Ferzan Özer:Eyüp’ü artık Eyüp’lüler yönetmeli
CHP Eyüp Belediye Başkan Aday Adayı Ferzan Özer, yerel basın mensuplarıyla biraraya geldi toplantı da önemli açıklamalarda bulundu.
Ferzan Özer:Eyüp’ü artık Eyüp’lüler yönetmeli
İBB ve Bakırköy Belediye Meclisi’nin CHP’li üyesi Ferzan Özer, Belediye Başkanlığına talip olduğu Eyüp ile ilgili bağlarını, hedeflerini ve adaylık yolunda yürüttüğü çalışmaları Yerel Basın mensupları ile paylaştı. Yemekli toplantı, yıllarını sanata ve tarihe adamış bir ismin, Göksenin İleri’nin sahibi olduğu Külliye Sanat Merkezi’nin terasında gerçekleşti. 30’a yakın yerel basın mensubunun katıldığı toplantıya aynı gece ilerleyen saatlerde Usta gazeteci Yalçın Bayer de katıldı.
CHP belediyeciliğini Eyüp’te markalaştıracağız
CHP Eyüp Belediye Başkan Aday Adayı Ferzan Özer kendisini Eyüp ilçesine bağlayan nedenlerin başında, ailesinin 1895’ten bu yana (118 yıldır) Eyüplü olmasının geldiğini söyledi. Özer, “Aday adaylığını adaylıkla; adaylığı belediye başkanlığı ile; belediye başkanlığını da ürettiğimiz hizmetler ile taçlandırmak istiyorum. Eyüp’ü geleceğe taşımak benim boynumun borcudur. CHP belediyeciliğini Eyüp’te markalaştıracağım” dedi.
Eyüp’ü artık Eyüp’lüler yönetmeli
Eyüp’ün hak ettiği gelişmişlik seviyesinde olmamasının farklı sebeblerinin olduğunu belirten Özer şunları söyledi; “Malesef bugüne kadar Eyüp’ü Eyüplüler yönetmedi. Eyüp’te bence insana önem verilmedi. Bu nedenle sağlık, eğitim, sosyal ve kültürel konulara bir hizmet geliştirilmemiş durumda. Bakın Eyüp’te bir kız öğrenci yurdumuz yok, kreşlerimiz yok, ihtiyaç sahibi çocukların ücretsiz eğitim alması için dershanelerimiz yok. Tüm bu hizmetleri Allah’ın izniyle Eyüp’le buluşturacağız. Ve Eyüp’ü İstanbul’un en gözde ilçesi haline getireceğiz”
118 yıllık Eyüp’lü bir aile
Eyüp’te 118 yıllık köklü bir geçmişleri olduğunun altını çizen Özer sözlerini şöyle sürdürdü; “Ailem 1895 de Eyüp’e yerleşmiş. Önce Rami’de, oradan iskelede oradan da Eyüp’ün merkezinde oturmuşlar. 1895 de ailem buraya yerleştikten sonra İlyas Efendi 1900 yılında Eyüp iş bankasının yanındaki dükkanı kirayla tutuyor daha sonradan mülkiyete geçiyor o dükkan. Ve o dükkan nesilden nesile miras yoluyla devroldu. Dükkan halen aynı yerde tapusu bende. Ailem 1960 yılına kadar siyasetle uğraştı. Ciğerci Osman diye tanınan amcam Eyüp’te daimi encümen azasıydı. Amcam ölürken bacağından kan analizi yaptıklarında 3-4 saat ömrü kaldığını söyledikleri zaman Eyüp Spor’un hala maçını soruyordu. 1960 ihtilali olduğu vakit sürgün yemişler. Babam Sabri Özer cunta döneminde yaşadığı işkencelerde öyle bir dayak yemiş ki kolları şişmiş saat koluna girmediği için bir daha yaşadığı sürece kol saati takmadı. 1960 yılında Eyüp’ten bizi sürüyorlar. O gidip gelmelerde ben dünyaya geliyorum. 1964 yılında demokrasiye dönülünce ailem tekrar Nişancı Mahallesine yerleşiyor. 1965 seçimlerinden sonra amcam Osman Özer AP’den Milletvekili oluyor. Babam da ikinci ihtilale kadar ilçe başkanı oluyor. Eyüp’ün tarihinin anlatıldığı tüm kitaplarda mensubu olduğum Özer ailesine ayrılmış sayfalar var.
Her zaman solda siyaset yaptım
“Ailem sağ partilerde siyaset yapmış ancak ben hiç sağda siyaset yapmadım” diyen Özer siyasi yaşamını da şu sözlerle özetledi; “Bülent Ecevit’in siyasetteki ilkeli duruşu nedeniyle DSP’ye katıldım. Daha sonra İsmail Cem ile siyasete devam ettim. YTP- CHP birleşmesi neticesinde de CHP’ye geçtim. Uzun yıllardır aktif siyasetin içindeyim. Halen de Bakırköy Belediyesi Meclis Üyeliği, Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyeliği ve Marmara Belediyeler Birliği Meclis Üyesi olarak da görev yapıyorum. Tarihi, doğası, köyleri, mahalleleri, yöresel yapı mozaiği ve mistik özellikleri nedeniyle Eyüp herkesin gönlünde ayrı bir değer taşıyor. AKP iktidarının kırılma noktalarından birisi Eyüp’tür. Bu nedenle burada seçim kazanmak önemlidir. Aday yapıldığım takdirde ciddi oranda bir sağ seçmenden Özer soyadı sayesinde CHP’ye oy yönelmesi olacağına kanaatim tamdır.
