İMAMOĞLU, BOZKIRIN ORTASINDAKİ ‘SANAT VAHASI’NA HAYRAN KALDI: ”HAYATI DEĞİŞTİRMİŞ”
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Oya-Hüsamettin Koçan çifti tarafından Bayburt’a bağlı Bayraktar Köyü’nde kurulan ‘Baksı Müzesi’ni gezdi. İmamoğlu, bozkırın ortasına kurulmuş bir ‘sanat vahası’ konumundaki müzeye ilgili görüşlerini, “Bir insanın tek başına yaşamı değiştirme adına neler yapabileceğinin çok kıymetli bir ispatı. İBB olarak, İstanbul halkı adına Baksı Müzesi’yle güçlü bir iş birliği ağı kurmak istiyoruz. Harika bir iş olmuş. Hayatı değiştirmiş. Bu toprakların kendilerine kocaman bir teşekkür borcu var” sözleriyle dile getirdi. İmamoğlu, İBB olarak, İstanbul halkı adına Baksı Müzesi’yle iş birlikleri olacağını vurguladı.
Haber Etkin/ Haber Merkezi
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, dün akşam saatlerinde Gümüşhane’den Bayburt’a geçmiş, burada yoğun bir ilgiyle karşılanmıştı. İmamoğlu, geceyi, Prof. Dr. Hüsamettin Koçan ve eşi Oya Koçan tarafından Bayburt’a bağlı Bayraktar Köyü’nde kurulan, “2014 Yılı Avrupa Konseyi Müze Ödül”ü sahibi Baksı Müzesi’ne ait konaklama alanında geçirdi. Koçan çifti tarafından ağırlanan İmamoğlu, sabah saatlerinde de bozkırın ortasına kurulmuş bir “sanat vahası” konumundaki Baksı Müzesi’ni gezdi. Koçan çifti, İmamoğlu ile birlikte CHP milletvekilleri Gökan Zeybek, Turan Aydoğan ve Ahmet Kaya’ya müze ve içindeki sanat eserleri ile ilgili bilgi verdi.
PROF. KOÇAN: “YENİ HİKAYELER YARATMAZSAK, GELECEK OLMAZ”
Müzeni konferans salonunda bir konuşma yapan Prof. Koçan, hayali olan Baksı Müzesi’ni, “Anadolu’nun kültürel zenginliklerine saygı duyan bir proje” olarak tanımladı. Anadolu’nun dünyanın en önemli kültür üreten coğrafyalarından biri olduğunu vurgulayan Prof. Koçan, “Biz, yeniden Anadolu’ya bu itibarı iade etmek için çabalarken, bir yandan da hikayemize sahip çıkacağız? Anılarımıza, destanlarımıza sahip çıkacağız. Ama yeni hikayeler yaratmazsak, hayallerimiz olmazsa, gelecek olmaz diye düşünüyorum. Baksı, bu ikisini birleştiren bir proje, bir köprüdür” dedi. Projeyi uygulamaya karar verdiği dönemde kendisine “deli” gözüyle bakıldığını aktaran Prof. Koçan, “Bence iyi ki hayallerimiz var. Hayalinin peşinde koşanlar, kıymetli diye düşünüyorum. Hayallerinden koşanlar, geleceği inşa ediyorlar diye düşünüyorum. Onun için de bu konuda galiba birbirimizi çok iyi anlıyoruz. Çünkü bizler, hepimiz, hayallerimizi yaşamaya koşuyoruz” diye konuştu.
