Kadıgil, AKP sıralarına seslendi: ‘‘Kutsal aile siyasetinin Erdoğan’ın sülalesi dışında kime faydası var?”

Example HTML page

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sözcüsü Sera Kadıgil, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi görüşmelerinde konuştu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesinin görüşüldüğü oturumda AKP sıralarına seslenen Kadıgil, “Yaptığınız bu kutsal aile siyaseti kendi ailelerinizden başka kimin ne işine yarıyor? Recep Tayyip Erdoğan’ın sülalesi dışında kime faydası var?” ifadelerini kullandı.

TBMM Genel Kurulu’nda 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi, 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi ile Sayıştay raporlarının görüşmeleri devam ediyor.

Genel Kurul’da bugün Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı ile bağlı kuruluşların bütçeleri görüşülürken, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesinin görüşüldüğü oturumda söz alan TİP Sözcüsü Sera Kadıgil, AKP’nin “kutsal aile” siyasetini sert sözlerle eleştirdi.

AKP’nin İsrail ile ilişkilerini anlattığı kürsü konuşması sırasında fenalaşarak yaşamını yitiren Saadet Partisi Milletvekili Hasan Bitmez’in son sözlerini de tekrarlayan Kadıgil, konuşmasında, ailenin her bireyinin AKP döneminde derin bir yoksulluğa mahkum edildiğini vurguladı.

‘FAİZ LOBİLERİNE AYRILAN BÜTÇE, AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANLIĞI BÜTÇESİNİN 4 KATI’

2024 yılında ödenecek faiz giderlerinin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesinin 4 katı olduğunu belirten Kadıgil, “Aile Bakanlığı için, yani kadınlar için, çocuklar, engelliler, yaşlılar için ayırdıkları pay 334 milyar TL. Aynı bütçede faiz lobilerine, yandaş müteahhitlere ayrılan pay ise bunun nerdeyse 4 katı. İktidarı sarayda olan halkın bütçesi de bu kadar oluyor işte. Fakirden alıp itinayla zengine verenler bir de Robin Hood pozları kesiyor” dedi.

‘BU YIL ÖLDÜRÜLEN 339 KADINDAN YÜZDE 80’İNİN FAİLİ, KUTSAL AİLESİNİN ERKEK BİR FERDİYDİ’

TİP Sözcüsü, AKP iktidarının “kutsal aile” söylemini ve politikalarını şu sözlerle eleştirdi:

“Gerçekleri konuşacak cesareti olmayanlar çıkıyor bu kürsüye aile, iniyor bu kürsüden aile! Ne bu aile? uzay boşluğunda bir cisim, göklerden inen bir varlık değil. Anne-baba-çocuk, bir genişinde belki dedeyle neneden oluşan toplum birimi. Kutsal diye diye 5 milyonunu sosyal yardımlara muhtaç ettiğiniz aile…Gelin bakalım ne durumda bu aile ve fertleri? Cennet ayakları altındaki analar, babalar, geleceğimiz çocuklar, gençler, başınızın tacı büyükler… Bu ülkede sadece bu yılın ilk 11 ayında 399 kadın öldürüldü. Yüzde 80’inin faili mensubu olduğu kutsal ailesinin erkek bir ferdiydi.

Her 3 kadından biri işsiz. Çocuklara bakmak ailelerin değil, devletin değil, kadınların işi kabul edildiği için kadınlar çalışamıyor, çalışsa yükselemiyor, erkeklerle aynı parayı kazanamıyorlar. Ekonomik özgürlüğe asla kavuşamıyor, doğumundan ölümüne tam da arzu ettiğiniz gibi bir erkeğe bağımlı hale geliyor, “Saçını süpürge eden fedakâr ana” övgüleriyle hiç yaşamadığı hayatı yitip gidiyor.

‘MOTOR SIRTINDA ÇALIŞIRKEN SOMALİ CUMHURBAŞKANININ OĞLU TARAFINDAN ÖLDÜRÜLEN BABALAR…’

Ya ailedeki mini iktidarı karşılığında geçim yükünü omzuna atıp kaçtığınız babalar? Günde 14 saat kuş kadar maaşa çalışan, geçtim evi arabayı artık ailecek bir tatilin hayali bile kuramayan babalar. Oğluna bir pantolon alamadığı için canına kıyan ya da çalışırken patronların göz göre göre canına kıydığı babalar? Motor sırtında her gün kelle koltukta çalışırken Somali cumhurbaşkanının oğlu tarafından öldürülüp polis tutanaklarında suçlu çıkartılan, katilleri de özenle yurtdışına çıkartılan babalar?

‘BU KUTSAL AİLE SİYASETİNİN ERDOĞAN’IN SÜLALESİ DIŞINDA KİME FAYDASI VAR?’

Peki, çocuklar? Yarısı yoksulluğa, üçte biri açlığa doğan çocuklar! Elektrik dağıtım şirketleri kar etsin diye sabahın kör karanlığında aç karnına okula yolladığınız çocuklar. En az üç tane yapın diye akıl verip de okullarda bir öğün olsun ücretsiz yemek vermediğiniz çocuklar! Yoksulluktan okula bile gidemeyen, daha okumayı öğrenmeden çalışmaya başlayan çocuklar! Tarikat yurtlarında istismara, ölüme terk ettiğiniz çocuklar.

