Ali Babacan’dan,’Pelikan yapılanması ile ilgili ne düşünüyorsunuz? sorusuna yanıt
Ali Babacan: Türkiye trollerle yönetilmeyi hak etmiyor
Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, ‘Pelikan yapılanması ile ilgili ne düşünüyorsunuz? sorusuna, “Bugün adı Pelikan, yarın Balıkçıl olur, öbür gün Turna olur. Bu tür yapılara müsamaha eden, destekleyen kişilerin önce kendini sorgulaması lazım” yanıtını verdi
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Cumhuriyet gazetesinden İpek Özbey’e gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
“Pelikan yapılanması için ‘yeni nesil paralel yapı’ deniyor. Ne düşünüyorsunuz bu yapıyla ilgili? sorusuna Ali Babacan, “Bugün adı Pelikan, yarın Balıkçıl olur, öbür gün Turna olur. Bu tür yapılara müsamaha eden, destekleyen kişilerin önce kendini sorgulaması lazım. Bu tür yapıların desteğiyle sürdürülebilirlik mümkün mü, bir vicdan muhasebesi de yapmak lazım herhalde” dedi.
“Siyasetin ahlaki boyutunu çok önemsiyorum açıkçası” diyen Babacan, “Ben olsam ahlak dışı bir siyaset yapmaktansa gidip başka iş yaparım. Ne düşünüyorsanız, çıkın açıkça konuşun. Birilerinin böyle organize, başka isimler üzerinden, sanki toplumda böyle bir kanaat varmış havası oluşturarak toplumu aldatma, işi olduğundan farklı gösterme çabasını nasıl oluyor da siyasi ahlak içinde değerlendirebiliyorlar, nasıl bu tür uygulamaların içine girebiliyorlar, açıkçası hem üzülüyorum, hem de Türkiye adına hicap duyuyorum. Türkiye trollerle yönetilmeyi hak etmiyor” şeklinde konuştu.
“ZATEN TEK BİR KARAR ALMA MERCİ VAR”
“Berat Albayrak, ekonominin başına getirildiğinde ne düşündünüz?” sorusuna Babacan, şu yanıtı verdi:
“Rasyonalite bir kere kaybolduğunda, bir kere bilim ve akıl çerçevesinin dışına çıkıldığında artık orası bilinmeyen bir alandır. Bugün birisi, yarın başkası olur. Kişilerin önemi yok. Zaten tek bir karar alma merci var. Problemi bazen sistemde, bazen kişilerde arıyoruz ama Türkiye’nin yönetim üslubu sorunu var. Ehliyet ve liyakat aramayan bir yönetim tarzı var. Gerçek değil ‘görüntüde sadakat’ aranıyor ve böyle kişilerden dar bir kadro oluşturuluyor. Hakikate değil kişilere sadakat gösterenler aranıyor. Aslolan hakikate sadakattir. Bu kadar büyük ülkenin bu şekilde yönetilmesi çok zor.”
“BU SORUMLULUK KİMİN ÜZERİNDE KALDI?”
Süleyman Soylu’nun istifa kararına ilişkin açıklamalarda bulunan Babacan, “Kendi içlerindeki olayları, çekişmeleri bilemem. Ben sadece olayı dışarıdan izleyen birisi olarak, o hafta sonu yaşananları, toplum üzerindeki etkisini değerlendirebilirim. Gece yarısına birkaç saat kala belediyelerle dahi görüşülmeden, ‘yasakladım’ diyorsun. Halk sokaklara dökülüyor. Hiçbir sosyal mesafe, tecrit kalmıyor. Ondan sonra istifa beyanı” dedi.
“HÜKÜMET TARAFINDAN İFADE EDİLMESİ AKILLARA DURGUNLUK VERİYOR”
“Açıkçası en uzun süre bakanlık yapan kişiyim” diyen Babacan, “Samimi bir istifa için, önden gidip konuşursunuz, ondan sonra açıklarsınız. Konuşulmadan, hele ki sonra geri çekilen istifa samimiyet testine sokulmalı. Sonuçta kim kar etti, kim zarar etti? Bir de burada büyük bir sorumluluk var. Bu sorumluluk kimin üzerinde kaldı? Buharlaştı gitti. Sorumluluğu buharlaştırma operasyonu. Türkiye böyle yönetilmeyi hak etmiyor” ifadelerini kullandı.
“‘İktidar sokağa çıkma yasağını uygulamıyor, çünkü ekonomi buna izin vermiyor’… Kasada para yok mu?” sorusuna Babacan, “Öncelikle bu çok yanlış bir argüman. Bunun hükümet tarafından ifade edilebilmesi akıllara durgunluk veriyor. Önce can mı mal mı derken, önce mal gibi bir durum ortaya çıkıyor. İnsanların sağlığını korumak esastır, ekonomi bir araçtır. Amaç olamaz” diye yanıt verdi.
