Canan Kaftancıoğlu: Ne mutlu ki geçmişte belirli siyasi partilerin kalesi denilen Esenler’de…
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Esenler İlçe Başkanlığı’nın üye katılım törenine katıldı. Törende konuşan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, “Ne mutlu ki geçmişte belirli siyasi partilerin kalesi denilen Esenler’de, herkesin farklı ama herkesin aslında eşit olduğu Esenler’de derdimizin, davamızın sizler sayesinde çok daha güçlü bir şekilde mutluluğa, refaha kavuşacağını görüyorum” dedi.
Esenler Prof. Dr. Adem Baştürk Kültür Merkezi’nde bugün yapılan törene, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra CHP İstanbul milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ve Gökan Zeybek, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile CHP Esenler İlçe Başkanı Bülent Ütebay katıldı.
Esenler Prof. Dr. Adem Baştürk Kültür Merkezi’nde bugün yapılan törene, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra CHP İstanbul milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ve Gökan Zeybek, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile CHP Esenler İlçe Başkanı Bülent Ütebay katıldı.
Törede konuşan İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, partisine yeni katılan üyelere seslenerek, “Ne mutlu ki geçmişte belirli siyasi partilerin kalesi denilen Esenler’de, herkesin farklı ama herkesin aslında eşit olduğu Esenler’de derdimizin, davamızın sizler sayesinde çok daha güçlü bir şekilde mutluluğa, refaha kavuşacağını görüyorum” dedi.
Kaftancıoğlu’nun konuşmasının satır başları şöyle:
“ESERLER’DE DAVAMIZIN ÇOK DAHA GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE REFAHA KAVUŞACAĞINI GÖRÜYORUM”
- Aslında ev sahibi ilçe başkanımız söylenmesi gerekeni söyledi. Ben birkaç cümleyle katkı sunmak isterim sadece. Bizler, İstanbul’da çok uzunca bir süredir, adına ‘İstanbul Modeli’ dediğimiz bir modelle hem seçmen mobilizasyonu hem seçim günü sandıklara gidinceye kadar ve sonrasında yapılacaklar hem de Cumhuriyet Halk Partisi’nin halkın derdiyle, davasıyla ilgilenmeye dönük gücümüz nasıl artar; büyüyerek, birleşerek ve dayanışarak artar; gücümüzü artıracak çalışmaları hep birlikte yapmaya çalışıyoruz. Ve bugün de Esenler’de ne mutlu ki geçmişte belirli siyasi partilerin kalesi denilen Eserler’de, herkesin farklı ama herkesin aslında eşit olduğu Eserler’de derdimizin, davamızın çok daha güçlü bir şekilde sizler sayesinde mutluluğa, refaha kavuşacağını görüyorum.
“ARAMIZDA YENİ KATILAN YOL ARKADAŞLARIMIZA İYİ Kİ GELDİNİZ, GÜÇ VERDİNİZ DİYORUM”
- Sayın Genel Başkanım; önümüzdeki süreçlerde, yine Esenler’den sonra İstanbul’un 39 ilçesinde, yoksulluğun, ama sadece yoksulluğun değil yok sayılmanın da var olduğu ve bunun her geçen gün arttığı ilçelerimizde yine aramızda yeni katılacak olan yol arkadaşlarımızla birlikte bu süreci elimizden geldiğince tamamlayacağız. Ve bizler, İstanbul örgütü olarak… İlçe başkanlarımız aramızda teşekkür ediyorum, il yöneticilerimize teşekkür ediyorum, belediye başkanlarımızı görüyorum, teşekkür ediyorum; kadınlarınıza, gençlerinize teşekkür ediyorum. Bizler, gece gündüz, sizin çalıştığınıza, sizin hızınıza yetişmek çok kolay değil ama İstanbul örgütü olarak sizin en az bir adım gerinize yaklaşacak hızla çalışıp, ‘her şey tamam’ hiçbir zaman demeden, her geçen yıl artan sayımız ve inancımızla birlikte Türkiye’ye nefes aldırırken o nefesi hep birlikte aldıracağımıza inanıyorum ve çalışmalarımıza da devam edeceğiz diyorum. Aramızda yeni katılan yol arkadaşlarımıza hoş geldiniz, iyi ki geldiniz, güç verdiniz diyorum.