Ya da 30 yıl çalıştığı devletinin emekliliğinde 10 yıl bakmadığı büyüklerimiz! 7 bin 500 lirayla geçinemediği için çalışmak zorunda kalan, 79 yaşında çıktığı çatıda kalp krizi geçirip ölen dedeler… Değil Avrupalı yaşıtları gibi dünyayı gezip dolaşmak, peyniri kiloyla almanın bile hayalini kuramaz hale getirdiğiniz nineler…   

16 yaşındaki torun Zekai de 73 yaşındaki Arif Dede de aynı hafta içinde çalıştıkları inşaatlarda ölüyorsa, sahi siz tam olarak hangi aileyi koruyorsunuz?  

Yaptığınız bu kutsal aile siyaseti kendi ailelerinizden başka kimin ne işine yarıyor? Kendi aileniz Recep Tayyip Erdoğan’ın sülalesi dışında kime faydası var?”

‘ÇOCUKLAR AÇ YATARKEN MECLİS LOKANTASINDA UCUZ YEMEK YİYELİM DİYE Mİ MAAŞ VERİYOR BU HALK BİZE?’

Sera Kadıgil konuşmasında, AKP döneminde halkın siyasete ve siyasetçilere olan inancın yok olduğunun da altını çizerek şunları kaydetti:

“Bunları bu kürsüden çok anlattım. ‘Çocuklar aç’ dedik, ‘Yalan’ dediniz; ‘Kadınların katline sebep sizin zihniyetiniz’ dedik, ‘Sürtük’ dediniz; ‘Halk yoksulluk içinde, insanlar aç açıkta’ dedik, ‘Terörist’ dediniz. Dün buraya gelmeden anneme dert yandım, ‘Ne söylesem boş geliyor’ dedim. ‘Boş zaten, bütün siyasetçiler aynı, hepsinin tuzu kuru, hepsi anca kendi koltuğunun derdinde’ dedi. Bir annem değil böyle düşünen.

Bir anket yapmışlar. Seçmenin yüzde 81’i siyasetçilerin önce kendi çıkarları için çalıştığını düşünüyor. Yüzde 81! Düşünmüyor, olanı görüyorlar aslında. Siyasetin pespayeliğini, halka değil bir dönem daha bir şey olurum umuduyla el pençe divan liderine hizmet eden vekillerin acziyetini görüyorlar! Tümü adına sorarım size: Gördüğünüz yanlışlara yanlış demeyecekseniz, dava diye diye her suçu meşrulaştırıp sonra da çıkıp utanmadan kutsal aile masalı anlatacaksanız, neden buradasınız? Bu ülkenin çocukları aç yatarken meclis lokantasında ucuz yemek yiyelim diye mi maaş veriyor bu halk bize?”

‘ZULME KARŞI DİRENMEK, DOĞRU BİLDİĞİNİ YÜKSEK SESLE HAYKIRMAK HAYSİYET MESELESİDİR’

TİP Sözcüsü, umutsuzluğa kapılıp siyasetten uzaklaşan yurttaşlara da seslendiği konuşmasını, Saadet Partisi Milletvekili Hasan Bitmez’in sözlerini hatırlatarak tamamladı. Kadıgil, şunları söyledi:

“Bir son söz de annem gibi hissettiği için siyasete küsenlere gelsin. Bize böyle bir ülkeyi reva gören bu rejim tam 20 yıldır ellerini ovuşturarak bizim küseceğimiz bu anı bekliyor. Toplumsal direnci kırmak, muhalefeti dağıtmak, tümden diktatörlüğünü ilan etmek için gün sayıyor. Ama herkes bilsin ki halktan aldığı vekaletin diyetini partisinin liderine değil, yine halka ödemek için çalışanlar da var bu mecliste.

5 gün önce burada bu kürsüde bir milletvekili gerçekleri anlatmaya çalışırken can verdi. Kaç kişi duydu, kaç kişi dinledi Hasan Bitmez’in hayatı pahasına anlattığı İsrail gerçeklerini? ‘İsrail 70 gündür Gazze’de soykırım yapıyor. Siz hiçbir şey yapmıyorsunuz. Gemileri uçakları seferber ediyorsunuz. ‘AKP’liler ve çocuklarının sahibi olduğu gemileri durdurun’ diyoruz, Starbucks’larda boykot yapıyorsunuz. Siz İsrailin suç ortağısınız, işbirlikçisisiniz. Elinizde Filistinlilerin kanı var.’

Bir kez daha Sayın Bitmez’i saygıyla anıyorum. Çünkü zulme karşı direnmek, doğru bildiğini yüksek sesle haykırmak, insanım diyen herkes için artık bir haysiyet meselesidir. Evet seçimlerde yenilmiş olabiliriz ama bilin ki daha aydınlık bir ülke için zulme direnme azmimizi yani haysiyetimizi yitirmedik, yitirmeyeceğiz.”

Example HTML page

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir