Emek Partisi: ABD Emperyalizminin vurucu gücü İsrail barbarlığını ancak halklar durdurabilir
ABD emperyalizmi destekli İsrail yönetimi, bu sabah İran’ı hedef aldı. İsrail’in Gazze’de soykırıma imza atan Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran’ın nükleer tesislerine yönelik saldırının “günler süreceğini” ifade etti. ABD Başkanı Trump da, bilindik küstah üslubuyla, “İran nükleer bomba sahibi olamaz ve müzakere masasına geri dönmeyi umuyoruz. Göreceğiz. Liderlik kadrosunda geri dönmeyecek (ölen) birkaç kişi var” sözleriyle destek verdi. ABD’nin bölgedeki askeri varlığında kısa bir süre önce azaltmaya gitmesi, İran’a yönelik bir saldırının da işaretiydi.
İsrail’in İran’a saldırılarında İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri ve İran Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami ile altı İranlı nükleer bilim insanının öldürüldüğünü bildirdi.
İran’ın bölgedeki direniş kollarının kırılmasıyla başlayarak bu noktaya kadar gelen saldırılarının ABD-İsrail ortak eylemi olduğu asla unutulmamalıdır. Yani ortada İsrail’in yürüttüğü ve ABD’nin de destek verdiği bir saldırı dizisi değil, doğrudan ABD emperyalizminin bölge planının parçası olan saldırılar, eylemler ve katliamlar vardır.
Ayrıca unutulmamalıdır ki, bölgede İsrail’e doğrudan destek veren yönetimler kadar, başına kuma gömerek yol verenler de bu saldırıların suç ortağıdır.
AKP İKTİDARI YOL VERMİŞTİ
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, “İsrail İran’a saldırarak tüm bölgeyi ateşe atan vahşi ve barbar saldırılarına bir yenisini ekledi. Bu hukuksuz saldırıyı en güçlü şekilde kınıyoruz” açıklaması yaptı ancak, daha üç gün önce, İsrail’e silah malzemesi taşıyan ‘VELA’ adlı geminin durdurulması çağrılarına AKP iktidarı kulak tıkamıştı. Mersin Limanı’nda saatlerce bekleyen ve 10 Haziran’da ayrılan çelik yüklü gemi, Aşdod Limanı’na varmıştı. AKP İktidarının, İsrail’e, Gazze’ye yönelik saldırıları sırasında da üst perdeden açıklamalarla tepki gösterirken diğer yandan da ticari ilişkileri devam ettirdiği biliniyor. AKP iktidarının, bağımlı olduğu ABD emperyalizminin bölgesel planlarının da bir parçası olarak İsrail’e uyumlu bir çizgide hareket etmeye mahkum olduğu da açıktır. İçeride muhalefeti sindirmek için ‘yerli ve milli’ söylemlerine sıkça sarılan Saray iktidarı, özünde ABD emperyalizmine göbekten bağımlıdır ve İsrail ile ilişkilerini de bu işbirlikçi politika belirlemektedir.
Tüm gelişmeler de gösteriyor ki, ABD emperyalizminin bölgedeki vurucu gücü İsrail barbarlığını ancak bölge halklarının direnişi ve dünya haklarının dayanışması, mücadelesi durdurabilir. Dünyanın birçok ülkesinde liman işçilerinin, devletlerin taşımayı reddettiği ‘insanlık onuru’’nu yüklenerek İsrail’in soykırımını durdurmak için grev ve eylemler yapması bu açıdan yol göstericidir.
Katil İsrail durdurulmalıdır!
ABD, Ortadoğu’dan defol!
Emek Partisi
Genel Merkezi
