Ayhan Bilgen’den ‘yeni parti’ açıklaması
HDP’den ayrılıp yeni parti kuracağı söylenen Kars eski Belediye Başkanı Ayhan Bilgen, yeni bir paradigma geliştirilmesi gerektiğini söyleyerek “Bunu bir platforma ya da hareket mi yoksa bir partiye mi dönüşmesi gerektiği toplumsal karşılığı ile şekillenecektir.” dedi.
Cezaevindeyken HDP’yi eleştiren açıklamalar yapan Kars’ın görevden alınan belediye başkanı Ayhan Bilgen, bu dönemde mevcut partilerin siyaset anlayışını yetersiz bulduğunu ifade ederek yeni bir muhalefet tarzına işaret etti.
Kobani eylemleri soruşturması kapsamında tutuklanan ve görevinden uzaklaştırılan HDP’li Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen, Sözcü gazetesi yazarı Aytunç Erkin’e röportaj verdi.
Erkin’in “Siyasi olarak kendinize nerede tanımlıyorsunuz” sorusuna Bilgen, “Hak temelli siyaseti her şeyin üzerinde gören ve ‘Anadoluculukta’ bir ortak payda inşa etmeyi önemseyen noktadayız. Alevi felsefesinin Orta Çağ Anadolusu’na taşıdığı dayanışma, barış ve kardeşlik mesajının önümüzdeki kutuplaşmayı da aşabilecek bir felsefi miras sunduğuna inanıyorum.” diye yanıt verdi.
18 Ocak’ta yaptığı “Türkiye’de yeni bir fikir ve tarza ihtiyaç var” açıklamasıyla ilgili soruya ise Bilgen şu yanıtı verdi: “Türkiye sorunlarını dış baskılarla değil, iç dinamik ve dengelerle çözmesi her zamankinden daha zorunlu hale geldiği bir döneme giriyoruz. Soğuk Savaş döneminin konjonktürel ve pragmatik özgürlük söylemi yerine Anadolu hafızasındaki dayanışmacı eşitlik anlayışı ile yeni bir paradigma geliştirmemiz gerekiyor. Bunun fikri çerçevesine toplumsal zeminlerde tartışarak Türkiye’nin ihtiyaç ve yol haritasını birlikte geliştireceğiz. Bunu bir platforma ya da hareket mi yoksa bir partiye mi dönüşmesi gerektiği toplumsal karşılığı ile şekillenecektir. Suriye’de yaşanacak muhtemel gelişmelerin Türkiye’de yaşayan Kürtleri de Türkleri de rehin almasına izin vermemeliyiz.”
Bilgen’e “Sizin HDP’nin başkanlığına geçmenizi Selahattin Demirtaş engelledi. Demirtaş neden karşı çıkmış olabilir?” sorusu da yöneltildi. Bilgen bu soruya şöyle yanıt verdi; “Sorunun muhattabı Selahattin Demirtaş olmakla birlikte Türkiye siyasetindeki lider merkezli siyasetin psikolojik etkisinin belirleyici olduğu kanaatindeyim. Liderlik konusunun Max Weber’in karizma tarifiyle değil, toplumsal siyaset penceresinden ele almayı önemsiyorum. Kişilere endeksli siyasi beklenti ve planlamaların partileri felç ettiğini, toplumu pasifize ettiğini ve kurtarıcı bekleyen bir yere ittiğini düşünüyorum.”