Esenler İlçe Başkanı Bülent Ütebay ise şöyle konuştu:
“ÜLKEMİZ VE GELECEĞİMİZ İÇİN KOL KOLA GİRMENİN BİLİNCİYLE KUCAKLAŞIYORUZ”
- Güzel ülkemizin kötü gidişinden, kötü yönetiminden rahatsız olan, kaygı duyan ve bu kötü gidişe dur demek için ben de varım diyerek aramıza katılan yoldaşlarımız, yeni yol arkadaşlarımız, dostlarımız, yeni üyelerimiz, hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. Evinize, evimize hoş geldiniz. Sayın Genel Başkanım, son kurultayda ilan ettiğiniz İkinci Yüzyıla Çağrı beyannamesi çok önemli sorunlarımızın altını çizdiği gibi çok önemli çözüm önerileri sunuyordu. Bir reform iradesiyle geniş bir uzlaşma sağlamanın partimizin temel görevi olduğunu söylemiştiniz. Bizler de Esenler’de bu bilinçle yurttaşlarımızla kucaklaşmayı görev addettik ve bunu bir büyük bir keyifle sürdürüyoruz. Katı ideolojik kalıplarla değil, doğayı ve insanı önceleyerek, farklılıklarımızın çok büyük bir zenginlik olduğunun bilinciyle kucaklaşıyoruz. Bugün burada Esenlerli dostlarımızla -üç aylık katılım 450 sayın Başkanım, bir yıldır yaklaşık binin üzerinde yeni katılımımız var- ideolojik saiklerle değil farklı fikirleri bir arada yaşamayı amaç edinip onlarla kucaklaşıyoruz; ülkemiz ve geleceğimiz için kol kola girmenin bilinciyle kucaklaşıyoruz.
“MUHAFAZAKAR, MÜTEDEYYİN DOSTLARIMIZLA KUCAKLAŞIYORUZ”
- Bugün burada, bu salonda gerek il içinde gerekse il dışında emeğiyle yaşamı büyüten, ekonomik zorlukları çocuklara hissettirmemek için çalışan annelerimizle, emekçi ev kadınlarımızla bütünleşiyoruz. Yine burada, susan ve itaat eden bir toplum hayali kuran iktidara karşı aydınlık bir gelecek hayaliyle itaat etmeyen, susmayan ve soruşturan gençlerimizle kucaklaşıyoruz. Onlarla bir aradayız. Yine burada, bugünkü toplantımızda, geçmişte bu yönetime destek vermiş, geçmişte bu yönetime oy vermiş ama ülkenin kötü gidişatından kaygı duyarak, ülkenin kötü gidişatından rahatsız olarak bu işe dur demek adına bizimle yol yürümeye karar vermiş muhafazakâr, mütedeyyin dostlarımızla birlikteyiz, onlarla kucaklaşıyoruz. Sayın Genel Başkanım, sizin uzlaşmacı ve kucaklayıcı tavrınız, herkesi kucaklayan diliniz Türkiye’de umut oldu yeni bir iklim yarattı. Bizler de Esenler’de bu uzlaştırıcı dili hâkim kılmak için çalıştık, bundan sonra da daha büyük bir azimle, daha büyük bir kararlılıkla sizin bu dilinizi daha genele yaymak için ve yaygınlaştırmak için çok çalışacağız.
Partiye katılan Sevda Karakoyun da ‘Geliyor gelmekte olan’ diyerek şunları söyledi.
“GELİYOR GELMEKTE OLAN”
- Bu ülkeye doğup büyümüş birisi olarak, ülkenin gidişatı hakkında biraz konuşmak istiyorum. Son yıllarda artan adaletsizlik, sonu gelmeyen cinayetler, gün geçtikçe kötüleşen ekonomi, derinleşen yoksulluk, ülkesini terk etmek zorunda kalan gençler, yok sayılan insan hakları, biz gençleri karamsarlığa ve hatta maalesef intihara sürüklüyor. Eğer bunun önüne geçilmezse daha nice insanları kaybetmeye mahkumuz. Bu yüzden biz üyelerin, il ve ilçe başkanları ile beraber güzel şeyler başaracağımıza inanıyoruz. Kötü haberlerden başka bir şey duyalım. Zor geçinen emekli yurttaşlara ve asgari ücretli çalışan emekçilere biraz olsun refah getirmek için elimizden veren her şeyi yapacağımıza inanıyorum. Sayın Genel Başkanım Kemal Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi, geliyor gelmekte olan. Şunu demek istiyorum; onlar ne derlerse desinler, ne yaparlarsa yapsınlar yolun sonu görünüyor. İstanbul Sözleşmesi yaşatır.
Partiye katılan avukat Dilek Yazar da kimsenin hukuka inancının kalmadığını belirterek şöyle konuştu.
