CHP İstanbul’da Bayramlasma
İL BAŞKANI CANPOLAT: “OHAL BAHANESİYLE BİNLERCE KİŞİNİN İŞ AKDİ FESHELDİ”
CHP İstanbul İl Başkanı Örgütü, Kurban Bayramı’nın ikinci gününde İstanbul İl Başkanlığı’nda düzenlenen bayramlaşma töreninde bir araya geldi. İl Başkanı Cemal Canpolat, törende yaptığı konuşmada “Darbe girişimini bahane ederek, Türkiye’de binlerce insanın iş akdinin feshedildiği, yüzlerce mağdurun yaratıldığı bir dönemle karşı karşıyayız” dedi.
Şişhane’de bulunan CHP İstanbul İl Başkanlığı binasındaki bayramlaşma törenine CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat, PM Üyeleri, il başkan yardımcıları, İstanbul milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Mahmut Tanal, Onursal Adıgüzel, Didem Engin, Eren Erdem, Zeynel Emre, Sibel Özdemir’in yanı sıra ilçe başkanları ve çok sayıda partili katıldı. Törende konuşan CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat şunları söyledi:
“Ülke olarak çok zor bir süreçten geçiyoruz. 15 Temmuz’da yapılan darbe girişiminden sonra ülkemiz hızla kaosa sürüklenmeye çalışılıyor. Darbe girişimi bahane edilerek binlerce insanın iş akdinin feshedildiği binlerce mağdurun yaratıldığı bir dönemle karşı karşıyayız. Gönül isterdi ki bu bayramda savaşın olmadığı, kavganın olmadığı; sevginin hoşgörünün olduğu, eskiden olduğu gibi bayram tadında bayramları kutlamış olalım. Ama üzülerek söylüyorum ne yazık ki o noktada değiliz. Ülkemizin bir tarafı adeta bir savaş alanına dönüştürülmüş durumda. OHAL’i bahane ederek kendisi gibi düşünmeyen binlerce on binlerce öğretmenin iş akdinin feshedilmesini hem de bu bayram gününde insanların işinden gücünden edilmesini kınıyorum.”
Dün 12 Eylül’ün yıldönümü olduğunu hatırlatan Canpolat, “Henüz 12 Eylül ile hesaplaşmadan yeni darbelerle karşı karşıya kaldık. Biz bu darbeleri en iyi bilen bir gelenekten geliyoruz. 12 Eylül darbesinde 800 bin insan fişlendi. Solcular sosyalistler içeri atıldı, işkence tezgâhlarından geçti, öldürüldüler, sakat kaldılar işlerinden güçlerinden edildiler. 12 Eylül darbesini yaşayan o işkencelerden geçen bir arkadaşınız olarak iliklerine kadar bilen birisi olarak bu darbelerin solculara sosyalistlere ilericilere aydınlara karşı olduğunu biliyoruz. Çünkü o gün bizim partimiz kapatıldı, o günkü başkanımız Ecevit tutuklandı, partinin kadroları kapatıldı. İnsanlar onlarca yıl cezaevlerinde yattı. Atatürk’ün kurduğu Türk Dil Kurumu kapatıldı. İşte bu gericiliğin, yeşil sermayenin önünü açanlar bugün darbe kalkışması yapanlardır. Dünkü darbecilerle bugünkü darbeciler arasında bir fark yoktur. 12 Eylül darbesinin ürünüdür. 1968lerde 70’lerde 6. Filoya karşı mücadele eden solcuları darbecileri taşlayanlar saldıranlar bugün bu darbeyi yapanlardır. O darbe geleneğinden gelenlerdir. Bu darbecilerin önünü açanlar solcuları aydınları yurtseverleri sakıncalı görenlerdir. Bu insanları etkisiz hale getirdiğinizde çıkar grupları, işbirlikçiler öne çıkar. Bu işbirlikçiler bugün ülkemizi çekilmez hale getirdiler. Birbirlerine cihat anlayışıyla yaklaşan bu iki gerici anlayıştan demokrasi çıkar mı, özgürlük çıkar mı?” dedi.