Eyüp’te doğdum, Eyüp’te öleceğim
Eyüp’e kendisini çeken şeyi ‘kader’ olarak değerlendiren Özer sözlerini şöyle sürdürdü; Eyüp’ü tercih etmemde en önemli etkenlerin başında köklerimin burada olması gelir. Ben Eyüp’te doğdum. Eyüp’te doydum. Muhtemelen de Eyüp’te öleceğim. Mensubu olmaktan gurur duyduğum Özer ailesinin neredeyse tüm fertleri Eyüp’te yaşıyor. Ben zoru seçtim. Bakırköy gibi kazanılması garanti olan biryerde siyasi hayatımı devam ettirmek yerine partimiz açısından mutlaka kazanılması gerekildiğine inandığım Eyüp’e talip oldum. Aday gösterildiğim takdirde bu yarışı zaferle taçlandıracağıma inancım tamdır. Aday adayıyım ama her mahalleden toplantılar organize edip çağıran Eyüp’lü hemşehrilerimiz var. Hepsine katılıyor ve hedeflerimi paylaşıyorum. Ben 31 Mart günü Eyüp’ün anahtarını sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na hediye etmek istiyorum. Eyüp Spor Kulübü’nün de kurucusu olan ve hem ticari alanda hem de siyasi alanda Eyüp’e karşılıksız hizmet üreterek biz dördüncü nesle birer gurur madalyası bırakan aileme birde sosyal demokrat belediyecilik metodlarıyla üretilecek muhteşem hizmetleri ortaya koyayarak yeni bir gurur madalyası da ben bırakmak istiyorum.”
Yöre farkı gözetmeyeceğiz
Eyüp’te seçim almanın ilçeyi bir bütün olarak görmekten geçtiğini belirten Ferzan Özer, “Örneğin ben Rumelili bir ailenin ferdiyim. Ama sadece Rumeli kökenli seçmenlere dayanarak yürüyemem. Sonuçta on binlerle ifade edilen Giresunlu seçmende var. Karadenizli seçmen de var. Eyüp seçmeni arasında önemli bir alevi seçmen kitlesi var. Aday olacak ismin tüm bu seçmenin ortak tercihlerine hitap ediyor olması lazım. Bakınız, bundan önceki seçim sonuçları gösteriyor ki ilçe merkezimizdeki dokuz mahalleden CHP oy oranı olarak oldukça geride çıkmış. Demek ki buralara kendimizi daha iyi anlatmalıyız. Ben merkezdenim. Merkezde 36 senelik esnaflığımız var. Ve ticaretim devam ediyor. Rami’deki Boşnak Hüseyin Efendi sokağı ismini babaannemin babasından alıyor. Ama bunun yanında anneannem, dayım Silahtarağa’da oturuyor. Kuzenlerim Göktürk ve Kemerburgaz’da oturuyor. Baba tarafından kuzenlerimde merkezde oturuyor. 118 yıldır Eyüplü olmanın avantajını bir siyasetçi olarak, seçmen açısından da tanınan ve güvenilirliği ile bilinen Özer ailesinin avantajını taşıyorum” dedi.
31 Mart’a kadar sokak sokak çalışacağım
Koltuk kavgası yada koltuk sevdası için buraya talip olmadığını belirten Özer, “Partimizin ilgili kurumları hangi aday üzerinde karar verirse versin 31 Mart’a kadar seçim çalışmalarımı yürüteceğim. Aday gösterildiğim takdirde seçimlerden kesinlikle zaferle çıkacağımıza inancım tamdır. Başkan olduğumda belediye yönetiminde uzman ve profesyonellerle çalışacağım. Şayet bana nasip olur ise özellikle Belediye Başkanlığım süresince, gururdan, kibirden ve kendini beğenmişten Allah’a sığınırım, bu olmazsa olmazımdır zaten İslamiyet’in ve Allah’ın da emridir bu. Benden etten kemikten yaratıldım. Acıkıyorum, susuyorum. Beni makam odam da yemek yerken göremezsiniz. Her öğlen yemeğimi başka esnaf bir lokantasında yerim. Kilolu bir aileden geliyorum genetik olarak. Her sabah yürüyüş yaparım. Bundan sonra hergün farklı bir mahallede yürüyüş yapacağım. Sonrada oturup bir kahvehaneye vatandaşlarla sohbet edip poğaçamı yiyeceğim. Cuma namazlarını değişik camilerde kılacağım. Ayrıca haftada bir akşamları bir evin kapısını çalıp kahvesini içeceğim ve sorunlarını dinleyerek çözüm yoluna gideceğim. Ortaya koyacağım çalışmalarla Eyüp’ü 20 sene bir daha vermeyeceğiz. Her cenaze evine akşamları pilavını, kavurmasını, helvasını göndereceğiz. Düğünlere yemeğini göndereceğiz” dedi.