“KİMSENİN HUKUKA İNANCI KALMAMIŞTIR”
“İstanbul Barosu’na bağlı olarak on beş yıldır avukatlık yapmaktayım. Bu mesleği hak arama mücadelesi vermek için seçtim. Ama hepimiz görüyoruz ki tarihimizin hiçbir döneminde hukuksuzluk bu kadar yoğun yaşanmamış, bu kadar ayyuka çıkmamıştır. Kimsenin hukuka inancı kalmamıştır. Adaletten umudu kalmamıştır. Yargıya güven sıfırlanmıştır. Makamlara inanç zedelenmiştir. Sistem tıkanmıştır ve hatta çökmüştür. Hukuk kurumları, güçlülerin güçlerini tartma, dönüştürme araçları haline gelmiştir. Bizler, Cumhuriyet’in yurttaşları olarak, eşitlik ve hak mücadelesi verilmesi gereken bir dönemde kazanımlarımıza sahip çıkmak için mücadele verilmesi gereken bir dönemde çağdaş bir ülke ve umutlu bir yarın için köşemize çekilip beklemeyi içimize sindiremeyen bizler, artık elimizi değil yüreğimizi taşın altına koymak zorundayız. Kadınların cinayetlerle acımasızca üstüne gelindiği, canımızın ve haklarımızın ayaklar altında çiğnendiği İstanbul Sözleşmesi gibi uluslararası güvencelerimizin bir kalemde silindiği bir ortamdayız. Susamayız, bekleyemeyiz. İşte bunun için Cumhuriyet Halk Partisi çatısı altında bütünleşerek, Atatürk’ten aldığımız güç ve cesaretle bize vurmak istenen esaret zincirlerini bir bir kırmak üzere mücadele vermeye mecburuz. Bu toprakların kadınları olarak biz üretmeye mecburuz. Biz, Atatürk’e mecburuz. Biz, umutlu olmaya ve umut olmaya mecburuz. Bu mecburiyetinizi hisseden tüm kadınlarımıza, tüm insanlara ve tüm Cumhuriyet Halk Partililere selam olsun.”
AKP İlçe Yönetim Kurulu eski üyesi Akif Emin Hüseyinoğlu ise CHP’ye katılma kararı aldıktan sonra mahalle baskılarına maruz kaldığını söyledi. Hüseyinoğlu, şunları söyledi:
“AKLA ZİYAN BİR MAHALLE BASKISINA MAALESEF MARUZ KALDIK”
“Cumhuriyet Halk Partisi’nde siyasete başlama kararı aldığımızdan bu yana, Cumhuriyet Halk Partisi’ne katılma kararı aldığımızdan bu yana akla ziyan bir mahalle baskısına maalesef maruz kaldık. Kimine göre dinimizi değiştirdik, kimine göre vatanımızı sattık, kimine göre hain olduk. Peki yıllarca Adalet ve Kalkınma Partisi’nde hep de iltifatlara maruz kalan bir yönetici iken neden Cumhuriyet Halk Partisi’ne katıldığımızı yüksek müsaadenizle kısaca açıklayayım. Kıymetli dostlar; ülkemizde her geçen gün artan zulümlere karşı hukukun yok sayıldığı, bireysel hak ve özgürlüklerin adeta ayaklar altına alındığı, fikir özgürlüklerinin yasaklandığı, insanların bir korku imparatorluğuyla yönetilmeye çalışıldığı bir ortamda, ‘Zulmün karşısında susan dilsiz şeytandır’ diyen Hazreti Muhammed’in üslubu için CHP’ye katıldım. 20 yılı aşkın bir süredir ekonomik, siyasi, kültürel, hukuki ve birçok alanda bozuk plak gibi aynı şarkıyı söyleyenlere karşı ‘Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni bir şeyler söylemek lazım’ diyen Mevlâna Celalettin Rumi’nin sözlerine kulak vermek için Cumhuriyet Halk Partisi’ne katıldım. Ülkemizde her geçen gün baskı ve zulümler maalesef artmakta, insanlar bilerek cehalete mahkûm edilmektedir. İşte tam bu noktada ‘Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa ’diyen üstat Nazım Hikmet’in nasihatine kulak verdiğin için buradayım. Sevgili gençler; biliyorum ki son yıllarda artan işsizlik, içine düştüğünüz umutsuzluk ve çaresizlik, sizlerin geleceğinizi kendi öz vatanınızda değil de başka ülkelerde görmenize neden oluyor. Sakın üzülmeyin, ye’se kapılmayın, umudunuzu kaybetmeyin. Çünkü asıl yenilgi umudunuzu kaybettiğiniz zaman gerçekleşir.”
Konuşmalardan sonra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partiye katılanlara rozetlerini taktı.