“HİKAYEMİZİ YENİDEN OKUYACAĞIZ VE GELECEĞİN DESTANLARINI YAZACAĞIZ”
“Hikayesinden kaçan bir topluma doğru adım attık” diyen Prof. Koçan, “Bunu çok tehlikeli buluyoruz. Ve geleceği de tehdit olarak da görüyoruz. Onun için kaybolduk diye düşünüyorum. Ben bir modernizm eleştirisi var. Modernizm bize çok şey vaat etti. Vadettiklerini tam da vermedi. Onun için bu topraklar artık eskisi gibi üretmiyor. İnsanlar, bu topraklardan gitmek istiyorlar. İnsan hikayelerinden uzaklaşmak istiyorlar. Hiç iyi bir durum değil. Onun için hikayemizi yeniden okuyacağız ve geleceğin hikayesini, destanlarını yazmanın bizim görevimiz olduğuna inanacağız” ifadelerini kullandı. Kadın istihdamına ve çocukların eğitimine çok önem verdiklerini kaydeden Prof. Koçan, “Bunu sizlerle paylaştığım için de çok mutluyum. Bize onur verdiniz. Hepinize çok teşekkür ediyorum. Bu bir protokol konuşması değil, bir dost konuşmasıdır. Onun için çok mutluyuz eşimle ben. Tüm Baksılılar ve Bayraklılılar olarak ayrıca çok çok çok teşekkür ediyoruz size” dedi.
İMAMOĞLU: “BU TOPRAKLARIN KOCAMAN BİR TEŞEKKÜR BORCU VAR”
Prof. Koçan, konuşmasının ardından İmamoğlu’nu, “Bir şeyler demek ister misiniz” diyerek mikrofona çağırdı. “Sadece teşekkür ediyorum yanınızda size. Çünkü onu yapmam lazım” diyen İmamoğlu, Prof. Koçan’ın hayalinden İstanbul’daki görüşmeleri aracılığıyla haberdar olduğunu belirtti. Baksı Müzesi’nin bir insanın tek başına yaşamı değiştirme adına neler yapabileceğinin çok kıymetli bir ispatı olduğunun altını çizen İmamoğlu, “Dünyada çok az örneği vardır diye düşünüyorum. Bu manada ben hem kıymetli hocama hem değerli eşi hanımefendiye çok çok teşekkür ediyorum. Bence bu toprakların kendilerine kocaman bir teşekkür borcu vardır” şeklinde konuştu. İBB olarak, İstanbul halkı adına Baksı Müzesi’yle güçlü bir iş birliği ağı kurmak istediklerini vurgulayan İmamoğlu, “Buna sıkı bir ev ödevi gibi bakıp, yerine getirme konusunda çalışmaları başlatacağız. Tahmin ediyorum bu çalışmaları yönlendirecek ve kabiliyetlerini sürdürebilir hale getirecek olan yine Hocamın bize tutacağı ışık olacaktır. Bu konuda kararlıyız. Gerçekten olağanüstü bir iş. Harika bir iş olmuş. Hayatı değiştirmiş” ifadelerini kullandı.
AVRUPA KONSEYİ MÜZE ÖDÜLÜ’NÜ 2014’TE KAZANDI
Bayburtlu sanatçı ve akademisyen Prof. Dr. Hüsamettin Koçan tarafından 2012’de inşa edilen Baksı Müzesi, Bayburt’a 45 kilometre uzaklıktaki Bayraktar Köyü’nde kurulu sanat müzesidir. Kurulduğu Bayraktar Köyü’nün eski adı olan “baksı” sözcüğü, eski Türklerde “bilgin, hekim, şaman” anlamlarına gelmektedir. Müze, çağdaş sanat ve geleneksel el sanatlarına ev sahipliği yapmaktadır. Sergi salonları, depo müze, atölyeler, konferans salonu, kütüphane ve konukevi gibi bölümlere sahip olan müze, 40 dönümlük bir alanda kurulmuştur. Baksı Müzesi, Avrupa Parlamenterler Meclisi himayesinde verilen “2014 Yılı Avrupa Konseyi Müze Ödülü”nü, 8 Nisan Salı günü Strazburg, Palais Rohan’da aldı. Ödülün simgesi olan Joan Miro’nun “Güzel Göğüslü Kadın” isimli bronz heykelciği, 1 yıl boyunca Müze’de sergilendi.