Taşeronlaşma, maliyetten kısma, ilkel koşullar ve yine İŞ CİNAYETİ!
Değerli demiryolu işçileri, yurttaşlar ve yaralanan işçi kardeşimizin yakınları,
dostları.
Yüksek Hızlı Tren hattında, enerjisi kesilmemiş bir enerji nakil hattının altında,
uzun saplı fırçayla makinist kabininin ön pencere camını silen taşeron RCS
firmasının temizlik işçisi kardeşimiz ağır bir şekilde yaralandı. Elindeki sapın
yüksek gerilim hattına teması sonucu elektrik çarpmasına kapılan işçi
kardeşimiz ağır yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Kardeşimizin tedavisi yoğun
bakımda entübe olarak sürüyor.
Hızlı treni yapmayı beceremeyen, demiryollarında sayısız iş cinayetine
neden olduğu gibi, pek çok da tren kazasına yol açan AKP’li TCDD
yönetiminin suç hanesine bir suç daha eklenmiştir. Tek yaptıkları işçi
çıkarmak, tüm işleri taşeronlaştırmak, kendi kadrolarına ise ballı maaşlar
vermektir.
Vagonlar yıllardan beri otomatik yıkama üniteleriyle yıkanır. Türkiye’de de
dünyada da böyledir. Bu en basit gerçeği bile bir yana atan partizan AKP’li TCDD
yönetimi, işçilerin eline kova ve fırça vererek ilkelliğe imza atmış, işçimizin
ölümüne neden olmuştur. İşçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda uyarılmayan, en
basit eğitimleri almayan, eline birkaç malzeme tutuşturulan işçiler bir yanda, çifter
çifter maaş alan AKP yöneticileri diğer yandadır.
Taşeron şirketler eliyle yürütülen hizmetlerde düşük maaş, güvencesizlik, yeterli
bilgi-beceri ve eğitim sahibi olmadan çalıştırılmak bu iktidar eliyle
dayatılmaktadır.
Ayrıca bilgi ve liyakatten uzak yöneticiler en basit işletme kurallarını ve
güvenlikten habersizdir. Trenlerin temizliğinin elektrik olmayan tamir-bakım
hatlarında yapıldığını bilmeyen, otomatik yıkama ünitelerinden haberi bile
TİP Basın Bürosu
olmayan AKP’li torpilli kadrolar, işçilerin eline kova ve fırça vermeyi temizlik
sanmaktadır. Taşeron sistemi de zaten tam buna yol açmaktadır.
Yıllarca örgütlenmesi engellenen, pek çok üyesi sürülen Bağımsız Taşımacılık
Sendikası (BTS) defalarca TCDD yönetimini uyarmış ve uyarmaya devam
etmektedir. Sendikanın Haydarpaşa ve Sirkeci garlarının ulusal ve uluslararası
demiryolu işletmeciliğine kapalı olmasına dikkat çekmesi sadece bu tarihi yapılara
sahip çıkmasından ötürü değildir. Bu geniş garların hala kullanılamaması, aynı
zamanda tren setlerinin park edeceği alanları ortadan kaldırdığı, trenlerin
manevra yapmak için bile alan bulamadığı, bakım ve onarım için yüksek
gerilimden izole edilmiş yollara yer ayrılmadığı için de bir suçtur. Teknoloji tüm
dünyada ilerlerken, işçilerimizin hanesine ilkellik yazılmaktadır. Geçmişte otomatik
yıkama ünitelerinde temizleme işlemi yapılırken, artık vagon temizliği taşeron
firmalarca bir kovave fırça ile yapılmaktadır.
Demiryollarını bitiren, demiryollarında her hizmeti özelleştiren, taşeronlaşmayı
temel politika haline getiren, teknolojide ileriye değil, geriye giden işçi sağlığı ve iş
güvenliğini hiçe sayan TCDD yönetimi ve tüm sorumlular yargılanmalıdır.
İş kazaları ve işçi cinayetlerinin son bulması, işçi sağlığı ve iş güvenliği
önlemlerinin işçi denetiminde alınması için Türkiye İşçi Partisi ve İşçi
Demokrasisi Partisi olarak tüm emek örgütlerini birleşik mücadeleye davet
ediyoruz.
Türkiye İşçi Partisi (TİP)
İşçi Demokrasisi Partisi (İDP)
