dayanışma Günü’ olarak kabul edilmesini teklif ediyoruz. Böyle bir günün kabulü, insanlığın ortak geleceğini kurma zorunluluğumuzun da başlangıcını oluşturacaktır.”
“ÖLMEKTEN ÇEKİNMEYEN BİLİM İNSANLARININ ANISINA…”
Nazım Hikmet’in bir şiirinde “Bir laboratuvarda, insanlar için ölebileceksin, hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için” dediğini aktaran Kılıçdaroğlu, “Gelin, en güzel şeyin yaşamak olduğunu bildikleri halde ölmekten çekinmeyen tüm bilim insanlarının anısı ve insanlığın güzel geleceği için uluslararası bir dayanışmanın yeni adımını hep birlikte atalım. Desteklerinizi bekliyor, selam ve sevgilerimi sunuyorum.” ifadelerini kullandı.
“KÜRESEL DAYANIŞMAYA SAHİP ÇIKILMALI”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz de mektuba ilişkin yaptığı açıklamada, bütün ülkelerin, toplumların ve uluslararası örgütlerin başlıca gündem maddesi haline gelen yeni tip koronavirüs salgınının, hayatın her alanında dönüştürücü etkiler yapmaya devam ettiğini bildirdi.
Dünyanın, bir tarafta küresel dayanışma gereğini öne çıkaran anlayışı savunan, diğer tarafta ise içe kapanan otoriter rejimlerin bulunduğu bir yol ayrımında olduğuna işaret eden Çeviköz, “CHP olarak, küresel ölçekte dayanışmacı bir anlayışa sahip çıkılmasının, hem pandemi sürecinin en az hasarla atlatılmasına yardımcı olacağını düşünüyor hem de dönüşmeye başlayan yeni küresel sistemin temelini oluşturacağına inanıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Çeviköz, Kovid-19 salgınıyla mücadele kapsamında BM Genel Sekreteri’nin yapmış olduğu küresel barış ve ateşkes çağrısının, dünyada sorunların barışçıl yaklaşımlarla ve diplomasi yöntemleriyle çözümünü savunagelen bir siyasi parti olan CHP tarafından kuvvetle desteklendiğinin altını çizdi.
“İDLİB’DE BÖLGEYE YAPILAN SEVKİYATLARDAKİ ARTIŞ KUŞKU UYANDIRICI”
BM’nin ateşkes çağrısının, özellikle sağlık sistemlerinin pandemi mücadelesinde oldukça yetersiz olduğu Suriye ve Libya gibi ülkeler için kritik önem taşıdığına vurgu yapan Çeviköz, şu bilgileri verdi:
“Ülkemizin sınırları dışındaki TSK varlığının durumunun, askerlerimizin sağlıklarını koruyacak şekilde yeniden gözden geçirilmesine de acil ihtiyaç vardır. Milli Savunma Bakanlığı tarafından İdlib’de ateşkese uymayan grupların sayısının azaldığı yönündeki açıklamalarına rağmen bölgeye yapılan sevkiyatlardaki artış kuşku uyandırıcıdır. İçinde bulunduğumuz ortamda barış ve ateşkesi daha çok tehdit edebilecek davranışların ne pandemi ile mücadele ne İdlib’de ciddi bedeller ödenerek sağlanan mutabakatların ve ateşkesin korunmasına yardımcı olmayacağı açıktır.”