CHP Lideri Kılıçdaroğlu gündemi değerlendirdi: Türkiye sivil darbenin içinde
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “Türkiye, bir sivil darbenin içinde. Erdoğan istediğini atıyor, tek koşulu partili olması” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin genel merkezinde gazetecilerle bir araya gelerek gündemdeki konuları değerlendirdi. CHP Lideri Kılıçdaroğlu, iktidarın 20 Temmuz 2016 tarihinde ilan edilen olağanüstü hali (OHAL) sürdürdüğünü ve ülkede sivil darbe sürecinin yaşandığını ifade etti.
Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör ataması sonrasında şaxananları ve sert polis müdahalesine değinen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Türkiye, bir sivil darbenin içinde. 12 Eylül darbecilerinin yaptığı yasal düzenlemelerin hepsi hala yürürlükte. O dönem üniversiteye nasıl rektör atanırsa hala öyle atanıyor. Erdoğan, istediğini atıyor. Tek koşulu var partili olması lazım, tek görevi Erdoğan ve arkadaşlarını alkışlamak” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Türkiye’de mağdur vatandaş sesini çıkardığında ya savcı çağırıyor ya da anında linç yiyor. Kim doğruyu söylüyor, kim söylemiyor bunu en iyi vatandaşlarımız bilir. Siyasette her zaman ve her ortamda doğruları söylemek önemli bir konudur. Siyasetçinin samimi olması lazım, vatandaşları kavga ettirmemesi lazım Türkiye’nin dünya kadar sorunu var, nereye dokunsanız bir sorun yumağı. İster ekonomi, ister sağlık, ister dış politika. Gerçekten mutfaklarda yangın var, insanlar perişan. Hükümetin önüne her sorun için çözüm önerisi koyduk. Bizim çözümlerimizi yanlış bulabilirler ama onlar da bir çözüm koysunlar. Çözemeyeceklerini anlıyorlarsa ‘Türkiye’yi yönetemiyoruz’ desinler. Bunu söylemiyorlar ama ülke yönetilmiyor.
ÇÖZÜLEMEYECEK SORUN YOK
Vatandaşım emin olsun ülkenin çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur. Sorunu çözecek insan adalet diyecektir, adaletsizliğe karşı çıkacaktır, israfa izin vermeyecektir, 13 uçakla gezmeyecektir, israf haramdır, karşı çıkacaktır, vatandaşlar arasında ayrım yapmayacaktır, Kendi vatandaşına hakaret etmeyecektir, eleştiriyi saygıyla karşılayacaktır, demokrasiye inanacaktır, demokrasinin erdemini tüm İslam dünyasına anlatacaktır, bu topraklarda bir çocuk yatağa aç giriyorsa o gece uyumayacaktır. Bu niteliklere sahip olan insanlara oy veriniz.
KÖTÜ EKONOMİK TABLO
18 yılın sonunda Türkiye, ekonomik buhranla karşı karşıya. Öyle bir noktaya geldi ki borcun faizini ödemek için de borçlanmak zorunda. Peki, bu borçların ödenmesini hangi toplumsal sınıflar üstlenecek? Memura, işçiye, emekliye hak ettiği paralar verilmiyor. Milyonlarca da işsizimiz var. Toplumun üreten kesimi fatura ödemek zorunda kalıyor. AK Parti’nin siyasi tercihi böyle. Geniş kitleler buna karşı çıkıyorsa oylarını ve tercihleri değiştirmek zorundalar. AK Parti, TÜİK’e talimat veriyor. Bilim insanlarının açıkladığı rakamla sokaktaki vatandaşın rakamı aynı, TÜİK’inkiler farklı.
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ
Kendimizi bir kişiye kilitlersek yanlış yapmış oluruz. O şu demek oluyor. ‘Devleti bir kişi yönetecek.’ Bu algı yaratılmaya çalışılıyor, tehlikeli bir algı. ‘Bir kişi gelecek bizi kurtaracak’, biz Ortaçağ’da mıyız? Bizi kurtaracak olan akıl, erdem, istişaredir. Bir felsefe kurtaracak, bir kişi değil. Birlikte, beraber çözüm. Beraber yapacağız bunu.
PARLAMENTER SİSTEME DÖNÜŞ
Bu konuda çalışmamız var. Sadece biz yapmıyoruz. Gelecek Partisi de yaptı. Millet İttifakı’nı oluşturan diğer partiler de yapıyor. Bu çalışmalar bir olgunluğa oluştuğu zaman, ittifakı oluşturan partiler belki bir ortak metin çıkarılabilirse Türkiye’nin önüne güzel bir çalışma konulmuş olacak.
HDP’NİN ÇALIŞMALARI
Bütün siyasi partiler bizim için değerlidir. Hangi siyasi parti, bu çalışmayı gönderirse teşekkür ederiz. AK Parti de böyle bir şey yaparsa teşekkür ederiz. Güçlendirilmiş parlamenter sistem, Türkiye’nin büyümesi açısından, siyaset kurumunun halka hesap vermesi açısından çok önemli.
YENİ DÖNEMDE İTTİFAKLARIN DURUMU
Ben Millet İttifakı’nın sözcüsü değilim. Bütün genel başkanlar eşit düzeyde. Bir araya gelir, belirli konularda karar veririz. ‘Güçlendirilmiş parlamenter sistem’den, neyi kast ettiğimizi önümüzdeki günlerde her partinin genel başkanı kamuoyuyla paylaşacak. Sayın Akşener, ilk grup toplantısında kendi görüşlerini ifade edecek. İttifak içinde olmamakla beraber Sayın Davutoğlu, kamuoyuyla paylaştılar. ‘Güçlendirilmiş parlamenter sistemden hemen oturalım, ertesi gün sonuçlandıralım’ değil. Olgunlaştırarak yapmamız lazım.
AŞI TARTIŞMALARI
Aşı konusunda benim bir açıklama yapmam doğru olmaz. İnandığım değerlere de aykırı, bu açıklamaları yapacak olan hekimlerdir. Onların açıklamalarını dinleyeceğiz. Çin aşısı daha mı iyi daha mı kötü, bunu tartışmak yerine tartışmamız gereken konu şu, kim ne zaman aşı olacak? Köydeki, şehirdeki, mahalledeki ne zaman olacak? Bunları bilmiyoruz. Maske takvimi koyamadılar, beceremediler. Bari bir aşı takvimi koyun. Bu takvime ihtiyacımız var.
EKONOMİDE ATILMASI GEREKEN ADIMLAR
En ivedi yapılması gereken şu, iktidar derhal Ekonomik Sosyal Konseyi toplayacak. Bu hiç olmadı. Sorunu yaşayana ‘hangi sorunları yaşadınız’ diye sormadığınız ortamda hangi akılla çözüm arıyorsunuz? En baştan çağrım oydu, en son 5 Şubat 2009’da toplandı, 2021’deyiz. Bütün sorunu damadın sırtına yıktı, damadın hiçbir sorunu yok ki. Damadı feda etti, yerine başka birisini bulacağız. Sorunu çözemezler. Çözme bilgileri, kapasiteleri, öngörüleri yok. Dünyayı okuyamıyorlar, gerçeği bilmiyorlar. Ekonominin, ‘e’sinden bile habersiz. Ekonomide memleketi ne hale getirdiğini hep birlikte görüyoruz.