Dursun Bulut: AKP inandırıcılığını kaybetti!

Dün AKP’nin Kurultayı vardı. TV’de izlediğim kadarıyla göresellik açısından, oldukça etkileyiciydi. Salonun dışında (60 bin kişi varmıydı, yokmuydu bilemem) ciddi bir kalabalık vardı. Salon da doluydu. Buraya kadar tamam. AKP iyi bir görsel satıcısı. Sadece görselliği satsa dönüp bakmayız. Ama kendileri dışında demokratik kurultay yapan yok denince, insan ister, istemez; Demokratik Kurultay bu ise ya demokratik olmayanı nasıl diye, sormak zorunda kalıyor.

Tüm illerde, ilçelerde tek liste, Kurultayda tek liste, eleştiri yapmak imkansız, her şeyi tek adam dizayın ediyor. Ama demokratik Kurultay. Sevsinler AKP’nin demokratik Kurultaylarını. Biz bu satmaları çok gördük. Demokrasi nutuklarına da karnımız tok. Çünkü AKP’nin geldiği günü de, şu anki durumunu da çok iyi biliyoruz.

AKP’nin demokrasiye sarılması, totaliter ya da otoriter yüzünü gizleme isteğine dayanıyor. Tıpkı, tüm otoriter rejimlerde olduğu gibi….zaten Cumhurbaşkanı sistemi bunun en somut örneğil mi? İşin tuhaf yanı ise muhalefetin de mevcut ucube sistemin karşıtı olan ve de demokrasiyle taçlandırılmış Parlamenter Sistemi savunmayı unutmuş olmasıdır.

Kurultayı daha iyi analiz etmek için, konuşmadaki, bazı başlıklara dönersek:

• Konuşma, tamamen hamaset, milliyetçilik ve muhafazakarlık üzerine kurgulanmıştı. Yani Cumhur İttifakının ruhunu yansıtıyordu.

• “İsimler fani, dava baki” sözü; tabanlarını konsolide etmeye yönelik ifade edilen bir sözdü. Ancak şimdi soralım, davası olanlar yakın çevresini Karun yapar mı? Davası olan, ‘Dünya Eşitsizlik Raporu’nda yayınlanan verilerde belirtildiği gibi, nüfusumuzun %14,4’ünü yani 12 milyondan fazla insanı derin yoksulluğa mahkum eder mi?

• “Yüzyılın Reformu Planı”sözüyle Ekonomik Dönüşüm, Yeşil Dönüşüm, Dijital Dönüşüm, Sosyal Dönüşüm, Temel Haklar – Siyasi – İdari Dönüşümler başlıklarında reform yapacaklarını söylüyorlar. Sanki 22 yılı aşkındır ülkeyi bunlar yönetmiyor. İnsaf! Açlık, yoksulluk, işsizlik, bütçe açığı, iflas eden ekonomi sizin eseriniz. Kamunun tüm kaynaklarını, yandaşlarınıza siz peşkeş çektiniz. Ama bunlar hiç yaşanmamış gibi, ‘yeni yüzyılın reformu’ diyorsunuz? İnanın, artık kimse yutmuyor bunları. Ülkemiz insanını bir beş yıl daha kandıramayacaksınız!

Yeşil Dönüşüm sözleriniz de gerçekleri yansıtmıyor. Çünkü, siyanürle altın madenleri sahalarını, yabancılara peşkeş çekip, Kazdağlarını, Kelkit Havzasını, Fatsa Ormanlarını yok ederek, Fırat Nehrini zehirleyerek yeşil dönüşüm olmaz! Lastik tekerlekli sistemleri raylı sistemlerin önüne çıkararak, hidrolik ve termik santrallarını, Güneş, Rüzgar enerji sistemlerinin önüne koyup, küresel ısınmaya sebep olan karbon salınımlarının önüne geçmeyerek, yeşil dönüşümü sağlayamazsınız.

Dijital Dönüşüm de sizin işiniz değil, çünkü; insanları kandırarak savunma sanayiine devasa boyutlarda kaynak aktardınız. Bunun bir bölümünü dijital dönüşüme aktarsaydınız, yerli bir cep telefonu üretebilirdik.

Sosyal dönüşümlere gelince, siz yoksulluğu yöneterek koltuklarınızı garanti etme peşindesiniz, 22 yılı aşkındır sosyal devleti inşa etmeyenler, sosyal dönüşümden bahsedemez. Zaten hapisanelere 342 bin kişiyi dolduranlar, devleti ve yargıyı sopa gibi kullananlar hukuk reformu yapamazlar.

• “Sömürü Düzenine Son Verdik” sözü; bu söze ancak gülünür. Asgari ücret 22.104 ₺, emeklilerin %50’den fazlası asgari ücretin altında maaş alıyor. 3.5 Milyon emekli 14.469 ₺ maaş alıyor. Ama Türkiye’nin en zengin %20’lik kesimi Türkiye’nin toplam gelirinin %49.8’ni alıyor, geri kalan %80’ni toplam gelirin %50.2’sini alıyor. Bu anlayışlamı sömürü düzenine son vereceksiniz? Kandırmanın kuyruklu yıldızı bu olsa gerek….

• “Toksik Demokrasi, Komprator Burjuva, Çilingir Sofrası” sözlerine gelince, nispi de olsa sahip olduğumuz demokrasiyi ortadan kaldıran sizsiniz, burjuvaziye önce tüm kapıları açan, sonra kendi burjuvazini yaratan yine sizsiniz. Ama siz komprator burjuvazinin temsilcisi olmayacak, muhalefet komprator burjuvanın temsilcisi olacak. Bu kadarına da pes!

• “Herkes Yeni Türkiye’ye Alışacak”sözü; bu sözü hatırlarsak Rahmetli Özal’da söylemişti. Ey AKP! Kurduğunuz zehirli iktidara kimse alışmayacak. Zulümle abad olan yoktur. Sizin düzeniniz ‘ah’ alma düzenidir. Mazlumun ahını alanların da, iflah olduğu vaki değildir.

Bir AKP kongresi analizi yazdım. Umarım, partimiz CHP, AKP’nin kongre analizini kısanalizini kısa bir süre içinde yapar ve halkı aydınlatır. Çünkü artık halk, AKP’ye laf yetiştirme yerine, kendi içimizdeki tartışmalardan uzaklaşmamızı ve gerçek politikaların kendisine iletilmesini istiyor.