Eczacılar 16 Ekim’de meydanlara iniyor
İki eczaneden birinin kapanma eşiğinde olduğu sektörde yaşanan ekonomik sıkıntılar, eczacıların canına tak etti. 14 yıl sonra tarihlerindeki ikinci büyük mitinge hazırlanan eczacılar, 16 Ekim’de meydana inecek. Yapılan açıklamada “Hak aramak geleneğimizdir” denildi.
Yarın 25 Eylül Dünya Eczacılar günü. İflasın eşiğinde olan ancak yaşadıkları sıkıntılara yetkili mercilerin aylardır çözüm sunmadığı eczacılar, 14 yıl sonra büyük bir mitinge hazırlanıyor.
Bu kapsamda, Türk Eczacıları Birliği, ülke genelinde eylem kararı aldığını dün duyurmuştu. Eczacılar, 16 Ekim Pazar günü Ankara’da büyük miting düzenlenecek.
Bunlara yönelik açıklamalarda bulunan 9. Bölge Eskişehir-Bilecik Eczacı Odası Başkanı Ecz. Metin Kamış ise, “Bizler, mesleğimizi dürüstlük ve şerefle yapacağımıza ant içerek mezun olduk. Ve şimdi bu yeminin gereğini yerine getirmek için meydanlardayız. Artık eylem zamanı” değerlendirmesinde bulundu.
‘7/24 CANLA BAŞLA ÇALIŞTIK’
Kamış, ilaç fiyat kararnamesinde güncelleme yapılmaması nedeniyle eczacıların çok zor günler geçirdiğini söyledi.
25 Eylül Dünya Eczacılar günü nedeniyle açıklama yapan Kamış, Türk Eczacıları Birliği’nin 46 bini aşkın meslektaş ve 80 bini aşkın eczane çalışanıyla hizmet verdiklerini söyledi.
“Salgın döneminde canımız pahasına halkımıza sağlık hizmeti sunmayı görev bildik. Sağlık sisteminin sürekliliğinin sağlanmasında ve acil durumlara müdahalede önemli sorumluluklar üstlendik” diyen Kamış, şöyle dedi:
“Maskelere ve dezenfektanlara ulaşılamayan ya da fahiş fiyatlarla denetimsiz mecralardan satıldığı dönemlerde halkımızın derdine derman olduk. Dezenfektanları en uygun maliyetlerle eczanelerimizde bizzat üreterek halkımıza sunduk.
Yeri geldi maskeleri bedelsiz ulaştırdık, yeri geldi aşıların temin sürecinde Bakanlığımıza destek olduk. Eczanelerimizde, hastanelerde ve diğer görev alanlarımızda, ilaç eczacılık hizmetlerinin kesintisiz sürmesi için 7/24 canla başla çalıştık.”
‘KAYIPLARIMIZ DA OLDU’
Salgın döneminde meslektaşlarından kayıplar da olduğunu vurgulayan Kamış, “O çetin sağlık mücadelesinde 77 meslektaşımızı 24 eczane teknisyenimizi, 2 eczacı odası çalışanımızı kaybettik” dedi.
“Bugün oransal olarak baktığımızda pandemi sürecinde en büyük kaybı yaşayan sağlık meslek grubu biziz” diyen Kamış, “Bizler her daim toplum sağlığı için sahada olduk, hastalarımızın yanında durduk. Pandemi sırasında kaybettiğimiz meslektaşlarımız bu onurlu mücadelenin kahramanlarıdır” ifadelerini kullandı.
‘HAK ETTİĞİMİZ DEĞER VERİLMEDİ’
Kamış, bütün bu özverili çabalarına rağmen; görev ve üstlendikleri sorumluluklar itibarıyla üzerlerine titrenmesi ve korunması gereken eczacıların adeta kaderlerine terk edildiği günleri yaşadıklarını ifade etti.
“Bu ülkeye kattığımız değer görülmek istenmedi, eczacıya hak ettiği değer verilmedi” diyen Kamış, şöyle devam etti:
“Eczacılar yok sayıldı. Kamu otoritesi tarafından duymazdan ve görmezden geliniyoruz. Birinci basamak sağlık hizmet danışmanı ve halka en yakın sağlık hizmeti sunan eczacılar olarak açık bir şekilde ifade ettiğimiz taleplerimize karşılık bulamıyoruz. Hak ettiğimiz değeri göremiyoruz.”
‘MESLEĞİMİZ EKONOMİK BİR TEHDİT ALTINDA’
25 Eylül tüm dünyada Dünya Eczacılar Günü olarak kutlandığını ancak yaşadıkları sorunlar nedeniyle günlerini bir bayram havasında kutlayamayacaklarını ifade eden Kamış şöyle konuştu:
“Biz eczacılar, mesleğimize hak ettiği değerin verilmesi için harekete geçtik. Eczacılığın yok sayılmasına ve değersizleştirilmesine ‘dur’ demek için harekete geçiyoruz. Çünkü; Mesleğimiz ekonomik bir tehdit altında.
‘BÖYLE GİDERSE İKİ ECZANEDEN BİRİ KAPANACAK’
Bu durum böyle devam ederse, iki eczaneden birinin kapanacağı, ilaca erişim sorunlarının daha da artacağı ve halk sağlığını tehdit eden birçok etkenin ardı ardına geleceği bir sürecin başlaması artık kaçınılmaz.
Bugün en temel işletme giderlerimizi dahi karşılayamadan, ecza depolarına olan borçlarımızı kredi borçlarıyla kapatarak ayakta durmaya çalışıyoruz. Biz eczacılar, artık eczacılığı baremler arasına sıkıştıran sisteme ‘dur’ diyoruz.
Biz eczacılar, hem meslektaşlarımızı hem de hastalarımızı mağdur eden ilaç yokluklarına, hastalarımızın cebini yakan yüksek fiyat farklarına, kamudaki meslektaşlarımızın emeklerinin hiçe sayılmasına, takviye edici gıdaların halk sağlığını tehdit eder şekilde satılmasına, Uluslararası standartlarda kaliteli bir eczacılık eğitimi için ülkemizde yeni eczacılık fakültelerinin açılmasına ‘dur’ diyoruz.”
‘HAK ARAMAK GELENEĞİMİZDİR’
Eczacıların sorununun her geçen gün biraz daha büyüdüğünü, bir yandan hastaların piyasada olmayan ilaçlarını temin etmek için boğuştuklarını ve artan işletme giderleri karşısında da dayanacak güçlerinin kalmadığını belirten Kamış, konuşmasını şöyle bitirdi:
“Mesleğimizin hak ettiği değeri alabilmesi için bugün ona sahip çıkıyoruz, yarın da sahip çıkacağız. Mesleğimiz ve meslektaşlarımız için hak aramak, meslek örgütü geleneğimizdir.
Bugün de eczacılar olarak yeni bir hak arama mücadelesinin içindeyiz. Bu mücadeleyi, hak ettiğimiz değeri alana kadar sürdürmeye de kararlıyız.
Bizler, mesleğimizi dürüstlük ve şerefle yapacağımıza ant içerek mezun olduk. Ve şimdi bu yeminin gereğini yerine getirmek için artık meydanlardayız. Artık eylem zamanı!
Bizler, 16 Ekim Pazar günü Ankara’da bütün meslektaşlarımızla, eczane çalışanlarımızla, ailelerimizle birlikte, beyaz önlüklerimizde büyük eczacı mitinginde olacağız.
Artık eczacılık mesleği için ayaktayız. Artık hastalarımız için ayaktayız. Şimdi zaman, hak arama zamanı. Şimdi zaman duyulmayan sesimizi duyurma zamanı, şimdi zaman tüm yaşanan haksızlıklara dur deme zamanı.”